MSI’ın en güçlü tarafının çevre donanımları olmadığı malumunuz ancak bu demek değil ki firma bu tarafı boş geçiyor. GM08’den başlayarak GM41’e kadar ulaşan (50-70 serileri artık üretilmiyor) bu fareler belki bir GM70’in heybetine sahip değiller ancak her biri kendi seviyelerinde hiç de fena olmayan özelliklerle beraber geliyorlar.
GM30 bu ürün gamının tam ortasında yer alan bir ürün. 129x67x39mm boyutlarıyla ince uzun bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Palm tutuş için eliniz olağanüstü büyükse biraz dar kalabilir. Fingertip tutuş içinse eliniz yeterince büyük değilse uzunluğu yüzünden tuşlara ulaşmakta zorlanabilirsiniz. Geri kalan her tutuş ve ele uygun olsa da bu detaylara dikkat etmenizi öneririz. Ağırlığı ise günümüz standartlarında biraz yüksek, 98 gram.
GM30, ilk bakışta oldukça net ve temiz çizgilere sahip. Plastik gövdenin üst kısmı metalik tonlarda, yan taraflardaki lastik parmak destekleri sayesinde de kavrama hissi oldukça iyi. MSI’in Mystic Light RGB desteğini üç bölgede sunan ürünün orta kısımdaki U şeklindeki RGB alanıyla oldukça karakteristik gözüktüğünü söyleyebiliriz. Ayrıca MSI’ın dev Dragon logosu da avuç desteğinin altında kendisine yer bulmuş. Ürün simetrik ama sağ tarafta fonksiyon tuşları olmadığından solakların kullanımına (ambidextrous) pek de uygun sayılmaz.
MSI bu modelde 20 milyon tıklama ömürlü Omron switchler (D2FC-F-7N) kullanmış. Oldukça hafif olan bu switchler yeterince sessiz ve oldukça net bir hisse sahipler. Hafif switchleri sevenlerin hoşuna gidecektir. Sol taraftaki sivri tasarımlı fonksiyon tuşlarında ise daha ağır ve gürültülü olan, 10 milyon tıklama ömürlü Huano’lar (Black Shell Blue Dot) kullanılmış. Bu tuşlara ulaşmak oldukça kolay ve pek fazla sünger hissi yok. Benden olumlu puan aldı. Fare tekerleği de her iki yöne oldukça sessiz, geçişleri hafif, tam kıvamında. Genel olarak ürünün malzeme ve işçilik kalitesini çok başarılı buldum. Salladığınızda herhangi bir tıkırtı duymadığınız gibi ağırlık uyguladığınızda da “creaking” en alt seviyede.
Teknik kısma geçersek, sensörden başlamamız gerekiyor. MSI bu modelde PixArt’ın PAW 3327 sensörünü kullanmış. Orta sınıf olarak tabir edebileceğimiz bu düşük güç tüketimli sensör yazılım hızlandırmasız olarak 6200dpi hassaslığı desteklerken, 30G hızlanma ve 220 IPS hız değerlerine sahip. Performans olarak ihtiyaç duyabileceğinizden daha fazlası diyebiliriz, yine de sektördeki en hızlı sensör değil elbette. Dragon Center’dan ayarlayabileceğiniz Polling Rate değeri ise 1000Hz. Burada sensörün lift-off yüksekliğinin ayarlanamadığını ancak 2.4mm’lik değerin tam sınırda olduğunu söylemem gerek. Fazlası tadımızı kaçırır, azı keyif verirdi, o kadar sınırda.
Farenin alt tarafında bizi iki tane kocaman PTFE skatez karşılıyor. Fena bir süzülme hissi vermeyen bu skatezler saf PTFE değil ve biraz ince. Kutudan yedeği çıkmaması kötü haber. Ayrıca alt kısımda profiller arasında geçiş yapabileceğiniz bir düğmeye de yer verilmemiş. Bunun için Dragon Center’a ihtiyacınız var ancak ışık modları, polling rate ve parlaklık gibi ayarları fare üzerinde DPI tuşuyla beraber basacağınız kombinasyonlar sayesinde programsız olarak değiştirebiliyorsunuz. Akılda tutması zor olsa da hiç fena bir özellik değil.
Geldik kabloya. MSI bu modelde 2.1m uzunluğunda lastik bir kablo kullanmış. Alıştığımız kablolardan 30cm uzun olmasının yanında yeterince yumuşak olduğunu söylemem gerek. Yine de bu fiyat düzeyince insan paracord benzeri bir kablo görmek isterdi. Neyse ki MSI kablonun yıpranmaması adına farenin burnundan yukarı doğru çıkış yapacak şekilde (4.8mm) tasarlanmış. Bu da kablonun mousepad’e temas etmesini engelleyecektir.
Sonuç
Sonuç olarak, MSI hayli eli yüzü düzgün bir ürün yapmış. Biz 450 TL’den başlayan fiyatını yine de yüksek bulduk. Elbette MSI kalitesiyle doğru orantılı bir fiyat politikasına sahip ancak bu fiyat düzeyinde daha rekabetçi modeller olduğunu da kabul etmek gerekiyor.