Huawei, akıllı bileklik ve saatlerinde ilk günden bu yana üzerine koyarak ilerlemeye devam ediyor. Her yeni modeliyle gerçekten başarılı cihazlara imza atan şirket, ilginçtir ki, elimizdeki Watch GT modeliyle Android Wear işletim sisteminden çıkarak, yeni bir yola girdi. Peki, bunun sonucunda nasıl bir ürün ortaya çıktı? Bu incelememizde Huawei Watch GT ile ilgili bilinmesi gereken tüm noktaları değerlendireceğiz.
Öncelikle şunu söyleyerek başlayalım. Watch GT'nin iki farklı modeli var; elimizdeki klasik ve ayrıca bir spor modeli. Klasik model gümüş kaplaması ve deri kayışıyla daha maskülen görünürken, 2 cihaz arasında başka bir fark yok. Fiyat dışında elbette. Watch GT klasik modelin fiyatı 1399 TL, Watch GT spor modeli ise 1199 TL. Burada tercih size kalmış.
Watch GT tasarımı nasıl?
Şimdi önce Watch GT'yi tasarımıyla ve fiziksel özellikleriyle değerlendirelim. Elimizde deri kaplamalı kayışıyla klasik modeliyle bulunan Watch GT, oldukça hafif; öncelikle bunu söyleyelim. 46 gram ağırlığında olan Watch GT, böylece Galaxy Watch'a kıyasla yaklaşık 20 gram kadar daha hafif. Ayrıca yine 10 mm'lik kalınlığıyla yaklaşık 3 mm daha ince olduğunu söylemek lazım. Bu noktada ince ve hafif olması ya da ağır ve kalın olması herhangi bir artı veya eksi değil; zira her iki tip modeli de seven kullanıcılar var, bunu altını çizerek belirtmek lazım.
Saatin ekranı 1.39 inç boyutunda. AMOLED bir panelden oluşen ekran gayet parlak bir görüntü sunuyor. 454x454 piksel çözünürlüklü ekranın piksel yoğunluğuyla da 326 ppi değerinde olduğunu söyleyelim.
Watch GT'nin üzerinde iki tuş var. Bunlardan biri ana menüye gidiyor, diğeri geri tuşu ve ekranı uyandırmak için kullanılıyor. Kaldı ki bileğinizi kaldırdığınızda ekran açılıyor zaten. Ancak bunu istemiyorsanız aksi şekilde ayarlamanız da mümkün.
Ekrana elbette dokunabiliyorsunuz, ancak Galaxy Watch'tan alıştığımız gibi bezeli çevirerek yönetim bu saatte yok.
Watch GT'nin klasik modelini beğenen ancak spor yaparken deri kayış kullanımından emin olamayanlar için şunu da söylemek lazım. Kayışın iç yüzü silikon. Bu sayede bu modelle de rahat edeceğinizi düşünüyoruz.
Son olarak saatin 50 metreye kadar suya dayanıklı yapıda tasarlandığını belirtelim ve şimdi içeriye geçelim.
Watch GT'nin özellikleri neler?
Huawei, daha önceki saatlerinde Android Wear'ı temel alırken, Watch GT'de bir farklılık yaparak kendi işletim sistemine yönelmiş. LiteOS adındaki bu işletim sistemini, akıllı cihazlarında kullanacağı ortak platform olarak düşünen Çinli şirket, bir anlamda Samsung'un yolundan gidiyor diyebiliriz. Hatırlarsanız Samsung da bir ara Android Wear'ı denemiş fakat kendi işletim sisteminde ısrarcı olmuştu. Sonunda da kazandığını söyleyebiliriz, zira ilk modellere kıyasla şimdilerde bu işletim sistemiyle zengin bir deneyim sunuyorlar. Huawei de bunu LiteOS ile yapacak gibi görünüyor.
Evet, Watch GT'nin LiteOS işletim sistemi şimdilik biraz sınırlı. Üçüncü parti uygulamalar için herhangi bir destek vermiyor, ayrıca özelleştirilebilir geniş bir saat arayüzü yok. Şu an için 12 adet saat teması bulunuyor. Fakat Huawei'nin içinden gelen bilgiye göre, kısa bir süre içinde bu konuda güncelleme yapılacak. Bu oldukça önemli bir konu çünkü.
Bu arada şunu da hemen belirtmek gerek. Bu saati alacak olanlar internette araştırma yaptıklarında önceki modeller için yazılmış eşleştirme seçenekleriyle karşılaşabilirler ve bu vakitlerine mal olabilir. Cihazı Huawei Wear veya Android Wear uygulamaları üzerinden değil, direkt Huawei Health üzerinden eşleştiriyor ve yönetiyorsunuz. Eşleştime için Huawei Health'i güncellemeniz gerekiyor. Bu güncellemenin ardından Watch GT cihaz listesinde görünüyor. Ardından da eşleştirme işlemini tamamlayabiliyor ve saati yönetmeye başlayabiliyorsunuz.
Huawei Health uygulaması içinde saate ilişkin çeşitli ayarlar mevcut. Bunlar arasında saatin uykunuzu takip edebilmesini sağlayacak TruSleep özelliğini aktifleştirme, hava durumu raporları veya ekrana düşmesini istediğiniz bildirimler gibi ayarları yapılandırabiliyorsunuz.
