Dünyanın en iyi ceplerinden biri olan HTC One'ı alıp 5.9 inç'e büyüten Tayvanlı firma, Samsung'un Note serisini alt edebilecek mi?
HTC One Max'in fiyatının pek de ucuz olmayacağını baştan söyleyelim. Cihazın Türkiye fiyatı henüz belli değil, ancak yurtdışında HTC One'dan daha pahalıya satılıyor olması, ülkemizde de hesaplı olmayacağı konusunda size bir ipucu verebilir.
One Max, gövde ve görünüm olarak One'a oldukça benziyor. Ancak alüminyum kasaya sahip cebin One'dan temel bir farkı var; Max'in arka kapağını çıkarmanız mümkün. Kapağın arkasında HTC One'da bulunmayan microSD slotu da mevcut. Bazı ülkelerde çift SIM seçeneği de sunuluyor. Arka kapağı açabilmenize rağmen cihazın pilini çıkartamadığınızı söyleyelim. Bu durum, şu anki tasarıma önem veren trendin bir sonucu.
Yekpare gövdeden vazgeçilmiş olması, kaliteden de bir miktar ödün verilmesi anlamına geliyor. Arka kapağı çıkarmak için sağ üst taraftaki küçük çentiği kullanıyorsunuz. Sorun ise tam da burada; kapağı çıkarmak üzere bu parçayı kaldırdığınızda, onu yerine takmak zor oluyor. Tek parça HTC One'daki iyi ağırlık dengesi de HTC One Max'de mevcut değil; bunun sorumlusu arka kapak olsa gerek.
One Max'i elinize almak (bu mümkün mü?)
microSD seçeneğinin eklenmiş olması gerçekten hoş, ancak bizce HTC kart slotunu cebin yan tarafına da ekleyebilirdi. Böylece en azından cihazın tek SIM'li modelleri, yekpare gövdeye sahip olabilirdi.
Peki One Max'ı elinizde tutmak nasıl bir deneyim, daha doğrusu bu mümkün mü?
HTC One Max'i tek elinizle kullanmanız oldukça zor. Onu tek elle kullanmaya çalıştığınızda düşürmeniz muhtemel, bu nedenle hemen bir kılıf almanızı öneriyoruz. Cihazın kenarları One Mini'dekine benzer şekilde plastikten meydana geliyor. Üst ve alt tarafta yer alan BoomSound hoparlörleri ise telefonun şeklini büyüten etkenlerden. Bu hoparlörlerin karşıtı değiliz, ancak cihazı Note 3'e kıyasla tutmayı zorlaştırıyorlar.
Cihazın 5.9 inç'lik Full HD ekranı, etkileyiciliğini koruyor. Daha küçük ceplere göre daha az piksel yoğunluğuna sahip olsa da son derece keskin görüntüler sunabiliyor. Telefon elinizdeyken arayüz öğelerini kullanmanın her zaman çok kolay olmayabildiğini, çoğunlukla başparmağınızı uzatmak zorunda olduğunuzu (ve bunun mümkün olmadığını) söyleyelim.
HTC One Max'in tasarımını beğensek de onun fazla büyük olduğunu söylemeliyiz. Evet, bu telefonun özelliği büyük olması ancak Samsung ve Sony'nin "phablet"lerini daha rahat kullanabiliyorsunuz. Kısacası telefonunuzu tutuş şeklinizi değiştirmeyi, onu iki elle kullanmayı düşünmüyorsanız, HTC One Max'i satın almanızı önermiyoruz.
Arayüz
HTC One'da gördüğümüz Sense arayüzü, One Max'te de mevcut ancak Sense sürümü 5.5'e yükseltilmiş.
HTC One Max, şu anki en son Android sürümü olan Android 4.3 ile geliyor. Cihazın kurulumu ise oldukça kolay, diğer Android'li cihazlardan, BlackBerry'den, Windows Phone'lardan ve hatta iPhone'dan yeni cebinize içerik aktarabiliyorsunuz.
İlgi çeken bir yenilik, Instagram'ın BlinkFeed'e dahil edilmiş olması. Bunun yanında Google'a oturum açıp ön-yüklü olarak gelen Drive uygulamasını çalıştırdığınızda, 50GB'lık çevrimiçi depolama alanına sahip oluyorsunuz.
One Max'in ön tarafında sadece iki kapasitif düğme var. Bunlardan bir tanesiyle geri dönebiliyor, diğeriyle giriş ekranına dönebiliyorsunuz.
Home tuşu aslında birden fazla işleve sahip. Varsayılan olarak Home'a çift dokunduğunuzda çoklu görev işlevi devreye giriyor. Uzun bastığınızda ise Google Now'u etkinleştiriyorsunuz.
