Hırslı amatörler genellikle fotoğraf makinelerinin onlara sunduğu otomatik seçeneklerden daha fazlasını istiyor ve daha ileri deneysel çalışmalar için kendi tarzlarını geliştirmek istiyorlar. İşte bu noktada da "Güneş tepedeyken 8 diyafram kullan" altın kuralı ortaya çıkıyor. ISO 100, 1/125 enstantane ve f/8 diyafram, pek çok fotoğrafçı için iyi sonuçlar elde etmenin temel bileşimini oluşturuyor; üstelik bu değerlerin kullanılması için güneşin pırıl pırıl parlaması şart değil. Bu değerler sayesinde kumlanma minimumda tutuluyor, hareketler yeterince net yakalanıyor ve yeterli alan derinliğiyle fotoğraflar istenen keskinlikte oluyor. Ancak lenslerin en keskin çekimlerini yaptığı diyafram değerleri büyük farklılıklar gösterebiliyor.
Eğer diyafram değerini 16 ya da 22 gibi değerlere yükseltirseniz keskinlik belki artacaktır ama bu defa da renklerde bir bulanıklık
başlayacaktır. Bu yüzden de detay kayıpları başlayacak, hatta kontrast ve parlaklık azaldığından fotoğrafınız gölgeliymiş gibi görünecektir. 8 diyafram dinamik spor çekimleri için ideal. Kısa perde aralığına izin verdikleri için etkili keskinlik sağlıyor. Bu diyafram aralığıyla parlak portre çekimleri bile mümkün. Açık diyaframların aksine göz ve burun kısımları keskin olmasa da tüm yüz net çıkabiliyor. Sadece arka plan nispi netsiz oluyor. Fonu da net çekmek istiyorsanız diyafram aralığını kısmak yerine modelinizle olan mesafenizi arttırmanız, olası netlik sorunlarına karşı alınacak en iyi önlemi oluşturuyor.