iPhone 6 ve iPhone 6 Plus hakkında her şey... Tıklayın...
Apple, bugün gerçekleştirdiği ve bizim de sizlere canlı olarak aktardığımız etkinlikte iPhone 6 ve iPhone 6 Plus tanıtımının ardından bir de sürpriz yaparak uzun zamandır beklenen akıllı saati Watch'u tanıttı. Evet, uzun süredir adının "iWatch" olacağı söylenen akıllı saatin adı "Apple Watch" şeklinde karşımıza çıktı. Saatin isminde "i" takısının kaldırılması, Apple'ın gelecekteki diğer ürünlerine de yansır mı şimdilik bilmiyoruz, ancak bu kullanım itibariyle Apple'ın hepimizi ters köşeye yatırdığı ortada.
iPhone 6, iPhone 6 Plus ve iOS 8'in ardından perdede beliren "Son bir şey daha..." yazısının ardından kendini gösteren Apple'ın akıllı saati Watch için uzun süredir çalıştıklarından bahseden Tim Cook, ayrıca her devrimsel ürünle birlikte kullanıcı arayüzünde de yeni aşamalar kaydedilmesi gerektiğini ve Watch'un arabirimini hazırlarken iPhone'un arayüzünü küçültüp bizlere sunmadıklarını da sözlerine ekledi. Peki, Apple Watch bizlere neler sunuyor? Şimdi Watch'un özelliklerine hep birlikte bakalım...
Köşeli tasarımla geliyor
Apple tarafından şimdiye kadar üretilen en kişisel cihaz şeklinde lanse edilen Watch, tasarımıyla oldukça şık bir görünüşe sahip. Yalnızca saat olmanın ötesinde aynı zamanda kapsamlı bir sağlık ve fitness cihazı olmak üzere çeşitli özelliklere de sahip olan Watch, Motorola Moto G ve LG G Watch R gibi daire şeklinde bir ekrana değil, Samsung Gear S benzeri boyutlarda köşeli bir ekrana sahip. Saat boyut itibariyle ise çok büyük değil, aşağı yukarı Pebble Steel boyutlarında.
Watch'un hemen kenarında "taç" olarak adlandırılan ve klasik saatlerden tanıdığımız gibi bir düğmeyle geliyor olması, onu saat görünümüne daha fazla yaklaştırmış. Ancak bu düğmeyle pek çok işlem yapmak mümkün. Bu düğmeyi çevirerek örneğin ekranda görüntülenen haritalara yakınlaşıp uzaklaşabiliyor veya listeleri kaydırabiliyorsunuz. Bu "dijital taç" ile saatin arayüzünü kontrol etmek oldukça basit ve işlevsel görünüyor.
Apple Watch'un ekranı elbette dokunmatik. Ekranı ister dokunarak, ister "dijital taç" yoluyla kullanabiliyorsunuz. Öte yandan ekranın safir kaplamalı ve bu sayede çizilmelere ve darbelere karşı bir hayli dayanıklı yapıda olduğunu da söyleyelim. Ekran bu kadar dayanıklı olmasının yanında bir o kadar da hassas. Zira Watch'un ekranı, parmağınızla üzerine uyguladığınız basıncı algılayabiliyor. Ekrana dokunduğunuzda herhangi bir işlemi gerçekleştirebiliyorken, biraz daha basınç uygulayarak "bastırdığınızda" bir nevi sağ tıklama ayrımına vararak kullanıcıya ek özellikler sunabiliyor.
Etkinlikte Apple Watch'un arkasına bakıldığında ise burada birçok sensörün yer aldığı söylendi. Bu sensörler vasıtasıyla bileğinizi çevirdiğinizde ekran açılıyor, öte yandan kalp ritminiz okunuyor. Bu arada saatin MagSafe kablosuz indüktif şarj cihazıyla kablosuz şarj edilebildiğini de söyleyelim. Watch'un tasarımına dayalı özelliklerden bir diğeri ise suya karşı dayanıklı yapıda olması. Böylece Watch, rakip akıllı saatlerden geri kalmıyor.
Yenilikçi arayüz
Şimdi gelelim Watch'un etkinlikte bahsedilen arayüz detaylarına... Tanıtım esnasında öne çıkan, özel bir arayüze sahip olduğu söylenen Watch'un arayüz tasarımı işlevler bakımından kısmen Android Wear'ı andırmıyor değil. Kullanabilmek için bir iPhone sahibi olmanızı gerektiren saatte, gelen kısa mesajlara hızlı cevaplar vermek mümkün. Zira saat metni inceleyerek önceden hazırlanmış uygun birkaç cevap seçeneğini sunabiliyor. Bunun yanı sıra ses tanıma ve Emoji sembolleri yoluyla cevaplar vermek de mümkün. Bu arada yazı yazmak için arayüze bir sanal klavye eklenmediğini de söyleyelim. Bu noktada Samsung'un Gear S'e klavye getirmek üzere Fleksy ile işbirliği içinde olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Arayüzde parmağınızı dolaştırarak gezinebildiğiniz gibi, öte yandan dijital taç düğmesini çevirerek de uygulamalara göz atabiliyor ve kişi listelerinde hareket edebiliyorsunuz. Apple Watch üzerinden Twitter ve Pinterest uygulamasının yanı sıra BMW adından özel bir uygulama da sunuluyor. Ayrıca daha pek çok uygulama seçeneği de Watch'da karşımıza çıkıyor. Bunlar arasında yer alan fotoğraf uygulaması ile fotoğraflarınıza bakmak, mini harita uygulaması ile harita üzerinde dolaşmak mümkün. Saatin iPhone'daki GPS'ten faydalanabiliyor olması da Watch'un kullanıcıya yol tarifi yapabileceğini gösteriyor.
Apple Watch'a Siri de entegre edilmiş. Böylece sanal asistan Siri, cepten sonra bileğe de taşınıyor. Bu noktada üçüncü parti geliştiricilerin saat için uygulama yazabileceklerini de belirtelim. WatchKit adında bir uygulama geliştirme kiti, geliştiricilere sunulacak.
Watch'la birlikte tanıtılan uygulamalar arasında Fitness ve Workout uygulamaları da dikkat çekiyor. Sensörler vasıtasıyla kalp ritminizi okuyabilen saat, bu veriyi GPS ve ivmeölçer özellikleriyle de birleştirerek hareket, egzersiz ve uyku takibi yapabiliyor.
Son olarak Apple'ın yeni iPhone'larına getirdiği NFC desteği ve yeni ödeme sistemi olan Apple Pay'i akıllı saati Watch'a da entegre ettiğini söyleyelim.
İşte fiyatı!
Apple, akıllı saati Watch'u tanıttı, ancak saat iPhone 6 ve iPhone 6 Plus gibi bu ay içinde satışa sunulmayacak. Saati raflarda görmek için 2015 yılının başını beklememiz gerekiyor. Apple Watch, Apple Watch Sport ve Apple Watch Edition olmak üzere üç farklı model olarak rafları süsleyecek olan Watch'un ayrıca lüks tutkunlarına özel olarak hazırlanan 18 karat altın sürümü de bulunuyor.
Apple Watch, iPhone 6 ve iPhone 6 Plus'ın yanı sıra iPhone 5, iPhone 5C ve iPhone 5S ile çalışabiliyor. Watch'un fiyatı ise 349 dolardan başlıyor.