Mate 50 Pro, gerçekten de çok güzel görünen bir tasarıma sahip. Ön yüzde dev gibi bir OLED ekran, arkada ise daire şeklinde büyük bir kamera bloğu olduğunu görüyoruz. Performans yetenekleri de üst seviye olurken, her anlamda bir amiral gemisi telefona sahip olmak isteyenlere hitap ediyor. Hepsinden ayrı ayrı detaylı şekilde bahsedeceğim ancak bir konu var ki teknoloji medyasında yeterince konuşulmuyor.
Apple, Google ve Samsung'un son 3 yılda benimsediği önemli kamera özelliklerinin çoğu ilk olarak Huawei akıllı telefonlarda görüldü. Bunlar arasında daha iyi ışık alımı için daha büyük görüntü sensörünün kullanılması, piksel birleştirme amacıyla piksel yoğunluğu yüksek ana kamera, uzun pozlamalı bir çekimin etkilerini yeniden yaratmak için görüntü istifleme ve daha güçlü görüntü büyütme gibi teknolojiler bulunuyor.
Uzun lafın kısası, Huawei, Google ile olan sıkıntıları yaşamadan önce, Çinli teknoloji devinin telefonları mobil kamera atılımlarında başı çekiyordu. Bu süre içinde Google sorunu bir şekilde çözüldü, Huawei kendi ekosistemini yarattı ve şimdi de gelen en yeni Mate 50 Pro ile kamera konusunda üzerine koymaya devam ediyor.
Huawei Mate 50 Pro Kamera Özellikleri ve Performansı
Kamerada gerçekten önemli yenilikler var. İlk başta bundan bahsetmek istiyoruz, çünkü telefonun en çekici kısmı burada yatıyor. Huawei, geçtiğimiz aylarda yeni XMAGE görüntü teknolojisini tanıtmıştı ve bunu ilk olarak Mate 50 Pro’da da kullandı. Akıllı telefonlarda çekilen fotoğraflar son yıllarda büyük gelişim gösterse de yine de SLR kameralar kadar katmanlı değil. Bunun nedeni, çoğu telefonun yalnızca sabit bir açıklığa sahip olması ve bokeh için algoritmalara, yani çeşitli yazılım hilelerine güvenmesi. Huawei Mate 50’de bulunan XMAGE görüntü teknolojisi ile birlikte, fiziksel değişken diyafram ve algoritma ayarı bir arada kullanılıyor ve böylece ortaya fark edilir ölçüde fotoğraflar çıkıyor.
Mate 50 Pro’da arkada 3’lü kamera kurulumu bulunuyor, bunlardan ana kamera 50 MP Ultra Diyaframlı Kamera olarak anılırken, onun yanında 13 MP ultra geniş açılı kamera ve 64 MP telefoto lens yer alıyor. Buradaki 4’üncü daire ise yakınlık sensörü olarak çalışıyor.
50 MP Ultra Diyaframlı ana kamera, RYYB sensörden oluşuyor. En önemli özelliği f/1.4 ila 4.0 arasında değişken diyaframa sahip olması. Çünkü bir kamera lensinde diyafram ne kadar büyük olursa, hassasiyet de o kadar yüksek oluyor ve bununla yalnızca gün içinde yapacağınız çekimler değil, gece koşullarında yapacağınız çekimlerin de kalitesi artıyor. Geniş diyafram ile bokeh odaklı, yani alan derinlikli fotoğraflarda farklı katmanlar daha hassas şekilde işleniyor ve ortaya kenar kesimleri çok daha net olan fotoğraflar çıkartabiliyor.
24 mm’lik ana kamerada hem faz algılamalı otofokus hem lazer odaklama hem de optik görüntü sabitleme özellikleri de var. Böylece video çekimlerinde büyük kolaylık sağlanıyor, el titremelerinin ve hareketli anlarda görüntü titremelerinin önüne geçiliyor, aynı amanda hızlı odaklanma yapılabiliyor.
Huawei, video noktasında bu telefonda HDR Vivid modunu kullanmış. 4K ve Full HD 30 kare video çekimlerinde HDR Vivid formatında faydalanabiliyorsunuz. Bu modda çetiğiniz videolarda renk ve kontrast oranı iyileştiriliyor, normal modda yapacağınız video kayıtlarına naaran daha canlı renklere sahip videolar elde edebiliyorsunuz.
Kamera bloğundaki 2’inci kamera 64 MP telefoto kamera olurken, bu kamerada da RYYB sensör ve f/3.5 diyafram açıklığı kullanılmış. 3.5x’e kadar optik zum yapabilen bu kamera 100x’e kadar dijital zum yapabiliyor. Huawei’nin Ay Fotoğrafçılığı Mate 50 Pro’da da devam ediyor diyebiliriz. Buradaki 3’üncü kamera da 13 MP ultra geniş açılı kamera olarak karşımıza çıkıyor ve bu kamerayla da güzel geniş manzara çekimleri yapabiliyorsunuz.
