Pulsar Xlite Wireless İnceleme

Paranın alabileceği en iyi farelerden birisi.

Pulsar Xlite Wireless inceleme
CHIP Online Notu 93
  • Çok hafif ve çok performanslı
  • Son derece rahat
  • Yüksek malzeme ve işçilik kalitesi
  • Başarılı yazılım
  • Şahane skatezler
  • Hızlı ve dayanıklı Kailh 8.0 switchler
  • Yedek skatez çıkmıyor kutudan
  • Fare üstünde DPI ayarı yok

Şimdiye kadar bu sayfalarda kaç farklı oyuncu faresi inceledik, hatırlamıyoruz bile. Excel dosyaları dahi oldukça karışık. Lakin kaliteli ürünler ve size hissettirdikleri kolay kolay hafızanızdan çıkmıyor. Mesela incelediğiniz onca fare içinde tepeye hangi üç ürünü koyarsınız deseniz; bir an bile düşünmeden Logitech PRO X Superlight, Razer Viper Ultimate ve Xtrfy MZ1 Zy’s Rail yanıtını veririz.

Elbette bu konu -tıpkı oyunlarda olduğu gibi- deneyim ve kişisel beklentilerle kol kola yürüyor. Bizim işimiz, ne görüyorsak sizlere aktarmak ve neticede kararı size bırakmak. Bunu da kişisel görüşler kadar somut verilere, bazen de duygularımıza dayandırmaya çalışıyoruz. Geçen aylardaki Lexip NP93 Alpha incelemesinde olduğu gibi, kalbimizle aklımızın farklı şeyler söylediği de oluyor ama bu her ürün için geçerli değil. Mesela Pulsar Xlite Wireless’ı ele alırsak, sadece bir saat kullandıktan sonra bile gördüğümüz en iyi farelerden birisi olduğuna ikna olmuştuk, üstelik çokça sebebimiz de var. Gelin biraz üzerine konuşalım.

Koreli Pulsar firması sektörde oldukça yeni, 2020 yılından beri aramızdalar ve bu kısa sürede Xlite gibi harika bir ürünle kalıcı olarak buralarda olacaklarının sinyallerini vermişlerdi. Temelde Zowie EC2’nin çok sevilen ergo tasarımını baz alan ve gövdeyi biraz daha genişleterek baştan sona yeniden işleyen Pulsar, daha önce denenmedik tasarım tercihleriyle (alt kısmı tamamen boştu farenin) ürünü 49 grama kadar hafifletmiş, buna yüksek performans ve başarılı bir işçilik kalitesini ekleyince kendilerine kocaman, giderek büyüyen bir hayran kitlesi yaratmıştı.

Xlite Wireless modelinin arayı fazla açmadan bizlerle ulaştığını düşünürsek, firma bu konuda pek de muhafazakar davranmıyor ve yeniliklerin peşinden koşmaya devam edecek gibi. Üstelik Wireless dediysek, kabloyu söküp atmanın yanında ciddi ve çok yerinde değişiklikler de söz konusu.

Siyah, beyaz ve kırmızı olmak üzere üç renk seçeneğine sahip olan Xlite Wireless, piyasayı ele geçiren onca ultralight fare arasında bile karakteristik havasını koruyabilen, biraz gözünüzü kısarak baktığınızda Tetris çubuklarını andıran gövde kesikleriyle bizlere ulaşan bir model. Mat dış düzeyde parmak izi kalmıyor ve tutuş hissi oldukça başarılı. 58 gram ağırlığındaki fare orta boyutlarda (122x66x42mm) her tutuş stiline uygun ve son derece ergonomik. Hafifliğinin ve yan yüzeylerdeki kesiklerin de katkısıyla yerden kaldırmakta bir sorun yaşamıyorsunuz. Bataryanın varlığının sadece 9 gram eklemiş olması da takdire şayan. Üstelik batarya ömrü de 70 saate yaklaşıyor. Piyasanın en performanslı farelerinden birisi için son derece iyi değerler ve bunda ışıklandırmanın tek LED ile sınırlandırılmasının da payı var.

