Oyun donanımlarıyla tanıdığımız Razer, rekabetçi oyunlarda oyunculara avantaj sağlaması için yeni bir kablosuz oyuncu faresi sundu. Viper V3 Pro ve aslında Razer’ın 2024 ortasında dünyaya tanıttığı bir fare ama Razer ayrıca, hafifliği ve yüksek çözünürlüğüyle dikkat çeken bu fare için Valorant oyununda adını duyuran espor takımı Sentinels ile de iş birliği yaptı ve kısa süre önce bir de Sentinels Edition sürümünü piyasaya sürerek dikkat çekmeyi başardı. Sentinels Edisyonu sadece kırmızı renk seçeneğiyle tasarlanmış bir model. Biraz daha “koleksiyon” değeri taşıdığını söyleyebiliriz. Standart versiyonlarda ise siyah ve beyaz renk seçenkleri bulunuyor; incelemeye başlamadan önce bu bilgiyi de vermiş olalım. Peki, Viper V3 Pro oyunculara neler sunuyor, hangi yeteneklere sahip, haydi birlikte inceleyelim.
Razer Viper V3 Pro Tasarımı Nasıl?
Viper V3 Pro, kutusundan çıkarıp elinize aldığınız anda hafifliği ile dikkatinizi çeken bir fare. Nispeten hacimli bir görünümü olmasına rağmen, bu büyük hacimden beklemediğiniz kadar hafif olduğunu hissediyorsunuz. 54 gram ağırlığa sahip fare avuç içinde o kadar hafif bir his yaratıyor ki, ilk dokunuşta cihazın içinin boş olduğundan bile şüphe edebilirsiniz.
Farenin formu, oyuncunun avucunu ve parmaklarını konforlu bir şekilde üzerine yerleştirebileceği biçimde şekillendirilmiş. Uzun parmaklara sahip oyuncular bile farenin tuşlarını kolayca kavrayabiliyor. Zaten görür görmez dikkatinizi çekmiştir, tuşların ucu alışılmadık bir biçimde dışarı doğru uzatılmuş. Bu da parmak uçlarının boşa düşmemesi ve tuşlara daha hızlı ve konforlu basabilmek için planlanmış bir tasarım tercihi olarak dikkat çekiyor.
Farenin üzerinde toplam 4 tuş ve bir de tekerlek bulunuyor. Bu tuşları Razer’ın Synapse uygulaması üzerinden programlamanız ve profil oluşturmanız da mümkün. Buna da incelemenin ilerleyen aşamasında değineceğiz.
Cihazın tuşları arasında bir de led ışığı göreceksiniz. Bu led cihazın şarj durumunu gösteriyor. Ayrıca ön tarafa şarj ve kablolu kullanım için bir USB-C portu saklanmış.
Farenin altına baktığımızda ise bir düğme görüyoruz. Bu düğme hem güç düğmesi olarak fareyi açıp kapatıyor hem de farenin DPI değerini değiştirmek için bir switch işlevi görüyor. Elbette DPI switch’inin farenin altına yerleştirilmesi bazı oyuncuların keyfini kaçırabilir, çünkü her seferinde farenin altını çevirip ikinci elinizle bu düğmeye basmak zorunda kalıyorsunuz. Oysa oyuncular DPI değişimi için farenin üzerindeki yer alan bir tuşu kullanmaya daha alışıklar, böylece aniden DPI değerini değiştirmek istediklerinde sadece işaret parmağını oynatmak yeterli olabiliyordu. Ancak Razer burada bir güvenlik önemli da almak istemiş olabilir. Bir oyunun en heyecanlı, en hızlı anında, rakiplerinize karşı ölüm kalım savaşı verirken yanlışlıka parmağınızın DPI switch’ine basması, oyundaki tüm kontrolünüzün kaybolması anlamına geliyor, dolayısıyla yenilgi de kaçınılmaz olabiliyor. Bu tür kazaları engellemek için DPI düğmesinin aşağı yerleştirilmesi faydalı bir önlem olarak da görülebilir.
Bu arada, farenin altındaki kaygan pad’lerin yüzeyi de genişletilmiş. Farenin alt yüzeyinin neredeyse yarısını bu kaygan pedler oluşturuyor. Bu da farenin masa yüzeyinde çok daha az bir güçle çok daha rahat hareket etmesini sağlıyor.
Son olarak cihazın kutusundan USB kablosunun ve kablosuz bağlantı dongle’ının çıktığını da hatırlatalım. Dongle üzerinde ayrıca minik bir led ışık da yer alıyor, buna da az sonra değineceğiz.
Razer Viper V3 Pro Performansı Nasıl?
Viper V3 Pro üzerinde “Focus Pro 35K Optical Sensor Gen-2” sensörü bulunuyor ve cihazın maksimum DPI seviyesi 35.000’e kadar çıkabiliyor. Siz hangi DPI seviyesinde rahat ediyorsanız bunu Razer’ın Synapse yazılımı üzerinden ayarlayabiliyorsunuz. Ayrıca switch düğmesine her bastığınızda hangi DPI seviyeleri arasında değişim yapmak istediğinizi de belirleyebiliyorsunuz. Üstelik bu optik sensör, cam yüzeylerin üzerinde de çalışacak kadar hassas bir yapıya sahip.