Her bir kameranın performansı gerçekten de üst seviye olurken, kamera arayüzünün derinliklerine gittiğinizde çok daha fazlasının olduğunu göreceksiniz. Gerçekten iyi fotoğraflar çekmek için özellikle profesyonel modu karıştırın derim, AI yapılandırmalarına bakın, video noktasında takip modu da faydalı bir araç olmuş.
Video kısmında güzel bir seçenek daha var, o da Super Makro video modu. Video kaydındayken süjeye çok yaklaştığınızda ekrandaki makro simgesine tıklayarak bu moda geçiş yapabiliyorsunuz ve bu sayede yakın plan video örnekleri alacağınızda net sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Aynı şekilde fotoğraf çekerken de bu şekilde makro fotoğraflar çekebiliyorsunuz.
Mate 50 Pro aslında 6 kameralı bir telefon. Ekranın üstünde de bir çift kamera var. 13 MP selfie kamerası ile 78 derece ve 100 derece geniş açılı fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Burada 3D ToF lens de portre çekimlerinde işinize yaradığı gibi aynı zamanda yüz tanıma noktasında da başvuracağını kamera oluyor.
Mate 50 Pro’nun kameraları hakkında konuşulacak daha çok şey var, ancak telefonun geri kalanı da önemli pek tabii. Şimdi artık onlara geçelim.
Huawei Mate 50 Pro Tasarım ve Ekran Özellikleri Neler?
Mate 50 Pro, arkadaki kamera dizilimiyle olduğu gibi genel tasarım hatlarıyla ve ekranıyla gayet güzel görünen bir telefon. Elimizde siyah renkli modeliyle bulunuyor, ancak gümüş ve turuncu renk seçenekleri de var. Köşeleri yuvalatılmış, kenarlara doğru kavisli hatların yer aldığı telefon çeşitli koruma yöntemlerine sahip. Telefonun IP68 sertifikası var ve bununla 6 metreye kadar su koruması mevcut. Ayrıca ekranı da çizilmelere ve darbelere karşı Huawei Kunlun Glass koruma yöntemiyle korunuyor. Ayrıca ekranın üzerinde bir koruma filmi yer alıyor. Yine kutu içeriğinde telefonun arkasını ekstradan korumak isteyenler için silikon kılıf da bulunuyor.
Mate 50 Pro’nun ekranı 6.74 inç büyüklüğünde OLED panelden oluşuyor. Bu ekran 120Hz’e kadar yenileme hızına sahip. 300Hz dokunma örneklendirme ve 1 milyarın üzerinde renk üretimi gibi özellikler içeriyor. Ekran çözünürlüğü 1212x2616 piksel ve 428 ppi piksel yoğunluğuna sahip. Bu değerler ve özellikler gerçekten güzel ancak bunları bir kenara bırakıp zaten ekrana şöyle bir baktığınızda ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Gerçekten gayet güzel görünen bir ekranı var telefonun. OLED ekran deneyimi zaten bu tip cihazları bir kenara bırakın, daha büyük ekranlı cihazlarda da tercih sebebi. Mate 50 Pro’da da bu teknolojinin karşılığını alıyorsunuz. Özellikle Netflix, Disney+ ve Amazon Prime gibi video servislerini kullanıyorsanız, bu ekrandan büyük keyif alacaksınız diye düşünüyoruz. Elbette bu noktada bu ekrana iyi de bir ses sistemi eşlik ediyor. Telefonun üst ve alt kenarındaki hoparlörler stereo ses sağlıyor ve gerçekten de güzel bir performans üretiyor. Bu anlamda da tatmin edici bir multimedya deneyimi sunduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada parmak izi okuyucu ekranın altına yerleştirilmiş, ekrana entegre çalışıyor. Bu sistem hızlı çalışıyor, ancak alternatif olarak üstteki kamera yoluyla yüz tanımayı da kulanabiliyorsunuz.
Huawei Mate 50 Pro Özellikleri ve Performansı
Peki, Mate 50 Pro'nun performansı nasıl? Güçlü bir telefon olduğunu tahmin etmesi pek güç olmasa gerek. Telefonda Qualcomm’un en yeni işlemcilerinden Snapdragon 8+ Gen1 işlemci yer alıyor. Grafik işlemcisi Adreno 730. 8 GB RAM ve 256 GB depolama birimi teknik kadroda yer buluyor. Ayrıca nano memory bellek yoluyla hafızayı artırabiliyorsunuz. Ve son olarak telefonun batarya kapasitesi 4700 mAh. Kadroyu bu şekilde özetleyebiliriz.
