GÜNCELLEME: Detaylı Apple Watch İncelememiz hazır! Tıklayın.
Apple Watch, geçen sene iPhone 6 ve iPhone 6 Plus'la birlikte erkenden ortaya çıkarak hepimizi şaşırtmıştı. Apple'ın bir saat üzerinde çalıştığını biliyorduk ancak tanıtılacağı senenin 2015 olacağını düşünüyorduk. Firmanın geçtiğimiz haftalarda yaptığı özel tanıtım etkinliğinde ise Watch hakkında daha fazla bilgi edinme, daha önce bilmediklerimizi öğrenme şansı bulduk.
Apple Watch, dünyanın birçok bölgesinde aynı tarihte, 24 Nisan'da piyasaya sürülecek. Bu yüzden Apple'ın saati ilk kez Eylül ayında göstermesi, aslında sizi LG, Samsung veya Motorola'nın akıllı saatlerini almaktan alıkoymak üzere izlenmiş bir pazarlama taktiğiydi.
Türkiye'de henüz ele geçirme olanağını bulmamış olsak da, resmi içerik ortağımız TechRadar, Apple'ın yeni giyilebilir oyuncağını deneme şansı buldu. İşte TechRadar'ın Apple Watch deneyimleri.
Apple'ın saati, şüphesiz modayı takip eden, yeni teknolojilere ilk kez sahip olmak isteyen kullanıcıları hedefliyor. Akıllı saatlerin halen kalkışa geçmediğini düşünürsek bu, oldukça yerinde bir karar.
Apple Watch, üzerindeki NFC yongası sayesinde Apple Pay ödeme sisteminden faydalanabiliyor. Bu bazılarının çok işine yarayabilecek olan işlev, bazılarını bir o kadar kaçırabilir. Yine de Watch, Apple için yeni açılmış bir sayfanın öncülüğünü yapıyor. Tabi, bunu ne kadar iyi yapabileceğini görmemiz için biraz beklememiz gerekecek.
Tasarım ve ekran
Tasarım
Apple Watch'un altı farklı sürümü bulunuyor: Apple Watch, Apple Watch Sport ve Apple Watch Edition. Bu üç sürümün her biri, bileğinde daha küçük veya daha büyük saatleri taşımayı sevenler için iki farklı boyutla geliyor.
Kayış seçeneklerinde bakıldığında seçenekler oldukça bol: Apple tam 38 farklı kayış sunuyor. Apple Watch'un kendisi, kadın veya erkek saati olarak sınıflandırılmıyor ancak firma, bunu yapmak isteyenler için bir kayış piyasası oluşturmuş durumda.
Apple Watch, bazılarının beklediği gibi yuvarlak bir şekle sahip değil; bunun yerine iPhone ve iPod Nano'nun karışımı bir tasarıma sahip denebilir. Elbette çirkin değil ancak biraz hantal. Saatin kenarları yuvarlanmış ve arka kısmındaki hafif kavis, ona hoş bir hissiyat kazandırıyor. (Kullandığınız kayışa göre) biraz ağır olduğunu belirtmek gerek.
"Edition" sürümü ise size ağırlığını hissettiriyor. Müthiş görünse de bu model için binlerce dolar harcamaya hazır olmanız gerekli. Watch Edition, 17.000 dolarlık fiyatıyla daha çok savuracak parası bol olanların ilgisini çekecek gibi görünüyor.
Saatin tasarımı adeta "para" diye haykırıyor, çünkü terlemenizi engellemek üzere kullanabileceğin spor kayışta bile altın iğne kullanılmış.
Arayüz
Arayüz
Cihazın arayüzü biraz garip, ancak Apple saat boyutlarındaki bir dokunmatik ekranla etkileşim anlamında rakiplerinin çoğuna kıyasla iyi bir iş üretmiş. "Digital Crown" adı verilen döndürülebilen düğme, arayüze yaklaşıp uzaklaşmanızı sağlayan bir kaydırma çubuğu gibi çalışıyor. Giriş ekranı, iPhone'un giriş ekranına hiç benzemiyor, karşınızda daha küresel görünümlü bir düzen var.
Küre şeklindeki arayüze alışmak için biraz zaman harcamanız gerekecek. Bazı durumlarda doğru bölgeye dokunabilmek için Digital Crown'u kullanmanız gerekebiliyor. Düğmenin çevirme ve basma hissi ise oldukça yumuşak. Ancak düğme bazılarının bekleyebileceği "tıklama" hissine sahip değil.
