Şimdi çoğunuzu çok şaşırtabilir ama dokunmatik ekranlı telefonları Apple icat etmedi. Teknoloji tarihine pek hakim olmayan okurlarımız için hemen küçük bir bilgi geçelim, Apple 2000’lerin başında batmak üzere ağır sorunlar yaşayan bir şirketken, Nokia ve Ericcsson gibi üreticiler de tuşlu telefonlar üretiyorlaken, avuç içi bilgisayar formatıyla, beş –altı inç boyutunda dokunmatik ekranlı minik bilgisayarlar geliştiren Palm şirketiyle beraber dünya avuç içinde dokunmatik ekran teknolojisiyle tanıştı ve hatta ekstra modüller takıldığında bu Palm avuç içi cihazlar telefon olarak da kullanılabiliyordu. Bu cihazlar 90’ların sonu ve 2000’lerin başında birden popülerleşse de, elbette kullanım alanı çok sınırlıydı, ekranlar parmakla değil stylusla kullanılıyordu. Bu minik avuçiçi bilgisayarlardan ilham alan HP veya diğer “bilgisayar üreticileri” ise acaba bunlarla telefon pazarına girebilir miyiz diyerek, benzer donanımlara sahip ve Windows Mobile işletim sistemine sahip telefonlar piyasaya sürmeye başladılar.
Bu yeni telefonlar dokunmatik ekrana sahip, bugünkü akıllı telefonlara benzeyen cihazlar olarak piyasada yer aldılar ancak kullanım alanı yine çok sınırlıydı çünkü dünyada henüz mobil internet çok yaygın değildi, web siteleri mobil cihazlarda kolayca gösterilecek şekilde tasarlanmıyordu ve en önemlisi de bu yeni akıllı telefonlara işlev kazandıracak yeterince uygulama yoktu ve Microsoft’un Windows Mobile işletim sistemiyle desteklediği bu ilk nesil akıllı telefonlar kayda değer bir başarı sağlayamadı.
Ancak 2007 yılında bir anda Apple ortaya çıktı ve hem herkesin parmakla kolayca dokunup kontrol edebileceği ekranlara sahip hem de arkasında önemli bir uygulama desteği olan iPhone’larla büyük sükse yapmayı başardı. İşte o günden beri dünyada, sanki akıllı telefonları Apple keşfetmiş, iPhone bu alanda öncü ve lider bir markaymış gibi bir algı oluştu. Oysa, Apple sadece akıllı, dokunmatik ekranlı mobil telefonlar geliştirmek için çaba sarf eden dev şirketlerin piyasadaki sayısız girişimin sonuçlarını iyi analiz ederek, kullanıcıların ne istediğini doğru tespit ederek, hatalardan edinilmiş dersleri bir araya getirip doğru ürünü geliştirmeyi başarmıştı.
Apple artık piyasada rakipsiz değil ve çok sayıda üretici, güçlü özelliklere sahip akıllı telefonlarla iPhone’un karşısında yer alıyor. Ancak elbette Apple’ın başarılı reklam kampanyaları ve kendine fanatik bir kullanıcı tabanı oluşturması sayesinde, her yeni iPhone sanki dünyada devrim yaratacakmış gibi bir beklentiye karşılanıyor. Yeni iPhone 16 serisinin lansmanında da benzer görüntülere şahit olduk ve piyasaya çıkış gününde yine Apple mağazaları önünde sıraya giren müşteriler görüntüsüyle karşılaştık ki, hatırlatmakta fayda var, dünyada iPhone 16 kıtlığı yok ve piyasaya çıkış anında gece yarısı telefonu alamayanların bir daha iPhone 16 bulamayacağı gibi bir tehlike yaşanmıyor ama Apple böyle şovlar yapmayı seviyor.
Peki bakalım, üzerinde bu kadar reklam ve şov yapılan iPhone 16’lar gerçekten de bu tantanayı hak ediyor mu? Bu incelememizde, Apple’ın en pahalı modellerinden biri olan iPhone 16 Pro’yu mercek altına alacağız ve gerçekten Apple mağazalarının önünde gece yarısından itibaren kamp kurmaya değip değmediğini anlamaya çalışacağız.
iPhone 16 Pro Tasarımı Nasıl?