Açıkçası, Huawei Mate 50 Pro, yüklemek ve çalıştırmak isteyeceğiniz her türlü uygulama ve oyunu rahatlıkla kullanabilmenizi sağlayacak bir donanıma sahip. Günlük hayatta bir telefonla yapmak istediğiniz her şeyi bu telefonla rahatlıkla yapabilirsiniz. En yoğun kullandığımız sosyal medya uygulamaları olan Instagram ve Twitter rahatlıkla çalışıyor, web dolaşımlarında akıcı bir deneyim elde ediyorsunuz. Özellikle kamera yetenekleri sayesinde bol bol vlog çekmek, story’ler kaydetmek ve bunları Instagram sayfanızdan paylaşmak istiyorsanız zaten istediğiniz her şey bu telefon size verecektir. Kamera özellikleri arasında içerik üreticiler için anlattığımız gibi geniş seçenekler mevcut durumda.
Mate 50 Pro, iş odaklı uygulamalarda da faal kullanacağınız bir telefon olacaktır. Özellikle Huawei Cloud depolama yöntemi ile dosyalarınıza her an buluttan erişebilir ve telefon üzerinden editleyebilirsiniz. Huawei Cloud uygulaması ile telefondaki dosyalarınızı da buluta taşıyabilir ve böylece telefonun hafızasını rahatlatabilirsiniz.
Oyun noktasına gelirsek, hiç dert etmeyin. Yaklaşık 2 saat boyunca PUBG oynadık ve yüksek grafik detaylarında gayet akıcı bir performans üretti. Isınma konusunda da gayet makul davranıyor, yeterince serin kalmayı başarıyor.
Pil performansına geldiğimizde 100 saati aşkın kullanım süresiyle amiral gemisi telefonlar arasında harika bir yere yerleşiyor Mate 50 Pro. 15 saate kadar web dolaşımı ve 17 saati aşkın video süresiyle gayet yeterli bir kullanım sunuyor. Yani pil ömrü uzun olan bir telefon arıyorsanız Mate 50 Pro’yu listenizin başına rahatlıkla yazabilirsiniz. Şarj işi de çok hızlı. Kutusunda 66W gücünde şarj cihazı ve 6A dereceli USB kablosu var. Bunlar Apple da ne Samsung’da göremediğimiz şeyler. Mate 50 Pro’nun 66W SuperCharger desteği ile telefonu 15 dakika içinde yüzde 45 oranında, yarım saat içindeyse yüzde 79 oranında şarj edebildik. Sadece 41 dakika içinde de tam kapasite şarj olabildi telefon. Eğer kablosuz şarj etmek isterseniz, burada da 50W gücünde SuperCharge desteği var. Böylece kablosuz olarak da yine yakın sürelerde hızla şarj edebiliyorsunuz.
Huawei Mate 50 Pro Yazılım Özellikleri ve Google Desteği
Huawei Mate 50 Pro, yeni işletim sistemiyle geliyor. Telefonda HarmonyOS 3.0 işletim sistemine dayanan EMUI 13 arayüzü yer alıyor. Bir önceki sürüme göre yeni versiyonda önemli farklılıklar var. Özelleştirme seçenekler, temalar, widget’lar ve daha pek çok şey içeriyor bu arayüz. Özellikle EMUI 12’ye göre daha işlevsel uygulama kısayolları sunuluyor, yeniden boyutlandırılabilen akıllı klasörler içeriyor, daha iyi paylaşım seçenekleri getiriyor ve güvenlik ile gizlilik konusunda da geliştirmeler dikkati çekiyor.
İlk başta en göze çaprandan başlayalım. Telefonda her zaman açık ekran modu mevcut ve burada bir sürü farklı saat görünümü var. Bunlar arasından istediğinizi seçebilirsiniz. Eğer bu yetmezse, tema seçenekleri ve birçok AOD indirebilirsiniz. AOD, yani Aktif Bekleme Ekranı marketinde çok sayıda seçenek var, bunların bazıları ücretli bazıları ücretsiz, buradan istediğinizi seçebiliyorsunuz.
Ana ekrana dönecek olursak, burada tüm yüklü olan uygulamaları buluyorsunuz, ancak standart düzen ve uygulama çekmeceli düzen arasında seçim yapma imkanınız tabii ki var. Bunu kişiselleştirebileceğiniz gibi, aynı zamanda alttaki navigasyon barını da özelleştirebiliyor, isterseniz 3 tuşlu dizilimi ister sezgisel kontrol şeklini seçebiliyorsunuz.
