HyperX’in fareleri bir süredir hayatımızda olsa da kabul edelim, Haste bizi çalışmadığımız yerden yakalamıştı. “Delikli” farelerin popüler olmaya başladığı bir dönemde Zowie FK2 ve Glorious Model O karışımı diyebileceğimiz bir tasarıma sahip olan, bir taraftan da yüksek kamburu ile Zowie ZA’ya selam çakan Haste beklediğimiz kadar iyi, beklemediğimiz kadar harika bir üründü. Haliyle, HyperX’in bu modeli kablolardan kurtarmaya karar vermiş olması, ürünü merakla beklememiz için yeterli bir sebepti.
DPI Deviation Sorunu ve Teknik Özellikler
Haste Wireless ile Haste’i birbirinden ayıran farkların başında (kablo hariç) sensör geliyor. Haste modelinde kullanılan PixArt PMW 3389 sensör halen son derece performanslı bir model olsa da yüksek güç tüketimi sebebiyle kablosuz fareler için en iyi seçeneklerden birisi değil bildiğiniz gibi. Bu açıdan benzer performans değerlerine sahip olan ve “çok daha az yakan” PixArt PAW 3335’in kullanılmış olması gayet mantıklı bir hareket olmuş. 16000dpi’a kadar hassaslığı destekleyen, 40G hızlanma, 400 IPS hız ve 1000Hz polling rate gibi üst düzey performans değerleri ile gelen Haste Wireless, bu taraftan tam puan alarak başlıyor.
Buradaki tek sıkıntı PAW 3335 sensörünün meşhur “DPI Deviation” değerleri. Bu ne demek peki? Mesela, 1000dpi’da oyun oynamaya alıştıysanız ve bu fareyi de 1000dpi’a ayarladıysanız, farenin 850 veya 1150dpi değerinde çalışmaya karar verebilmesi demek. Maalesef 3335 bu istenmeyen durumun şahı durumunda. Her farede biraz biraz değişiklik gösterebilmekle birlikte, Mouse Tester uygulamasına göre kablolu modda yüzde 5 sapma (800 olması gerekirken 845dpi) yapan fare, kablosuz modda yüzde 20’ye yakın (800 yerine 965dpi) dpi sapması gösterdi. Çözümü elbette çok basit; DPI sizin ayarınıza ayak uydurmuyormuş gibi hissediyorsanız, sapmanın ne kadar olduğunu saptadıktan sonra kendinize uygun biçimde (700 yapın mesela NGENUITY üzerinden) dpi değerini değiştirmek. Performansı, düşük lift-off yüksekliği (1.0-2.0mm) ve düşük pil tüketimiyle çok sevdiğimiz 3335 de böyle.
Teknik Detaylar
61 gram ağırlığındaki fare RGB yönünden zengin değil. Haliyle pil ömrünün uzatılması ana amaç olduğundan pozitif bir tasarım tercihi bize göre. Minimal bir aydınlatmaya sahip olan farenin tekerleği dışında RGB aydınlatması bulunmuyor. Bu da HyperX’in tek şarjda 100 saate kadar uzanabilen bir pil ömrüne ulaşmasını mümkün kılmış.
Peki bu değer doğru mu? Şunu söyleyebiliriz, 5 gündür tüm mesaimizi geçirdiğimiz, geceleri de oyun oynadığımız Haste Wireless’ın halen yüzde 45 şarjı var bu yazı yazıldığı sırada. Bu, çok net bir şekilde, oyuncu farelerinde gördüğümüz en iyi pil dayanımı performanslarından birisi. Aklınız kalmasın, şarjı koklayan bir ürün olmuş.
Peki anahtarlar nasıl? HyperX bu modelde TTC’nin 80 milyon tuş basım ömürlü (Golden Shell Black Dot), toz geçirmeyen Golden Micro Dustproof 80M switchlerini kullanmış. TTC 30M’in elden geçirilmiş, toz geçirmeyen versiyonu olan bu mekanik anahtarlar TTC 60M’ler kadar hafif ve hassas değiller. Biraz daha sert, 60M kadar “snappy” olmayan anahtarlar arıyorsanız doğru adres. Biz 60M versiyonunun popüler olmaya devam edeceğini düşünüyoruz ama anahtarlar güzel, piyasadaki en kaliteli ürünler arasında.
Buradaki tek sıkıntı, HyperX’in yaptığı kritik bir tasarım tercihi ve bunun yarattığı sonuçlar.
HyperX, farenin ana tuşlarını anahtarlara bağlarken, araya bir lastik destek koymayı tercih etmiş. Görünürde hiçbir sorun olmasa da farenin düğmesi sert basışların ardından “zemine yapışmış” gibi hissettirmeye başladı kısa süre içinde. Biz de fareyi açıp baktık ve lastik desteği yerinde tutan yapışkanın biraz eriyip düğmeyi “geri bırakmakta” isteksiz davrandığını fark ettik. Alkol ile temizleyince sorun tamamen ortadan kalktı. Tabii ki her farede aynı sorun olmayabilir ama sorunu yaşayan tek kişi değiliz. Sebebini göz önüne alırsak, bence herkesin karşısına çıkma ihtimali olan bir sorun. Umarım HyperX bu konuda bir revizyona gider.