Saatin sağlık uygulamaları konusunda ise geniş bir desteği var. Dış mekan veya iç mekan koşu ve yürüyüş programları, tırmanma, bisiklet, havuz ve denizde yüzme ve genel fitness gibi senaryolarda etkin çalışabiliyor, size koçluk yapabiliyor. Sonuçlarınızı da telefonunuzdaki Huawei Health uygulamasına gönderiyor elbette.
Bu arada Watch GT ile ilgili merak edilen bir diğer konu ise, elbette telefonunuza gelen çağrıların saat üzerinden cevaplanıp cevaplanamadığı. Evet, telefonunuza gelen aramaları Watch GT'de görüyorsunuz ve cevaplayabiliyorsunuz. Ancak sadece aramayı sonlandırma şeklinde cevaplayabiliyorsunuz. Yani, saat üzerinden görüşme yapmak veya rehberinize erişip çağrı başlatma gibi opsiyonlar şu aşamada yok.
Watch GT'nin önemli avantajlarından biri ise telefon ayırt etmemesi oluyor. Yani Watch GT'yi ister Huawei ile ister farklı bir marka telefon ile çalıştırın, etkileşim sağlayabileceksiniz. Zira Watch GT, Android 4.4 ve üzeri, iOS tarafında da 9.0'dan sonrasını destekliyor.
Watch GT pili kaç gün gidiyor?
Evet, gelelim Watch GT'nin en önemli özelliği olan pil ömrüne. Öyle ki, bu saat özellikle akıllı saatini uzun süreler şarj etmek istemeyenler için tasarlanmış. Zira kullandığımız 1 haftalık süre boyunca pili ancak yüzde 75'e kadar düşerebildik. Özellikle taş çatlasın 5 gün sonra şarj etmek zorunda olduğunuz saatlere göre bu önemli bir fark. Muhtemelen Watch GT'nin şarjını 1 ay sonunda anca bitirebileceğiz. Görünen o. Elbette Watch GT'nin pilini bu kadar uzun süre idareli kullanabilmesinin püf noktalarından biri, ekranın sürekli açık kalmaması; onu da belirtelim.
Huawei'nin açıkladığı rakamlara göre ise, Watch GT'nin nabız takibi açıkken, haftada 90 dakikalık bir egzersiz periyoduyla tek şarjla 2 hafta tam kullanım sağlayabiliyorsunuz. Mesajları ve aramaları aldığınız, nabız takibi kapalıyken kullandığınız senaryoda ise 30 günü bulabiliyorsunuz. Eğer sürekli egzersiz takibi yapar, nabız takibi sürekli açık olur ve GPS de buna eşlik ederse, o halde alacağınız süre 22 saat. Yani Watch GT'nin pil ömrü tamamen sizin kullanımınıza göre değişecek. Tam 1 gün de kullanabilirsiniz, 30 gün de.
Bu arada cihazın kutusunda kablosuz şarj pedinin de olduğunu söyleyelim. Ayrıca saat kısa süre içinde de tam kapasite şarj olabiliyor.
Özetle
Evet, sonuç olarak Watch GT tasarımıyla çok güzel görünen, gayet parlak ekranıyla şık görünümüne eşlik eden, ayrıca uzun pil ömrüyle de geniş geniş kullanılabilecek bir akıllı saat oluyor. Çalışma performansı konusunda da gözlemlediğimiz bir sıkıntı olmadı. Egzersiz uygulamaları, nabız takibi, uyku analizi ve GPS gibi özellikleri tıkır tıkır çalışıyor. Ancak bahsettiğimiz işletim sistemi değişikliğine bağlı olarak ise, bazı sınırlamaların gölgesinde kaldığını da söylemek lazım. Fakat bunlar güncellemelerle giderilebilecek olan eksiklikler. O anlamda Huawei'nin bu açığı hızlıca kapayacağını düşünüyoruz.
Fiyat olarak değerlendirecek olursak da, elimizdeki Watch GT klasik versiyon 1399 TL fiyatıyla -ki daha uyguna da bulunabiliyor- şu an iyi bir dengede duruyor. Bu anlamda akıllı saat formunda yeni çıkan bir model olarak değerlendirdiğimizde, uygun duruyor saatin fiyatı. Zira Galaxy Watch 2000 TL civarındaki fiyatıyla daha pahalı. Apple Watch seri 4 ise 3 bin TL'nin üstündeki fiyatıyla doğrusu anlamsız. Bu noktada bütçesi 1000 TL civarında olan ve güzel görünen bir akıllı saat satın almak isteyenler, Watch GT'yi değerlendirebilirler.
Kimler Almalı
Güzel görünen bir akıllı saat arıyor ve önceliğiniz her gece şarj etmek zorunda olmayacağınız bir model ise, o halde gönül rahatlığıyla Huawei Watch GT'yi tercih edebilirsiniz.
Alternatifleri
Huawei Watch GT'ye alternatif olarak klasik versiyonu yerine spor modelini de tercih edebilirsiniz. Diğer markalar arasında ise, aynı fiyata Galaxy Watch'un selefi Galaxy S3 Frontier'e bakabilirsiniz.