MWC 2024'te tanıtılan Galaxy Ring, teknoloji meraklıları ve sağlık bilincine sahip kişiler tarafından sabırsızlıkla bekleniyordu. Samsung onu çok uzun süre sır gibi sakladı. Bu süre boyunca hakkında bildiğimiz tek şey, Samsung’un bir yüzük tasarladığıydı. Uzun süre onun hakkında ipuçları edinmek için çalıştık ama Samsung nihayet ürünü tanıtarak satışa çıkardı. Dolayısıyla bugün Samsung mağazasından bir akıllı yüzük alabilirsiniz. Ancak bir dakika. Şu an Galaxy Ring, Türkiye’de satışta değil. Galaxy Ring konusunda Türkiye’yi es geçen Samsung, gelecekte bu akıllı yüzüğü getirir mi bilinmez. Ama öte yandan neden bir Galaxy Ring almak isteyesiniz? Pek çoğunuz şu soruyu sorabilir, akıllı bir yüzük ne işe yarar? Onu evlenirken nikah yüzüğü olarak takabilir miyiz? Akıllı olması ne anlama geliyor? Yoksa evlilik yıldönümünü unuttuğumuzda bize hatırlatma mı yapıyor?
Şaka bir yana, üzerinde ekran olmayan minik bir yüzüğün ne tür bir akıllı hizmet sunacağını tahmin etmek aslında çok zor değil. Bu cihaz, deri üzerine yerleşen sensörleriyle kullanıcının sağlık verilerini kontrol altında tutuyor ve günlük aktiviteleriniz sırasında bir tür fitness asistanı gibi çalışıyor. Peki daha fazlası var mı? Şimdi yüzüğe daha yakından bakalım...
Samsung Galaxy Ring Tasarımı Nasıl?
Galaxy Ring'in en dikkat çekici yönlerinden biri, sadece tasarımı. Üzerinde hiçbir düğme veya ekran bulunmayan bu yüzük, siyah, gümüş veya altın renkleriyle geliyor. Neyse ki Samsung, farklı parmak boyları için değişik boyutlarda yüzükler üretmiş, bu sayede parmak ölçünüze uygun yüzüğü bulabiliyorsunuz.
Bu tasarımın temelinde ise, cihazın üstündeki kaplamanın hemen altında yer alan Li-ion pil ve onun altındaki elektronik devreler yer alıyor. Yani yüzüğün metalik kaplamasının hemen altını dairesel şekilde yerleştirilmiş pil yer alıyor. Samsung bu nedenle, yüzüğü sağa sola çarpmamanız veya üzerinde ağır/sert bir cisimle baskı yapmamanız konusunda bir de uyarı yapıyor.
Bu uyarının nedeni Li-ion pillerin ezilme veya delinme durumunda bomba gibi patlayabilecek olması. Hatırlarsanız geçmişte Samsung’un bataryası patladığı için Galaxy Note 7’lerini geri topladığına şahit olmuştuk. Yani, bir anlamda sinirlendiğinizde duvara yumruk atmak gibi bir öfke probleminiz varsa, bu öfke krizi size parmağınızı kaybettirebilir zira üst yüzeyi ezilip bükülecek yüzük bir anda metali bile eritecek sıcaklıklarda yanmaya başlayıp parmağınızı kopartabilir. Üstelik o korkunç sıcaklıktaki yüzüğü hangi elinizle tutup parmağınızdan çıkaracaksınız, bunun da izahı pek mümkün değil gibi. Dolayısıya, Li-ion gibi, bir zamanlar uçaklara bile alınmayan çok tehlikeli ve dengesiz bir materyali parmağınıza kelepçe gibi takmak bize çok akıllıca gelmiyor doğrusu.
Yüzüğün iç tarafında ise cildinize temas eden sensörler bulunuyor. Bu sensörlerden optik biyo-sinyal sensörü kalp atış hızınızı takip ederken, cilt sıcaklığı sensörü uyku düzeniniz hakkında bilgi sağlıyor. Öte yandan duşta veya elinizi yıkarken yüzüğü çıkarmanız gerekmiyor çünkü IP68 su koruması bulunuyor. 1.5 metreye kadar da suyun altına girebiliyor. Yine de Samsung bu yüzükle yüzmenizi, denize dalmanızı önermiyor. Aktivitelerinizi ölçmesi gereken bir yüzüğün, yüzme aktivitesini ölçememesi ise büyük bir fiyasko. Samsung, “havuzda basit yüzme işlemi sırasında belki kullanılabilir” gibi bir ifadeye yer vermiş. Ama yüzüğün su geçirmezlik özelliğinin zamanla aşınabileceğini de hatırlatmış. Yani kendi de yüzüğün havuz ve deniz içindeki durumuna pek güvenemiyor gibi görünüyor.