6.3 inçlik ekrana sahip olan iPhone 16 Pro, “boxy tasarımı”, düz kenarlar ve sol üst köşedeki kamera adasıyla son birkaç yıldır kullanılan bilindik iPhone tasarım dilini sürdürüyor. Bu formun önceki nesil olan iPhone 15 Pro’dan çok büyük bir farkı yok. Ancak Apple nihayet ekran boyutunu biraz büyütmeye karar vermiş, böylece iPhone 12 Pro’dan beri karşlaştığımız en büyük ekran boyutuna sahip oluyoruz. Fakat Android eko sisteminde artık 6.3 inç ekranların küçük bile kabul edildiğini unutmamak gerekiyor. İnsanlar artık 7 inç’e varan “phablet” boyutunda telefonlarda, efil efil videolar izlemek, video görüşmeleri yapmak, web sayfaları gezinmek, ofis belgeleri okumak isteyebiliyorlar. Tabi ki daha büyük ekranlı bir iPhone istiyorsanız, daha fazla para verip 6.9 inç ekrana sahip iPhone 16 Pro Max modelini de alabilirsiniz.
iPhone 16 Pro tasarımında dikkat çeken bir yenilik olarak, ekran çerçevesinin çok incelmesini de vurgulamak lazım. Ancak telefona kılıf taktığınızda bu ince çerçeveleri fark etmeniz imkansız ve telefonunu kılıfsız kullananların sayısı da çok fazla değil.
Malzeme açısından bakarsa, yine büyük bir değişim göremiyoruz. iPhone 15’te olduğu gibi aynı titanyum çerçeve kullanılmış. Ön tarafta ise geliştirilmiş Seramik Kalkan var. Apple, 16 Pro'nun düşmelere karşı 2 kat daha dayanıklı olduğunu vurguluyor. Ancak siz yine de elinizden düşürmemeye çalışın çünkü ekranın kırılmayacak olması, çizilmeyecek olması anlamına gelmiyor. Öte yandan, her düşüş metal çerçeve ve kasa üzerinde çizikler, kırıklar, çatlamalar oluşması için potansiyel bir risk ve 100 bin liranın üzerinde bir fiyat ödediğiniz telefonunuz çizikler, kırıklar içinde görünürse üzülürsünüz. Sonuçta iPhone kullanıcıları biraz da “prestijli” bir görünüme sahip olarak çevrelerine “ben Premium bir insanım” mesajı vermek için iPhone kullanmak isteyebiliyorlar. Ama telefon çerçevesi kırılınca “Premium insan” algısı da pek mümkün olamıyor. Bunu biraz “tozlu çamurlu ayakkabıyla, yırtık pırtık ütüsüz kıyafetlerle dolaşmak” gibi düşünebilirsiniz. Toplumun algısında “Premium insanlar” her zaman giyimi, kuşamı ve aksesuarlarıyla kusursuz olmalı. Neyse, tasarımı incelemeye geri dönelim.
Apple neyse ki telefona üst düzey toz ve su koruması sunan IP68 sertifikası almış. 100+ bin liralık bir telefon havuza düştü diye bozulsaydı, çok üzülürdük.
iPhone 16 Pro’da en çok merak edilen tasarım öğesi, artık telefonun sağ kenarının altında yer alan “Kamera Kontrol Düğmesi”. Buna aslında kısa deklanşör de diyebilirsiniz. Tuşa bastığınızda kamera yazılımı hemen açılıyor ve sonrasında tuş üzerindeki dokunmatik sensörler sayesinde, parmağınızı oynatarak kameranın özelliklerini kontrol edebiliyorsunuz. Zoom/Zoom out yapmak, kamera modları arasında dolanmak gibi görevleri buradan hızlıca kontrol edebilirsiniz. Ayrıca bu kontrolleri ayarlar menüsü üzerinden değiştirebilirisiniz.
Apple iPhone 16 Pro kullanıcılarına bu sene dört farklı renk sunuyor. Bunlar biraz “ağır abi” renkleri olan Çöl Titanyumu (altın rengi), Doğal Titanyum (gri), Beyaz Titanyum, Siyah Titanyum… Bu renkler aslında daha çok “kurumsal ciddiyete” sahip kullanıcılara hitap ediyor ve eğer daha cicili bicili pembiş pembiş cıvıltılı renkler arıyorsanız, alt modellere bakmanız gerekecek.