Crown'a içeriye doğru dokunduğunuzda giriş ekranına geri dönmüş oluyorsunuz. Elbette uygulamalarla etkileşimde bulunmak için ekrana dokunmanız mümkün.
Digital Crown'un altındaki düğmenin iki işlevi var: Biri kişiler ekranını açmak, diğeri ise Watch'u bir ödeme aracı olarak kullanmanızı sağlamak. Kişiler uygulaması, arkadaşlarınıza normal mesajlardan fazlasını göndermenize olanak tanıdığı için oldukça ilginç.
Watch, çağrı alma ve gönderme işlerini üzerindeki hoparlör ve mikrofon yoluyla başarıyla yapabiliyor. Gelen mesajları ise tarayarak size kolayca seçebileceğiniz cevap seçenekleri sunmaya çalışıyor.
Arkadaşlarınıza mesajdan öte, garip şeyler göndermeniz de mümkün. Örneğin resimler çizip göndermenize veya titreşim kodu göndermenize izin veriliyor. Kalp ritminizi gönderip, karşı tarafın kalp ritminizle titremesini sağlayabiliyorsunuz.
Ekranı yukarıya doğru sürükleyerek ulaşabileceğiniz "Glances" işlevi, sıkça kontrol ettiğiniz uygulamalardan bilgileri sırayla gösteriyor. Arayüzde dolaşma işi biraz karışık, örneğin yandaki büyük düğmeye bastığınızda kişiler ekranı geliyor, ancak Digital Crown'a çift tıkladığınızda saat yüzü geri geliyor. Tek tıklama ise sizi küresel görünümlü uygulama listesine ulaştırıyor.
Android'de her şeyi süpürme hareketleriyle yaparken, birden düğmelere basmak zorunda kalmak biraz garip. Buradan Apple'ın ekrana fazla dokunmamızı istemediği sonucunu çıkarmak mümkün.
Fitness ve pil ömrü
Fitness
Apple Watch ne tam bir fitness bandı, ne de tam bir saat veya moda aksesuarı, ancak hepsinden ödünç aldığı şeyler var. Ancak bunların ne olduklarını tam olarak söylemek zor.
Apple Watch, ilk testlerdekinin aksine herhangi bir stres sensörü ve kan basıncı sensörüyle gelmiyor (bunda kıllı kolların payı var). Yine de Watch'un sağlık özellikleri fena sayılmaz. Kalp ritminizi ve adımlarınızı sayabilen cihaz, üzerinde GPS'e sahip olmadığı için tam anlamıyla bir koşu saati sayılmaz. Yine de sunduğu arayüz oldukça iyi ve iPhone'la beraber iyi bir fitness yardımcısı görevini üstelenebiliyor.
Apple Watch, bir akıllı saat olarak çoğu zaman kolunuzda olduğunu unuttuğunuz bir cihaz. Bunu ise ölçülerine borçlu. Watch'un bekleme konumundayken saati gösterip göstermediği konusunda bir karar vermek ise zor.
Pil ömrü
Apple, Watch'un her gün şarj edilmeye ihtiyaç duyacağını doğrulamıştı. GPS'i olmayan bir cihaz için en azından 48 saatte bir şarj olan bir saat bekliyorduk, ancak ne yazık ki bu, gerçeğe dönüşmedi. Saat, Glances'in derinliklerinde gizli bir pil tasarrufu moduyla geliyor ancak bu seçeneğe kolayca ulaşmanız mümkün olmuyor.
En azından saatle birlikte gelen şarj adaptörü hoş bir görüntü sunuyor. İndüksiyon yoluyla şarj olan Watch'un adaptörünün şarj kısmı, mıknatıs yoluyla saate yerleşiyor.
İlk karar
İlk karar
Apple Watch, iPhone 6 sahiplerinin birçoğunun sahip olmak isteyeceği bir cihaz. Ancak arayüz biraz karışık ve bir şeyleri yapmak için harcadığınız zaman, sanki biraz fazla. Pil ömrü iyi değil, ancak çok daha iyisini zaten beklemiyorduk.
Kesin olan ise Apple'ın Watch ile akıllı saatleri tüketicilerin daha çok fark etmesini sağladığı. Bu durumdan sadece Watch değil, herkes faydalanacak.
Peki herkesin kolunda Watch görecek miyiz? Muhtemelen hayır, ancak ilk zamanlarında herkesin elinde iPad ve iPhone görmediğimizi de hatırlıyoruz.