HTC'nin sunduğu arayüz, piyasadaki diğer ceplere göre oldukça farklı. Örneğin Sony Xperia Z1 daha sade bir deneyim sunarken, Samsung Galaxy S4 ve LG G2, ayarları kurcalamayı seven kullanıcılar için daha karmaşık işlevlere sahipler.
HTC One Max'e Android'li bir cepten geçiyorsanız fazla yabancılık çekmeyeceksiniz. Ancak tuşlu, standart bir telefondan geliyorsanız, büyük bir değişime hazır olmalısınız.
HTC One Max'teki bir başka yenilik ise kilit ekranına widget ekleyebiliyor olmanız. Bu sayede telefonunuzun kilidini açmadan bazı işlevlere hızla erişmeniz mümkün. Kilit ekranında sağ tarafa kaydırabilir, ekrana gelen sayfadaki "+" simgesine tıklayarak takvim, müzik çalıcısı gibi araçlardan birini kilit ekranına ekleyebilirsiniz.
Blinkfeed
HTC'nin içerik keşfetme motoru Blinkfeed'de önemli değişiklikler var, ancak bunların hepsinin olumlu yönde olduğunu söyleyemeyiz. Blinkfeed'i tanımayanlar için onun sosyal ağlarınızdan haberlere, galerinizden takvim randevularına her şeyi içeren bir kutucuk merkezi olduğunu söyleyelim.
Blinkfeed, büyük kutucuklardan oluşan, yukarı ve aşağı kaydırılabilen son derece hoş bir arayüze sahip. HTC One'da ortaya çıkan işlev, One Max'teki yeni işlevleri destekleyecek şekilde geliştirilmiş.
İsterseniz önce olumlu gelişmelerden bahsedelim. Blinkfeed arayüzü eskisinden çok daha iyi; üstelik artık Instagram resimlerini ve Google+ gönderilerini çekebiliyor.
One Max, sosyal ağlarınızı tarayarak ilgilendiğiniz konuları belirlemeye çalışıyor ve listenize ekleyebileceğiniz konuları size öneriyor. Bu nedenle onu ilk kullandığınızda size hangisinde içerik aramayı istediğiniz sorulduğunda Google+ yerine Facebook'u tercih etmenizi öneriyoruz.
Oldukça beğendiğimiz yeni hızlı-çalıştır çubuğunu sol taraftan içeriye doğru çekerek açabiliyorsunuz. Buradan belirli konulara hızla ulaşabiliyorsunuz. İstemediğiniz konuları kolayca kapatabiliyorsunuz, bu sayede Blinkfeed'i hızca kendinize ait bir hale getirebiliyorsunuz.
Bizi heyecanlandıran işlevlerden bir tanesi, kendi beslemelerinizi Blinkfeed'e ekleyebilmekti. Ancak bu işlev beklentilerimizi karşılamadı. Kendi besleme listenizi Blinkfeed'e aktarmanız mümkün değil, bunun yerine belirli bir konuyu aramanız ve bu konuyla ilgili Twitter veya YouTube kanalına üye olmanız gerekiyor.
Ancak genel anlamda Blinkfeed'in çok daha iyi olduğunu, daha fazla kişiselleştirme seçeneği sunduğunu söyleyebiliriz.
Parmak izi tarayıcısı
Parmak izi tarama işlevi HTC One Max'teki en önemli yeniliklerden bir tanesi. Cihazın bu işlevi iPhone 5S'teki TouchID ile sıkça kıyaslanacak gibi görünüyor.
One Max'teki parmak izi tarayıcısı, iPhone 5S'e göre oldukça farklı bir yerde, telefonun arkasında yer alıyor. iPhone 5S'te olduğu gibi üç farklı parmağınızla telefonunuzun kilidini açabiliyorsunuz. Kilidi parmağınızı aşağı doğru çekerek açtığınızda çalışmasını istediğiniz bir uygulamayı ekrana getirebiliyorsunuz.
Ancak parmak izi tarayıcısı, yeni başlayanlar için oldukça sinir bozucu bir yerde. Telefonu tutarken tam parmağınızın durduğu yerde bulunduğu doğru, ancak aynı zamanda tam kameranın altında olduğundan parmağınızı nereye sürdüğünüzü anlamayabiliyorsunuz. Dahası One Max fazlasıyla büyük olduğundan parmağınızı aşağı doğru rahatça çekmeniz pek mümkün olmuyor. Bu ise tarama isabetinin yüzde 33 ile yüzde 50 arasında düşmesine neden oluyor.
iPhone 5S'in parmak izi tarayıcısının yüzde 80-90 isabet sunduğunu düşündüğümüzde bu ciddi bir kayıp. Üstelik 5S'teki işlev, ön taraftaki home tuşuna entegre edilmiş bulunuyor.