Son olarak, iPhone 16 Pro’ya 100+ bin liralar ödedikten sonra kutusundan kulaklık, şarj adaptörü, kılıf, koruma filmi gibi detaylar çıkmasını bekliyorsanız, hayal kırıklığına uğrayacağınızı hatırlatalım. Bunları da ayrı ayrı almak için para ödemek zorundasınız.
iPhone 16 Pro Ekran Özellikleri Neler?
Ekranın boyutunun 6.3 inç olduğunu söylemiştik. 96.4 cm2 alana sahip olan bu ekranın kasaya oranı ise %90.1. Ekran teknolojisi LTPO Super Retina XDR OLED ve yenileme hızı da 120 Hz’i destekliyor. Ayrıca ekranın HDR10 desteği bulunuyor. Dolby Vision görüntüleri izlemeye imkan veren ekranın parlaklığı ise 2000 Nit’e kadar çıkabiliyor.
Ekran çözünürlüğü ise 1206x 2622 Piksel. Bu da 460 ppi piksel yoğunluğu sağlıyor. Ekranın darbelere karşı korunması içinse 2024 edisyon Ceramic Shiled glass kullanılmış. Ancak yine hatırlatalım, bu korumalara güvenip telefonu hoyrat kullanmayın.
Bu değerler doyurucu görünse de iPhone 16 Pro ekranın piyasadaki en iyi ekran olduğunu söyleyemeyiz. Örneğin, Galaxy S24 Ultra’da yer alan yansıma önleyici kaplamayı gören iPhone kullanıcıları kıskançlık krizi geçirebilirler. Hatta Huawei’nin tabletlerinde kullandığı Papermatte kaplamaları da hayranlık uyandırıcı bir teknoloji ama tabi Huawei henüz telefonlarında Papermatte kullanmaya başlamadı.
iPhone 16 Pro Özellikleri Neler ve Performansı Nasıl?
Apple, iPhone 16’yla beraber, yeni nesil işlemcisi A18’leri artık kullanıcılarına sunmaya başladı. Bu işlemcilerin yapay zeka uygulamaları için özel olarak üretildiğini de vurguluyor. iPhone 16 Pro’da da, Çinli mikroçip üreticisi TSMC’nin fabrikalarında üretilmiş, ikinci nesil 3nm teknolojisi üzerine inşa edilmiş A18 Pro yonga seti bulunuyor. Genel olarak bu çip, önceki iPhone modeline göre, yaklaşık %20 daha hızlı hız ve daha iyi verimlilik sağlıyor.
iPhone 16 Pro’nun test sonuçlarına baktığımızda, Geekbench 6’da tek çekirdek testi 3325 puan veriyor. Çok çekirdekte ise 8040 puan alıyor. 3D mark sonuçları ise Extreme (High) ortamda 4470 puana ulaşıyor.
Ancak bu işlemcinin asıl önemi, yapay zeka uygulamalarında görülecek ki henüz Apple Intelligence piyasaya çıkmadığı için bu konuda değerlendirme yapmak kolay değil. Ama yapay zeka konusunda önemli detaylardan birinin RAM olduğunu biliyoruz. Apple bütün iPhone 16 ailesinde, sadece 8 GB RAM kullanıyor. Dolayısıyla, Apple Intelligence piyasaya çıktığında bir sorun yaşanmasa bile bu 8 GB’ın, yapay zekanın daha da gelişeceği 1-2-3 senelik zaman diliminde artık çok yetersiz kalacağını tahmin etmek zor değil. Bu demektir ki, 1-2 sene içinde artık iPhone 16 Pro’lar “akıcılıklarını” kaybetmeye başlayacaklar, yavaşlayacaklar ve kullanıcıları yeni bir telefon almak için arayışa başlayacaklar. Zira bugün Android pazarında 8GB RAM artık neredeyse düşük kabul ediliyor ve üreticiler 12-16 GB modelleri sunmaya başladılar. Ama tabi ki, Apple’ın her zamanki pazarlama stratejisinin burada da geçerli olduğunu görüyoruz ve sattığı telefonların çok uzun süre kullanılır olması işine gelmediği için, birkaç kısa sene içerinde müşterilerinin yeni bir iPhone almayı düşünmeye başlaması için, telefonu yavaşlatan en önemli şişe ağzı olan RAM miktarına ekleme yapma şansınız olmuyor. Zaten “Premium insanların” 2-3 yaşındaki telefon kullanması da mümkün olmadığından, burada alan da veren de razı gibi görünüyor.