Aktivite demişken... Bir ivmeölçer hareketinizi ölçerek yüzüğün aktivite seviyelerinizi izlemesini ve çeşitli egzersiz türlerini tespit etmesini sağlıyor. Ancak bunun ne kadar başarılı olduğuna, aşağıda kullanım detayları sırasında değineceğiz.
Bizim için giyilebilir bir sağlık takip cihazı için önemli bir özellik, tansiyonu ve kan şekerini de ölçmesidir ancak teknoloji dünyası henüz bu konuda kesin bir çözüm üretebilmiş değil. Sadece bir iki medikal firma, kola takılan minik iğne uçlu bir Bluetooth cihazla insanların akıllı telefon üzerinden kan şekeri değerlerini anlık takip etmesini mümkün kılıyor ancak bunlar da görece pahalı ve kullanım süresi sınırlı cihazlar. Merak edenler için belirtelim, yüzüğün içinde parmağınıza batan ve kan değerlerinizi ölçen bir iğne yok. Metalik sensörler derinize temas ederek sadece kalp ritminizi ve satürasyonunuzu ölçüyor.
Samsung Galaxy Ring Nasıl Çalışıyor, Kullanımı Nasıl?
Galaxy Ring, düşük enerjili Bluetooth bağlantısı (BLE) üzerinden Samsung telefonunuzla bağlantı kuruyor ve vücudunuzdan aldığı sinyalleri anlık olarak telefonunuz gönderiyor. Cihaz sadece Samsung telefonla eşleşiyor ve sonra telefondaki uygulamalar üzerinden yeteneklerini sergiliyor. Yüzük sayesinde, müzik çalarınızı kontrol edebilir, fotoğraf çekebilir veya basit bir sıkma hareketiyle alarmları susturabilirsiniz. Yani aslında, telefonunuzdaki uygulamalarınız için el hareketlerinizi takip eden bir kontrol cihazı da olabiliyor.
Ancak asıl odak nokası, sağlık verilerini izlemek. Cihazın eşleştiği Samsung Health uygulaması, uyku kalitesi, kalp atış hızı ve aktivite seviyeleriniz hakkında ayrıntılı bilgileri takip ediyor. Uygulamanın yapay zeka destekli özellikleri, verilerinizi analiz ederek kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor ve durumunuzu iyileştirmek için tavsiyelerde bulunuyor.
Galaxy Ring'in en ilginç yönlerinden biri, enerji seviyelerinizi takip etmesi. Yani bu yüzük, çeşitli sensörlerden gelen verileri birleştirerek, fiziksel ve zihinsel durumunuz hakkında analizler yapıyor. Yorgun, durgun olduğunuz anları, enerjinizin tavan yaptığı alanları tespit ediyor. Bu bilgiler, günlük rutininizi optimize etmek ve yaşam tarzınız hakkında bilinçli kararlar vermek için değerli olabilir. Ama temel olarak, yeni nesil otomobillerdeki “yorgunluk takip” sistemine benziyor.
Galaxy Ring sizi motive etmek için oyunlaştırılmış bir deneyim de sunuyor. Uygulama, size enerji puanınıza göre bir hayvan atıyor. Daha yüksek seviyelere ulaşmak ve yeni başarıların kilidini açmak için çaba göstermeniz amacıyla motive olmanızı sağlıyor. Tabi, bu ne kadar gerekli bir uygulama tartışılır. Her insanın yaşam ritmi farklıdır ve hayatı farklı hızlarda yaşamayı tercih edebilir. Örneğin, dünyanın bazı şehirlerinde uygulanan CittaSlow konsepti, “yavaş yaşam” konseptini vurgular ve bu yaşam alanlarında insanlar acele acele koşturmalar içine girmeden, hayatı sakin, yavaş, huzurlu bir tempoda yaşarlar. Bu yaşam biçiminin bir getirisi olarak stressiz ve daha sağlıklı bir hayat sürerler. Elbette sağlıklı yaşam için spor yapmak, hızlı tempoda yürümek, koşmak başka bir detay, ancak günlük yaşam içinde “enerjinizi artırmak” için size puanlar vermek ve düşük enerjili olduğunuzda “kaybettiğiniz” bir oyun formatıyla hayatınızı strese sokmak bize çok da sağlıklı bir yaklaşım gibi görünmedi. Bu konsept daha çok, insanları “daha hızlı ve acele” yaşamaya mecbur bırakan “büyükşehir” temposuna mahkum etmek gibi görünüyor. Yine de bu tür bir yaşamı tercih edenler de mutlaka vardır.