HyperX bu kablosuz modelde Bluetooth desteği sunmuyor. Rakiplerinden biraz büyükçe olan 2.4Ghz adaptörü ile 1ms bağlantı gecikmesi gibi değerlere ulaşılmış. Açıkçası kablosuz ve kablolu kullanım arasındaki gecikme değerlerinin profesyoneller için bile fark edilebilir olmadığını düşünüyoruz. 1.9 metre uzunluğundaki paracord benzeri kabloyu kullanmak isterseniz de haberler iyi. HyperX’in HyperFlex adını verdiği bu kablo son derece esnek ve fareye Type-C slotu ile bağlanıyor.
Tasarıma Gelirsek
Pulsefire Haste kendisine özgü bir tasarıma, bir şekle sahip. Evet, pek çok fareye benziyor, yukarıda modellerini de saydık ama tamamından farklı bir şekli var. 124 x 67 x 38 mm ebadındaki ürün eğer eliniz çok küçük değilse ve fingertip tutuşu tercih etmiyorsanız her tutuşa ve hemen her el ebadına uygun. Ayrıca bal peteği şeklindeki tasarımın deliklerinin kenarları da güzelce traşlanmış ve bir pürüz veya çapak mevcut değil. Fare alt kısmındaki düğmeden açılıp kapanabiliyor ve alıcısını alt kısma yerleştirmeniz mümkün.
Farenin simetrik bir tasarıma sahip olduğunu ama sol elini kullanan insanlarda (sağ tarafta tuş olmadığından) bir miktar verimsiz kalacağını da belirtelim.
Mat siyah renkteki farede (mat beyaz seçeneği de var) ana amaç hafiflik, haliyle öyle süper bir dokunma hissiyatına sahip diyemeyiz. Diğer taraftan bu sizi yanıltmasın, işçilik kalitesi üst düzeyde. Fareyi salladığınızda hiçbir tıkırdama duymuyorsunuz. Evet ana tuşlar ve içinde 2.4Ghz adaptörü varken bile tıkırdama (rattling) mevcut değil. Ana tuşlarda biraz salınma (wobbling) olsa da bu kullanımda hissedilebilecek bir seviyede değil. En güzeli de farenin elinizle baskı uyguladığınızda bile herhangi bir çatırdama (creaking) ibaresi göstermemesi. Yandaki fonksiyon tuşlarında da sünger etkisi yok, yeterince büyükler ve eli küçük olanlar için bile ulaşılmaları kolay. Son olarak, tekerlekte kullanılan TTC White encoder oldukça hafif ve aynı zamanda da geçişleri yeterince belirgin, ben çok beğendik.
Yazılım konusunda ise, NGENUITY zaman içinde çok fazla gelişim gösteremedi ve halen süper ergonomik sayılmaz. Neyse ki eskisine göre sistem kaynakları konusunda çok daha iyi niyetli. Gerekli bütün ayarları rahatça yapabilirsiniz ama beklentinizi yüksek tutmayın.
Kutu İçeriği
Gelelim en hoş detaylara. HyperX bu modelde Virgin Grade PTFE skatezlere yer vermiş ve süzülme hissiyatları son derece başarılı. Kesinlikle daha profesyonel bir set ihtiyacı hissetmeyeceksiniz. Üstelik, kalınlıkları yeterli düzeyde olsa da kutudan ikinci bir set skatez çıkıyor, bu da kocaman bir artı puan.
En güzel tarafı, HyperX’in kutuya bir set de grip tape koymuş olması. Fareye yapıştırılan ve çıkartıldığında da hiçbir iz bırakmayan bu tutuş artırıcı bantlar güzel gözüktükleri kadar da verimliler. Kendi adımıza, fareyle alakalı en beğendiğimiz detaylardan birisi oldu.
Sonuç
HyperX Pulsefire Haste Wireless birkaç sorunu olan harika bir fare, aksini kesinlikle düşünmeyin. Çok performanslı, çok kaliteli ve herkesin beklentisine cevap verebilecek düzeyde bir ürün. Gördüğümüz en iyi kutu içeriklerinden birisine sahip olması ve düzeltileceğini düşündüğümüz ufak tefek hatalarıyla da bir sürü dikkat çeken detaya sahip. Tamamını sizlerle paylaşmaya çalıştık.
En güzel taraflarından birisi de sunduğu onca özelliğe rağmen 1100 TL seviyesinde gezen fiyatı. Bizce içinde bulunduğumuz enflasyon ortamında son derece uygun bir seviyede.
Kürşat Zaman