Depolama alanı konusunda da herhangi bir değişiklik yok, temel iPhone 16 Pro modeli hala 128 GB dahili bellekle geliyor. Apple 256 GB depolama alanı için ekstra ücret talep ediyor. Ama yine altını çizmemiz lazım, 128 GB yerine 256 GB depolama alanı isterseniz, fiyatını ödeyerek bunu alabilmenize rağmen, fiyat ödemeyi kabul etseniz bile 8GB yerine 16GB RAM alamıyorsunuz. 8GB RAM’e mahkumsunuz. İlginç değil mi?
Apple, iPhone 16 serisiyle beraber bu yıl iOS 18’i de duyurdu ve iPhone 16 Pro’da da iOS 18 işletim sistemi yer alıyor. Bu sistem, yapay zeka uygulamalarını çalıştırmak için özellikle tasarlanmış bir sistem ve Apple Intelligence ortaya çıktığında tam performansını daha net görebileceğiz. Şu anda telefon iOS 18.1 sürümünü çalıştırıyor ve bu güncelleme kullanıcılara Apple Intelligence özelliklerinin bazıları olan bildirim özetleri, yazma araçları ve fotoğraflardaki istenmeyen detayları temizleme yetenekleri kazandırıyor. Ancak gerçekten fark yaratacak AI özellikleri daha sonra gelecek. Siri ile ChatGPT entegrasyonu, Görsel Zeka özellikleri, Image Playground, Genmoji ve Image Wand gibi beklenen özellikler, Aralık ayında gelmesi planlanan iOS 18 .2 güncellemesiyle aktif olacak. Apple Intelligence özelliklerinin üçüncü aşaması ise tamamen yenilenen ve çok daha akıllı olacak Siri'yi de içeren iOS 18.3 ile birlikte 2025'in Mart veya Nisan ayında bu telefona ulaşması bekleniyor. Bakalım, Apple’ın dediği gibi bir “yapay zeka devrimi” yaşayacak mıyız, yoksa bu da bir “hype” olarak tarihe mi geçecek?
iPhone 16 Pro’nun Kamerası Nasıl?
Apple, iPhone 16 Pro’nun arkasındaki kamera adasında 3 kamera kullanmış. Bunlar 48 MP’lik ana kamera, 12 MP’lik telefoto kamerası, ve 48 MP’lik ultra geniş kamera… Ayrıca derinliği ölçmek için de 3D LIDAR sensörü bulunuyor.
Bu arka kamera kurulumuyla 120fps’ye kadar 4K çözünürlükte video çekmek mümkün. Pek çok kullanıcıyı kıskandıran özelliklerden biri de bu. Apple, insanların sosyal medyada etkileyici fotoğraflar ve videolar yayınlamak istediğini iyi analiz etmiş bir şirket ve telefonlarında kamera detayına önem veriyor. Ancak elbette rakipleri de bu taktiği öğrendiler ve üst seviye Andorid telefonlardaki kameralar iPhone kameralarından hiç aşağı değiller.
Cihazın ön kamerası ise 12 MP boyutunda bir sensöre sahip. Bu kamerayla ise 60 fps’e kadar 4K çözünürlüklü video çekmek mümkün.
16 Pro, iPhone 16 modellerindne farklı olarak, ProRAW ve ProRES formatında görüntüler alabiliyor. Bu da aslında fotoğrafçılıkla ilgilenenleri cezbeden bir özellik.
Yine de kameralarn performansı büyük bir zıplama göstermiyor. iPhone 16 Pro’nun kameraları, hem detay hem de renkler açısından önceki nesille neredeyse aynı sonuçları veriyor. Cihazın 5X yakınlaştırma yapması, önceki nesildeki 3X yakınlaştırmadan daha iyi olduğu için altını çizmek lazım.
iPhone 16 kameralarında dikkat çeken yeni bir özellik, video tarafında yeni bir özelliğimiz var: 4K 120fps ağır çekim. Bu, mevcut 1080p120'den çok daha keskin bir görüntü veriyor. Birçok profesyonel kamera bile 1080p'nin ötesinde ağır çekimi desteklemiyor. Dolayısıyla, video yapımcıları iPhone 16 Pro almak için geceden sıraya girmiş olabilirler, ama onlara da hatırlatalım, geceden sıraya girmeyip öğlen sakin bir vakitte de mağazaya gitseniz, telefonu yine bulurdunuz. Bu kadar coşkulu bir heyecana gerek yoktu.
