Çoğu dijital fotoğraf makinesinin algılayıcıları (sensör) analog fotoğraf makinelerinin 35 mm'lik formatından daha küçüktür. Bu özünde 24 x 36 mm'lik boyutlara tekabül eder. Böylelikle farklı odak aralıkları için bir standart oluşturulur. Ne var ki dijital SLR'lar genellikle APS-C (Geliştirilmiş klasik fotoğraf sistemi) olarak adlandırılan algılayıcılardan kullanıyor ki bu da boyutları 16 x 24 mm'e çekiyor. Bu da zorunlu olarak 35 mm'den daha ufak algılayıcıların kullanılmasına neden oluyor. Dolayısıyla daha ufak algılayıcıyla kullanılan aynı lens, 35 mm'lik algılayıcının aksine görüntünün daha ufak bir alanının fotoğrafa yansıtılmasına neden oluyor. İşte bu odak aralığı arasındaki farkı oluşturuyor. Bu fark hemen hemen tüm dijital SLR'larda 1,5 kata tekabül ederken, Canon'da 1,6, Olympos'ta ise 2 kat fark ediyor. Dolayısıyla 35 mm'lik
formatta 50 mm'lik bir lens aslında 75 mm'lik bir açı sunuyor. Tabii bu rakam Olympos cihazlarda 100 mm'ye kadar çıkıyor. Aslında tele-zum hayranı fotoğrafçılar bu farklılığa bayılsa da, bu özünde 35 mm'lik full frame SLR makine ile çekilmiş imajın crop'lanmış halinden başka bir şey değil. 18 mm'lik geniş açılı lensiniz, Olympus DSLR makinelerde 36 mm'lik açıya denk geldiğinden istediğiniz geniş açı etkisini almanız mümkün değil. Bunun için ya oldukça geliştirilmiş ve pahalı daha düşük açılı lenslerden edinmeniz ya da 35 mm'lik full frame algılayıcılı bir SLR fotoğraf makinesi edinmeniz gerekiyor.
Odak aralığı mesafesini dikkate alın
Açık arttırma sitelerinde kesenize uygunbir lens bulduğunuz için hayli sevinçlisiniz. Ancak yeni 18 mm.'lik lensinizle birkaç çekim yaptıktan sonra canınız sıkıldı. Beklediğiniz çok geniş açının harika sonuçarı yerine, lensiniz modellerinizi oldukça soluk ve başarısız gösteriyor. Peki ama niye?
