Oyuncular için bilgisayarın kendisi kadar ekipmanlar da büyük önem taşıyor. Zira klavye, fare ve kulaklık, adeta oyuncuların eli ayağı. Özellikle son dönemde RGB desteği ile renklenen yapılarıyla, gösteriş noktasında da büyük aşama kaydeden bu aksesuarlar, öyle ki oyun içindeyken karakterinizin sağlık durumuna göre bile renklenebiliyorlar. Elbette işin sadece "single" kısmı yok, artık daha çok "multi" ve hatta eSpor tarafı var. Profesyonel olarak eSpor ile ilgilenenlere baktığımızda ise, fare seçimi konusunda ortak bir nokta görüyoruz: Kablolu fareleri tercih ediyorlar. Bunun nedeni, maç esnasında olası bir gecikme, bağlantı sorunu veya pil ömrü bitmesi gibi hadiselerle karşılaşmak istememeleri. Bugün incelememizin ana konusu olan Razer ise, Lancehead ile bu algıyı değiştirmek istiyor.
Oyunculara yeni seçenek
Lancehead, Razer'ın yeni amiral gemisi kablosuz oyuncu faresi. 16.000 DPI optik algılayıcı ve saniyede 210 inç ve 50 G ivme gibi özelliklerle dikkat çekici duran Lancehead, tek şarjla 24 saate kadar da pil ömrü sunuyor.
Bununla beraber Razer, Lancehead'in geliştirilme sürecinde, oyuncuları, kablosuz oyuncu faresini tercih etmelerine ikna edebilecek bir yöntem üzerine bir hayli mesai harcamış: Adaptive Frequency Teknolojisi.
Lancehead, temelde 2.4 GHz frekans bandını kullanan bir kablosuz fare. Bilindiği gibi 2.4 GHz frekans bandını diğer kablosuz cihazlar da kullanıyor ve bunların bir araya geldiği noktada, ağa giriş ve çıkışlarında, frekans sıçramaları ile parazitler meydana gelebiliyor. Oyuncuların kablosuz fare tercih etmemelerinin temel nedeni de, bu frekans sıçramaları sebebiyle ortaya çıkabilecek gecikmeler. Fakat Razer, bu faresinde yer verdiği Adaptive Frequency Teknolojisi ile bağlantıda olası parazit olup olmadığını saniyede yüzlerce kez kontrol ediyor ve böylece frekans kaybı yaşatmamayı amaçlıyor.
Elbette bizler de her ne kadar profesyonel oyuncu olmasak da uzun yıllardır oyun dünyasının içindeyiz. Lancehead'i kablosuz kulaklık ve klavye ile bir senaryoda denedik ve Razer'ın da söylediği gibi herhangi bir gecikmeyle karşılaşmadık. Bu testin neticesinde, Lancehead'in kablolu fare performansını yakaladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tasarım
Lancehead'in tasarımına da değinecek olursak, gayet ergonomik olduğunu belirtebiliriz. Hem sağ hem sol elli oyunculara uygun yapıda tasarlanan fare, üzerinde toplamda 9 tuş bulunduruyor. Bunlardan ikisini sol, ikisini sağ kenarda tutan fare, sırtında da iki tuş ve kaydırma tekerini bizlere sunuyor.
Elbette tasarımda dikkati en çok çeken şey, Razer Chroma RGB ışıklandırmaları. Farenin ışıklandırmasını da tabii ki istediğiniz gibi değiştirmeniz mümkün. Farede dört ayrı programlanabilir aydınlatma bölgesi bulunuyor. Bunlar; logo, kaydırma tekeri, sol şerit ve sağ şerit. Tüm bu bölümleri kişileştirebiliyor ve fark efektleri seçebiliyorsunuz.
Bu arada Lancehead, Razer'ın da dediği gibi kablosuz bir oyuncu faresi. Ancak farenin şarjı bittiğinde veya kablolu olarak kullanmak istediğinizde, bu imkanı da size veriyor. Kutu içeriğinde yer alan 2.1 metre uzunluğunda örgülü kablo bunun için var. Ucundaki USB portunu Lancehead'in ön tarafına takıyorsunuz, hepsi bu kadar.
Özetle
Lancehead sağlam ve güvenilir bir oyuncu faresi oluyor. Tasarım noktasında bize rahat hissettirse de, elbette farenin konfor algısı oyuncudan oyuncuya değişecektir. Performans olarak ise kablolu fareden eksik kalan bir yanını gördüğümüzü söyleyemeyiz; bu noktada performans kaybınız yok. Pil ömrü de fena değil, şarj etmek için ise dediğimiz gibi kablosunu kullanabiliyorsunuz. Farenin bizce en büyük eksisi yüksek fiyatı. Şu an Lancehead'i 609 TL fiyatla bulabiliyorsunuz.
Kimler Almalı
Genel olarak tüm masaüstü bilgisayar oyuncularına hitap eden Razer Lancehead, yüksek fiyatı sebebiyle daha çok profesyonel eSporculara uygun olacaktır.
Alternatifleri
Lancehead'in kablolu versiyonu da Razer Lancehead Tournament Edition RGB Optik Gaming Mouse olarak bulunuyor. Fiyatı neredeyse yarı yarıya. Eğer Lancehead bütçenizi aşıyorsa, bu modeli de inceleyebilirsiniz.