Son olarak, fotoğraf düzenleme deneyimi birçok yeni AI özelliğiyle değişecek. iOS 18.1, Google'ın Sihirli Silgi özelliği gibi istemediğiniz bir nesneyi kolayca kaldırmanızı mümkün kulan yeni "Temizle" aracını getiriyor. 2025’le beraber aktif olacak Apple Intelligence bu cihazlara çok kullanışlı yapay zeka fotoğrafçılık uygulamaları kazandıracak gibi görünüyor.
iPhone 16 Pili Nasıl, Şarjı Ne Kadar Dayanıyor?
Apple, ilginç bir şekilde, piyasada artık standart olan 5000 mAh pilleri kullanmak yerine, çok daha küçük olan 3582 mAh’lk pilleri kullanmış. Aslında bu, önceki model olan iPhone 15 Pro’nun 3274 mAh’lik piline oranla bir iyileştirme olarak kabul edilebilir. Ancak telefonun genel pil ömrü çok başarılı sayılmaz. Bu pil 8 saat video oynatmaya veya yaklaşık 9 saat oyun oynatmaya izin veriyor. Yani telefonunuzu yoğun olarak kullandığınız bir günde, gün ortasında şarj etme ihtiyacı yaşayacağınız kesin. Üstelik zaman geçtikçe pil kalitesi de düştüğünden, yine her zamanki klasik iPhone sorunu olan, sürekli şarj isteyen eskimiş iPhone sıkıntısını aşabilmek için yeni bir iPhone almayı düşünmeye başlayacaksınız.
Bu sırada Android pazarındaki üst seviye telefonların 2-3 güne varan pil ömürleri sunması, hatta giriş seviyesindeki telefonlarda bile 5000 mAh pil bulunması çok manidar. Apple istese bu cihazlara 1-2-3 gün dayanan piller ekleyebilir ama işte demek ki, şirket politikası gereği, 3500 mAh’lik pillerle yola devam ediyorlar. Üstelik cihazın hızlı şarj özelliği de sadece 15 W kablolu hızlı şarjı destekliyor. Megasafe satın alırsanız, 25W kablosuz hızlı şarja anca ulaşabiliyorsunuz.
Bu arada, iPhone 16’ların, çıkarılamayan sabit pillere sahip son iPhone nesli olması bekleniyor, çünkü biliyorsunuz Avrupa Birliği Komisyonu Apple gibi pilleri telefona sabitleyen üreticilere tokat gibi bir karar çıkardı ve kullanıcının tek başına kolayca çıkaramayacağı pillerin telefonlarda kullanılmasını yasakladı. Bu yasağa uymayan telefonlar yakında AB içinde satılamayacak.
Sonuç
iPhone 16 Pro, çok büyük yenilikler getiren bir teefon değil. Ekran boyutunda ve pil ömründe yapılan ufak ayarlamalar var ama bu iPhone 15 Pro’dan çok ileride değil.
Kamera kalitesindeki değişiklikler de, devrim yaratacak kadar büyük değiller. Yine de Apple Intelligence’ın A18 Pro çipi üzerinde efektif çalışması sayesinde, fotoğraf ve video uygulamaları çok dikkat çekebilir.
Herkesin dikkatini çeken deklanşör tuşu yakında tüm Android telefonlar da ortaya çıkacak gibi görünüyor ancak bu tuşun üzerindeki dokunmatik sensör fazla hassas olduğu için, fotoğraf çekmeye çalışırken sürekli arayüz ekranları açılabiliyor. Bunu da ayarlardan kapadığınızda tuş sadece deklanşör olarak çalışıyor.
Dolayısıyla, iPhone 16 Pro biraz, iPhone 17’den önce piyasaya sürülen biraz iyileştirilmiş iPhone 15 Pro gibi duruyor. Yani 2024 iPhone’lar için "S" yılı olabilir. Bu yüzden zaten bir iPhone 15 Pro'nuz varsa iPhone 16 Pro’ya geçmek sizi çok fazla bir şey kazandırmayabilir.