Güzel özellikler var. Mesela ana ekrandaki uygulamaları bir araya grupladığımız klasörleri daha geniş olarak da kullanabiliyoruz. Klasöre basılı tuttuğunuzda açılan menüden “Genişlet”i seçerek klasörü büyütebilir ve yine aynı şekilde “Daralt” diyerek eski formuna döndürebilirsiniz.
Bir dizi widget uygulaması mevcut. Ana ekranda 2 parmağınızla sıkıştırma jestini yaparak açılan ekrandan Servis Araçlarını seçtiğinizde bunları bir arada görebiliyorsunuz. Hatırlarsanız bu kullanımı daha önce Huawei’nin MatePad tabletlerinde Mikro Servis Yönetimi olarak görüyorduk. EMUI 13 ile Mate 50 Pro’da da benzer yöntemi kullanabiliyoruz. Buna buradan ulaşabileceğiniz gibi genişletmek istediğiniz uygulamaya basılı tuttuğunuzda açılan kısayol menüsünden de erişebiliyorsunuz.
Bu arada yeni arayüzle birlikte yeni bir özellik daha eklenmiş. Bu da Çoklu Kamera özelliği. Eğer tablet gibi başka Huawei cihazlar da kullanıyorsanız. Mate 50 Pro’nun Kamera adımında bulunan Çoklu Kamera özelliği ile diğer cihazların kameralarına bağlanabiliyor ve çekimi bu cihazların kameraları üzerinden yapabiliyorsunuz. Bu, özellikle farklı ortaya farklı içerik çalışmaları çıkarmak isteyen dijital üreticiler için güzel bir seçenek olacaktır kanaatindeyiz.
Şimdi yazılım tarafıyla ilgili elbette en önemli konu Android uygulamaları olsa gerek. Huawei’nin son yıllardaki telefonlarındaki gibi Mate 50 Pro’da Google hizmeti direkt olarak yok, evet, ancak bunun Huawei’nin uygulama marketi AppGallery, Petal Search tarayıcısı ve ve Petal Maps harita hizmeti bulunuyor ve bunlara ek olarak GSpace yoluyla tüm Android uygulamalarını ve Google hizmetlerini getirebiliyoruz.
Şimdi Mate 50 Pro’yu aldınız, ilk yapmanız gereken AppGallery’e girmek olacak. Buradan GSpace üstteki arama kutusuna GSpace yazıyor ve bu uygulamayı yüklüyorsunuz. Sonra GSpace uygulamasını açtığınızda burada başta Google Play Store olmak üzere tüm Google uygulamalarını ve hizmetlerini, 3’üncü parti uygulamalarını bulmanız mümkün. Google Play Store’a giriyorsunuz, Gmail hesabınızla oturum açıyorsunuz ve sonrasında herhangi bir Android telefonda olduğu gibi Android uygulamalarını Mate 50 Pro’ya indirip kullanıyorsunuz. İşlem çok basit, en temel şekilde anlattım. Tek tek uygulamaları saymayacağım ama en popüler olanlar olan Instagram, Facebook, Twitter, Messenger, YouTube, Netflix, Google Maps, Disney+, Spotify, Snapchat yani tüm Android uygulamaları sorunsuz çalışıyor.
Sonuç
Evet, sonuç olarak şöyle bir toparlayacak olursak, Huawei Mate 50 Pro, kesinlikle piyasadaki en iyi kameralı telefonlar arasında yer alıyor. Telefon aynı zamanda harika bir ekrana, gerçekten iyi bir performansa ve anlattığımız daha pek çok detaya sahip. Yine de hepimiz biliyoruz ki uzun bir süredir aranızdaki pek çok kişinin Huawei telefonlara karşı şüpheyle yaklaştığı bir konu var ve o da malum Google ile Android konusu. Dediğimiz gibi Huawei AppGallery artık çok geniş bir uygulama ağına sahip, ayrıca GSpace ile zaten anlattığımız şekilde Google Android markete erişebiliyor, Google hizmetlerini, diğer Android uygulamalarını sorunsuz şekilde kullanabiliyorsunuz. Burada tercih sizin olacak tabii ki, ancak bu sorun bu şekilde çözülmüş durumda.
Mate 50 Pro’nun fiyatı ise 37 bin lira civarında ancak şu an Huawei Online Mağaza’da indirimde bulunuyor ve 33 bin liraya alınabiliyor. Yanında Huawei FreeBuds Pro 2 kablosuz kulaklığı da geliyor hatta. Farklı paket seçenekleri de var, eğer satın almayı düşünüyorsanız onlara da muhakkak bakmanızda bizce yarar var.
Sponsorlu İçerik