Fareyle kablosuz dongle arasındaki bağlantı da, cihazın stabil bir bağlantıya sahip olmasını sağlamak için 8000 Hz’e kadar çıkartılabiliyor. Elbette frekansı yükselttiğiniz dongle’a saniye başına gönderdiğiniz sinyallerin sayısı arttığı için şarj daha hızlı tükeniyor ancak kullanıcıya bu yüksek performanslı seçeneklerin sunulması da önemli bir ayrıntı. Biz oyunda denemeler yaparken 1000 ile 2000 Hz’in gayet yeterli olduğunu test ettik. Tuşa basmak demişken, farenin tuşları 90 milyon kez basılmaya dayanıklı şekilde üretilmiş.
Farenin, Razer’ın oyuncular için sunduğu Synapse yazılımıyla uyumlu olduğunu da söylemiştik. Cihanızı uygulamaya tanıttıktan sonra ayarlarını kolayca yapabilirsiniz. Burada, fare tuşlarının fonksiyonlarını değiştirebiliyorsunuz.
Ayrıca, dongle üzerindeki led ışığı hakkında da düzenleme yapabiliyorsunuz. Dilerseniz bu led, bağlantı durumunu gösterebiliyor. Ya da farenin pil durumu hakkında bilgi verebiliyor. Eğer dikkatinizi dağıtmasını istemezseniz, sadece farenin pilinin tükenmek üzere olduğunu haber verecek şekilde de ayarlabiliyorsunuz.
Yine yazılım üzerinden, farenin DPI değerlerini değiştirecek switch ayarlarını detaylı şekilde yapmanız mümkün. Burada kaç farklı DPI seçeneği olacağını belirleyip tuşa her bastığınızda hangi değerler arasında geçiş yapacağınızı detaylıca ayarlayabiliyorsunuz.
Viper V3 Pro ayrıca, çok daha ileri seviyede ince ayar yapmak isteyen e-spor oyuncularına da bu imkanı sağlıyor ve yazılımdaki Advanced sekmesi üzerinden Dinamik Hassasiyet ayarını açmanıza ve farenin dönüş hassasiyetlerini manuel olarak ayarlamanıza izin veriyor.
Razer Viper V3 Pro Pil Ömrü Ne Kadar?
on olarak, farenin pil performasına gelirsek, kullandığınız bağlantı frekansına göre değişmekle beraber cihaz 95 saate kadar şarj gerektirmeden çalışıyor. 1000 Hz’de çalışan cihaz yaklaşık 95 saat pil süresi sunarken, 2000 Hz’de bu süre 62 saate düşüyor, 4000 Hz’de 40 saat, ve 8000 Hertz’de 17 saatlik bir çalışma süresi sunuyor. Bu sürelerin, bir oyuncu için son derece yeterli süreler olduğunu da söylemek lazım.
Sonuç
Son bir değerlendirme yapacak olursak, Razer’in övgüyü hak eden bir oyuncu faresi tasarladığını kabul etmek gerekiyor. Yüksek hassasiyetiyle ve hızlı kablosuz bağlantısıyla, gecikme olmadan ekrandaki her piksel üzerine rahatça nişan alabiliyorsunuz. Bu sayede özellikle online rekabetçi nişancı oyunlarında her mesafeden çok hızlı şekilde “headshot” yapabilme ihtimaliniz yükseliyor.
Öte yandan, aynı anda hem oyun oynayan, hem de yan pencerede iş yapan veya web siteleri arasında gezinen biriyseniz, DPI switch’inin farenin altında olması keyfinizi kaçırabilir. Ama günün sonunda, ergonomik tasarımı, kararlı ve yüksek hızlı bağlantısı, yazılım üzerinden tüm ayarlarını kontrol edebilme yeteneği, 54 gram ağırlığı ve 35 bin DPI’ya ulaşan çözünrülüğüyle, Viper V3 Pro üst segment bir oyucu faresi olmuş diyebiliriz.
Pek tabii ki, farenin 95 saate varan pil ömrünü de unutmamak gerekiyor. Burada asıl şaşırtıcı olan detay da şu ki, sadece 54 gram ağırlığındaki bir farede bu kadar yüksek çalışma süreleri görmek kolay bir iş değil. Çünkü biliyorsunuz, yüksek pil kapasitesi demek, ağırlık demek... Daha yoğun ve daha büyük piller cihazıların ağırlığını büyütür. Razer’ın burada daha yeni teknolojiye sahip piller kullanarak daha hafif bir fare üretmiş olduğunu anlıyoruz. Bu yüzden de videonun başında da söylediğimiz gibi, farenin hafifliği ilk dokunuşta insanı şaşırtıyor. Ama kullanım sırasında bu hafiflik sayesinde ekrandaki her piksele hükmedebildiğinizi hissediyorsunuz. Öte yandan farenin fiyatını merak edenlere de bilgi verelim, cihaz piyasada yaklaşık 7950 liralık fiyat etiketiyle satılıyor, fiyatın piyasa ortalamasının üzerinde kaldığını da kabul etmek lazım.