Farenin tekerleği sessiz, sertliği son derece kıvamında ve parmağınızdan kaymıyor. Malzeme kalitesi bu noktada işçilikle de birleşmiş zira fareyi salladığınızda herhangi bir tıkırtı gelmediği gibi, üzerine güç uyguladığınızda da herhangi bir çıtırdama (creaking) duymuyorsunuz. Bu kadar hafif bir fare için şaşırtıcı gelebilir ama şaşırmayın. Zira Pulsar’ın bu güzide ürünü Amerikan ordusunun standart yere düşürme testini geçerek MIL-STD-810G sertifikasını almayı başarmış. Hafif olabilir ancak şüpheniz olmasın, oldukça dayanıklı.

Gelelim teknik tarafa, bu konuda Xlite Wireless oldukça iddialı. Üründe Pixart PAW3370 sensör kullanılmış. Bu sensör piyasanın en hızlısı mı, hayır değil ancak güç tüketimi ve performansı bir arada götürebilmek anlamında en optimize, en komple sensör olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 20000dpi’a kadar destekleyen sensör 1000Hz polling rate, 400 IPS hız ve 50G hızlanma değerleriyle tüm performans beklentilerinizi yerine getirecektir. Kullanılan ana switcher kablolu versiyonda Omron 2F serisindendi, bu modelde ise Kailh 8.0 ki piyasada daha fazla sevilen bir switch yok. 80 milyon tık ömürlü olduklarını da hatırlatalım. Fonksiyon tuşları da sünger hissi vermiyor ve son derece hassas, çok beğendik.

Biraz daha detaya girelim dilerseniz. Farenin altına baktığınızda Pulsar Xlite’ın alametifarikası olan hafif ve ızgarasız tasarım dikkatinizi çekecektir. Kedisi olanların tüy kaçacak diye ödü koptu biliyorum, hemen dikkatinizi dağıtayım. Xlite modelindeki 5 parça skatezler bu modelde üç parçalı Virgin Grade PTFE sensörlerle değiştirilmişler. Bataryanın ağırlığının farenin dengesini bozmaması için yapılan bir tercih olduğunu düşünüyorum ve kim düşündüyse ellerine sağlık zira fare yağ gibi akıyor. Çok uzatmayacağım, gördüğüm en iyi süzülme deneyimlerinden biriydi. Hala yetmiyorsa farenin distribütörü olan Connect Game, Xlite için üretilen Superglide cam skatezleri de satıyor. Tabii fiyatlarının düşük olduğunu söyleyemeyiz.

Son olarak, paracord benzeri kablosu çıkartılabiliyor ve gecikme süresi 1ms civarında olan 2.4Ghz Wireless adaptörü kablo ucuna eklenerek menzili uzatılabiliyor. Kablo oldukça yumuşak olsa da gördüklerimizin en iyisi değil ama size zorluk çıkartmayacaktır, kablolu kullanımda dahi. Xlite’ın Bluetooth desteği ise bulunmuyor.

Uygulama desteğine bakarsak, esporcu dahi olsanız bazı kritik ayarları Xlite Wireless uygulaması altından yapmanız gerekecek. Debounce Time ayarı yanında LOD (1mm-2mm) ayarı ve diğer tüm gerekli ayarlara buradan ulaşabiliyorsunuz. Macro desteği de var ama bu aralar önermiyorum, uçurtturmayın kendinizi oyunlardan.

Sonuç

Xlite Wireless olmuş arkadaşlar, Elden Ring gibi fare yapmış adamlar. Sade, çok performanslı ve beraber vakit geçirmesi çok keyifli. Fiyatının 1200 TL olduğunu da düşünürsek, yukarıdaki tüm farelere ciddi bir rakip olacaktır. Benzer bir şekli paylaştığı EC2’den ise çok daha üstün bir fare.

Kürşat Zaman

Teknik Özellikler
Ürün Modeli Pulsar Xlite Wireless
Ürün Markası Pulsar
CHIP Online Notu
93