One Max'teki parmak izi tarayıcısı, konumu nedeniyle birçok laptop'ta bulunan, ancak kullanmadığımız parmak izi tarayıcıları gibi bir kenara atılacak gibi görünüyor.
İnternet
HTC One Max ile internette dolaşmak, piyasadaki diğer Android 4.0 ve üzerini kullanan ceplerle sörf yapmakla oldukça benzer bir deneyim. Google Chrome ve kendi web tarayıcısıyla gelen cep, Chrome sayesinde sekmelerinizi ve yer imlerinizi masaüstü PC'nizle eşitleyebilmek gibi hoş özellikler sunuyor.
Chrome'la sayfaları kaydırırken ufak takılmalar yaşasanız da, dahili web tarayıcısında bu tür bir sorun bulunmuyor. One Max'in web tarayıcısı, ayarlar üzerinden açıp kapayabileceğiniz bir Flash Player sunuyor. Her ne kadar terk edilmeye mahkum olsa da Flash desteği, çoğu kullanıcı için bir niteliğinde.
Tarayıcı artık 12 sekmeyi aynı anda açmanıza izin veriyor. Chrome'daki yer imleriniz, dahili web tarayıcısında da görünüyor. Bu nedenle Chrome'u açmanıza bile gerek kalmıyor.
Dev ekran ve yüksek çözünürlük sayesinde web sayfalarına sürekli yaklaşmanıza gerek kalmıyor. 5.9 inç'lik ekran, yazıları uzaktan bile okumanıza izin veriyor. HTC One Max'in web'de dolaşmaya yönelik piyasadaki en iyi ceplerden bir tanesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
HTC'nin web sayfalarını okumayı kolaylaştırma konusundaki liderliğini de yabana atmamak gerekiyor. Sayfalara yaklaştığınızda metin, sayfaya sığacak şekilde tekrar düzenleniyor. Bu sayede yaklaştığınız sayfalardaki metni okuyabilmek için sola ve sağa kaydırmak zorunda kalmıyorsunuz. Bu işlev şu an Chrome'da bulunmuyor.
Kamera
One Max, HTC One'daki 4MP'lik Ultrapixel sensörün aynısına sahip, sadece optik görsel sabitleme işlevini desteklemiyor. Bu önemli bir eksiklik olmasa da iyi bir Zoe fotoğrafı oluşturmak istiyorsanız işiniz zor olabilir.
One Max'le iyi aydınlatılmış ortamlarda çektiğimiz fotoğraflarda görüntünün aşırı pozlandığına şahit olduk. Bunun yanında Ultrapixel teknolojisi, aydınlatmanın yeterli olmadığı ortamlarda daha iyi ve keskin fotoğraflar çekebilmenize izin veriyor.
One Max'in kamera arayüzü, menüyü açtığınızda biraz karmaşık hale geliyor. Bu durum, çoğu Android'li cep için de sözkonusu, ancak daha basit bir arayüzle karşılaşmayı dilerdik. Yine de çok seçenek, çoğu kullanıcı için sorun olmayacaktır diye düşünüyoruz.
Genel olarak HTC One Max ile önemli anlarınızı rahatlıkla yakalayabileceğinizi, cebin bu alanda yetenekli olduğunu söyleyebiliriz. Cihaz en gelişmiş fotoğraf işlevlerine sahip olmayabilir, ancak fotoğraflarınıza büyük ekranda bakmak ve onları göstermek harika.
Medya, müzik ve video
Medya
HTC One Max, tam anlamıyla medya tüketimi için geliştirilmiş bir telefon.
Öncelikle ön yüzde bulunan BoomSound hoparlörlerinden bahsetmek istiyoruz. One Max'in çift ön yüz hoparlörü, HTC One'a kıyasla geliştirilmiş ve harika bir ses sunuyor. Bas, sesin temizliği gayet iyi, müziklerin detaylarını fazlasıyla duyabiliyorsunuz.
Müzik
HTC One Max'in müzik yetenekleri rakiplerinin gerisinde kalmıyor. Cihazda hem bir Müzik uygulaması, hem de Google'ın Music uygulaması bulunuyor. Her ikisi de yüksek ses kalitesi yanında kilit ekranından çalışabilme işlevlerine sahip. Soundhound, müzik çalıcısı ile entegre edilmiş, bu sayede o an çalan bir şarkının hangisi olduğunu kolayca öğrenebiliyorsunuz. Bunun yanında müzik eşliğinde görsel öğeler ve şarkı sözlerini görebiliyorsunuz.