Öte yandan, yüzük uykunuzda da sizi takip ediyor. Horlama sorunları yaşayanlar için Galaxy Ring değerli bir yardım sağlayabilir. Telefonunuzdaki mikrofonu kullanan yüzük horlamayı tespit edebiliyor ve sizi sorun hakkında uyararak potansiyel nedenleri belirlemenize yardımcı olmaya çalışıyor.
Galaxy Ring'in bazı kullanıcılar için eksik kalabileceği bir alan ise fitness izleme yetenekleri. Yüzük, yürüyüş ve koşu gibi temel hareketleri doğru bir şekilde tespit edebilse de, GPS özelliği bulunmuyor. Dolayısıyla, özel fitness takip cihazları/bileklikleri kadar ayrıntılı bilgi sağlamayabilir. Ayrıca yukarıda belirttiğimiz gibi, yüzme aktivitenizi ölçmek için kullanmanız tavsiye edilmiyor. Çünkü cihaza su kaçabilir.
Öte yandan cihazda NFC özelliği de bulunmuyor ki, bu sebeple yüzükle kasada ödeme yapma veya akıllı kapılarda kimlik doğrulama cihazı olarak kullanma gibi senaryoları unutabilirsiniz.
Samsung Galaxy Ring Şarjı Ne Kadar Dayanıyor?
Pil ömrü açısından Galaxy Ring, kullanıcılarını çok üzmeyecek gibi görünüyor. Aslında parmağınız ne kadar kalınsa, o kadar uzun süre cihazı şarj etmeden çalıştırabilirsiniz çünkü yüzüklerin çapı büyüdükçe içindeki pil boyutu da büyüyor. Ancak genel olarak pil kapasitesi 5-6 gün kadar şarj etmeden çalışmayı mümkün kılıyor. Yüzükle beraber gelen şarj kutusu ise Type-C arayüzüyle elektrik kaynağına bağlanıyor ve yüzüğü kablosuz olarak şarj ediyor. Bu kutu aynı zamanda 361mAh boyutunda bir powerbank içeriyor.
Böylece elektriğe takılı olmadan da yüzükleri şarj edebiliyorsunuz. Bunun için yapmanız gereken, yüzüğü kutudaki yerine oturtmanız. Bu sırada yeniden hatırlatmak lazım, yüzüğün üst yüzeyini kaplayan pilin ezilmemesi ve delinmemesi gerekiyor. Bu ciddi bir yaralanma riski oluşturabilir ve Samsung’un da bu konuda güvenlik uyarıları var.
Sonuç
Akıllı yüzük konsepti, teknoloji dünyasında bir ilk değil. Bu cihazı ilk kez tasarlayıp pazara sunan ve fitness/sağlık takipçisi olarak konumlandıran küçük şirketler var. Ancak ilk kez bir teknoloji devi bu alana giriş yapıyor. Yine de böyle bir yüzüğün, 400 dolar ödemeye değer olup olmadığını pek çok insan sorgulayacak gibi görünüyor. Aynı işlevleri ve çok daha fazlasını akıllı saatler de sunuyorken ve bu saatler daha uygun fiyata satılırken, insanların neden 400 dolarlık bir yüzük almak isteyeceği sorusuna cevap bulamıyoruz. Üstelik eğer yüzüğünüz bir şekilde bozulursa, Samsung cihazı tamir etmeyeceğini de açıkladı. Eğer garanti kapsamında değilseniz, uygun fiyatla ikinci bir cihaz sunulacak gibi görünüyor. Gerçi düşününce, yüzüğü bozmak da çok mümkün değil, çünkü üzerinde hiçbir düğme veya etkileşim noktası yok. Yüzüğün bozulmasına sebep olabilecek senaryolar daha çok yüzüğün kazayla sağa sola çarpması, sıkışması, ezilmesi gibi kurgular içeriyor ki, bu noktada yüzüğün Li-ion pilinin patlama riski, bozulması veya garanti kapsamı gibi sorunlardan çok daha hayati bir tehlike oluşturuyor. Parmağınızı sarmış bir Li-ion pil yüzlerce santigrat derecede yanmaya başladığında dert edeceğiniz son şey garanti kapsamı olacaktır.
Sonuç olarak, teknolojinin gelişmesi hepimizi mutlu ediyor ve giyilebilir cihazların yaygınlaşmasını da heyecanla takip ediyoruz, ancak sanki akıllı yüzük konseptinin hala gelişmeye çok ihtiyacı varmış gibi görünüyor.