Kendisini ufolog olarak tanıtan Maussen, mumyalanmış fosillerin insana ait olmadığını savundu ve "Onlar, dünyasal evrimimizin bir parçası olmayan, insan olmayan varlıklardır. Onlar yok olduktan sonra başka bir evrimi olmayan varlıklardır. Karbon-14 yaş hesaplama analizini gerçekleştiren Meksika Ulusal Özerk Üniversitesine göre, bu canlılar yaklaşık bin yaşındadır. Bunlar uzay gemilerinden çıkarılan varlıklar değildir. Daha ziyade diatom madenlerine gömülmüş varlıklardırlar. Diatom toprağı, 17 milyon yıl öncesine ait fosillerdir" dedi.
Maussan, söz konusu fosillere ait X-ray görüntülerini de sergileyerek bunların içinde "yumurtalar" olduğunu söyledi.
BİLİMSEL BİR KANIT YOK
Maussan'ın parlamentoda sunumu bugün tüm dünyada ilgi çekti. Ancak şunu hemen söylemek gerekiyor: Bu sunum Meksika Hükümeti'nin uzaylıların varlığını kabul ettiğini anlamına gelmiyor. Ayrıca Maussan'ın iddiaları, görüntülerdekilerin uzaylı olduğunu da kanıtlamıyor. Jaime Maussan’ın geçmişi de bu konuda şüphe uyandırıyor.
DAHA ÖNCEKİ İDDİALARI ÇÜRÜTÜLMÜŞTÜ
Kendisini ufolog olarak tanıtan, gazeteci Jamia Maussan daha önce de benzer konularla gündeme gelmişti ve iddiaları gerçek çıkmamıştı.
Maussan, Peru'da 2017'de bulunan bazı mumyalanmış fosillerin "uzaylılara ait" olduğunu savunmuş ancak incelemelerde bu fosillerin insana ait olduğu belirlenmişti. O dönem 5 cansız bedenin uzun bir kafatasına sahip olduğu görülmüştü. Cesetlerin el ve ayakları üzerinde üçer parmak olması göze çarpmıştı. Bilim insanları bu cesetlerin uzaylılara değil aslında gelişimsel bozukluklara sahip Nazca çocuklarına ait olduğunu belirlemişti.
2015 FİYASKOSU... DİNİ BİR RİTÜEL Mİ?
Maussan 2015'te yine bir uzaylıya ait olduğu iddia edilen mumyalanmış bir cesedin gösterildiği "Tanık Ol" adlı bir etkinliğe öncülük etmiş. Daha sonra bu "uzaylı" keşfi de çürütülmüş ve cesedin bir çocuğa ait olduğu belirlenmiş. O dönem de uzun kafataslarına sahip mumyalar nedeniyle uzaylı spekülasyonları yapılmıştı. Ancak antropologlar küçük çocukların kafalarının muhtemelen dini bir ritüelin parçası olarak bez, ip ve hatta tahtayla bağlama sonucu deformasyona uğramış olmalarından kaynaklanmış olabileceğini söylemişti.