Video
Video yürütme performansı, Full HD telefonların en önemli sayılan özelliklerinden bir tanesi. Sony Xperia Z1, X-Reality Engine sayesinde keskin görüntüler sunarken, LG G2 de çok berrak görüntüleriyle sizi etkiliyor. Samsung ise tabi ki Super AMOLED ekranıyla inanılmaz bir kontrast oranı sunuyor.
HTC One'a kıyasla bir miktar geliştirilmiş bir ekrana sahip HTC One Max, daha iyi parlaklık ve renklere sahip. HTC, bunu yazılımsal olarak da sağlamış olabilir, ancak sonuçta daha iyi bir görüntüye sahibiz.
One Max, AVI dahil birçok codec'i destekliyor ancak bunları çalmak için size belirgin bir yol hala sunulmuyor. Bu tür dosyaları yürütmek için HTC TV uygulamasını kullanmalı veya Google Play Movies'ten faydalanmalısınız.
One Max'te video izlemek, Galaxy Note 3 veya LG G2'deki kadar müthiş olmasa da cep, ön yüz hoparlörleriyle beraber size en iyi deneyimlerden birini sunuyor.
Pil ömrü
Pil ömrü
HTC One Max'in pil ömrü, beklediğimizden çok daha iyiydi. 3.300mAh kapasiteli bir pille gelen cihaz, normal bir kullanımda bir günden fazla dayanabiliyor.
One Max'in pilinin uzun dayanmasında, pil kapasitesi kadar HTC Zoe'da yapılan değişiklikler, Kamera uygulamasının daha az pil tüketmesi gibi optimizasyonlar da etkili olmuş görünüyor. Ancak GPS'in pili şaşırtıcı biçimde hızla tükettiğine şahit olduk. Yaklaşık 1 saatlik navigasyon deneyimimizde pilin neredeyse yüzde 25'i tükendi. Bunda ekranın sürekli açık kalmasının da etkisi olsa gerek.
One Max'in arka kapağının çıkarılabilmesine rağmen pilinin neden çıkmadığını muhtemelen merak ediyorsunuz. Çıkartılabilir piller, tasarım konusunda firmaları zorladığından ve telefonun görünümü giderek daha fazla önem kazandığından, çıkartılmayan piller giderek yaygınlaşıyor. Bu nedenle gelecekte daha çok pili çıkmayan ceple tanışmaya hazırlanmalıyız.
Kararımız
HTC'nin piyasadaki müthiş cebi One'ın genlerine sahip HTC One Max, internette dolaşmak, medya yürütmek ve Blinkfeed ile yeni içerikleri keşfetmek için harika bir telefon. Cihaz Android'in en son sürümüyle çalışıyor ve pil ömrü de gayet iyi. MicroSD slotu, HTC hayranlarının bir süredir hayalini kurduğu bir işlev.
HTC One Max'teki yenilikleri de beğendiğimizi söyleyebiliriz. Blinkfeed'i yönetmek artık daha kolay, galeriye gitmek ve videolarınız izlemek oldukça sorunsuz. 50GB'lık Google Drive depolama alanı da göz ardı edilmeyecek bir fırsat.
Ancak bazı küçük sorunlar da var. One Max, kardeşi One ile neredeyse aynı, sadece ekran boyutları farklı. Cebin büyüyen boyutunu değerlendirmeye yönelik herhangi bir geliştirmeye rastlamanız zor. Parmak izi tarayıcısı ise bizce oldukça gereksiz. Apple, bu işlevin ne kadar iyi bir biçimde kullanılabildiğini iPhone 5S'te bizlere göstermişti. Ancak HTC One Max'in arka tarafında yer alan sensörü, onu kullanmayı fazlasıyla zor kılıyor.
Max'in bir başka dezavantajı ise onu tek elle kullanmanın neredeyse imkansız olması. Bu, onu sıkça düşürebileceğiniz anlamına da geliyor.
Sonuç olarak HTC One Max'in HTC One'ın yanına yaklaşmayan bir cep olduğunu söylemeliyiz. Cihazın tek bir amacı var: One'ın görünümünü seven, ancak daha büyük bir ekran isteyen kullanıcıların dileklerini yerine getirmek. Bunun dışında One Max, fazlasıyla büyük bir telefon ve ek özellikler sunmuyor. Örneğin Samsung Galaxy Note 3'te durum tam aksine. Note 3, S-pen dahil Galaxy S4'te olmayan birçok işleve sahip ve farklı bir cihaz olarak adlandırılmayı hak ediyor.