Horizon: Zero Dawn serisi, kuşkusuz son 10 yılın en iyi PlayStation serilerinden biri. Çok satması ve pek çok ödül kazanmasının yanı sıra, oyun severlere ödedikleri paranın hakkını verecek ölçüde geniş bir dünya sunması, keşfedilecek ve yapılacak tonlarca şey bulundurması ve oyuncuyu oyunda tuttuğu süre boyunca eğlendirmeyi bilmesi, bu serinin en önemli yanları oluyor. Serinin 2’inci oyunu Horizon Forbidden West geçtiğimiz yıl piyasaya çıkmıştı. Bu kez ise Aloy ile yanan kıyılara, yani Burning Shores’a yolculuk ediyoruz. Burning Shores bir DLC olduğu için elbette 2’inci oyun kadar uzun bir bölüm değil. Bu nedenle baştan uyaralım: Tadı damağınızda kalacak.
Oyunun süresi kısa, ancak bu ortaya daha rafine bir oyun çıkmasını sağlamış desek yanlış olmaz. Burning Shores, geliştirici ekip Guerrilla Games'in yoğunlaştırılmış ve odaklanmış bir deneyim sunmasına olanak tanımış. Öte yandan 2 ana oyunun da oynanış süresinin çok uzun olması ve yapılacak şeylerin çok fazla olması nedeniyle her şeyi görmeye, her göreve koşmaya çalışmak zaman zaman yorucu olabiliyordu. Guerrilla Games, Burning Shores ile serinin temposunu bir nebze olsun dizginliyor.
Ancak elbette oyunun temposu kendi içinde yine yüksek; hatta güzel eklemeler de yapılmış. Bir kez daha makinelerle savaşıyor, bulmacaları çözüyor ve yüksek yapılara tırmanarak yeni şeyler keşfediyoruz. Guerrilla Games bu oyuna keşfedilecek yeni makinelerle sürpizler eklemiş ve onları alt etmenin yollarını daha eğlenceli hale getirmiş. Peki ama Burning Shores’un hikayesi ne?
Burning Shores, bizi Los Angeles’a götürüyor. Bölgeyi vuran depremler sonucunda aktif olan yanardağlar çevreye kül püskürürken, lav nehirleri her bir yanı sarmış durumda. Bölgede hiç şaşırmayacağımız şekilde makineler kol geziyor. Bunun tek bir sebebi var, o da hayatta kalan tek Zenith, yani Walter Londra.
Walter Londra, bugüne kadar gördüğünüz narsist karakterlerin en sinir bozucusu olabilir. Bir maden patronu ve Heaven¢’nin CEO’su olan Walter Londra, Burning Shores olarak isimlendirilen Los Angeles harabelerine geldiğinde bir şey keşfediyor: Batık bir Quen keşif gemisi. Üstün megalomanlığı ve ikna kabiliyetiyle kendisini bu klana Yaşayan Ata ve Küller Zamanı'ndan sağ kurtulan tek kişi olarak tanıtan Londra, bu insanları avucunun içine aldıktan sonra “nihai hedefine” ulaşabilmek için işi çok kolaylaşıyor. Ta ki karşısına Aloy ve Seyka çıkana dek...
Ah, evet Seyka. Yeni oyunda bir karakterimiz daha var. Seyka, Quen klanından yeni dostumuz. Kız kardeşi Walter Londra’nın elinde tutsak olan Seyka da en az Aloy kadar yetenekli, savaş arenasında tozu dumana katan tiplerden. Her ikisinin de amacı Zenith’i durdurmak olan Aloy ve Seyka’nın kimyası da tutunca, oyuna “renk” geliyor, bu kısmı -spoiler vermeyelim diye- keşfetmek de size kalıyor.
Burning Shores'taki aksiyon, Zero Dawn veya Forbidden West oynamış olan herkese tanıdık gelecektir. Her 2 oyunda olduğu gibi Burning Shores’ta da dev robotik hayvanlarla savaşıyor ve buna Quen klanını da ekliyoruz. Gelen yeni silahlar ve yeni makinelerle de çeşitlilik destekleniyor. Artık baş etmeniz gereken makine çok daha fazla ve onları alt edebileceğiniz silahlar da öyle. Bunlardan, gücünü Far Zenith teknolojisinden alan yeni enerji silahı favoriniz olacak diye düşünüyoruz. Ayrıca yetenek ağacına da eklemeler yapılmış. Böylece oyun mekanikleri çeşitlenirken, kullandığınız silah ve zırhlara ekleyeceğiniz koleksiyon parçalarından en uygun kombini yapmak için başınız dönmesi gayet mümkün. Evet, bu konuda ironi yapıyoruz, zira bunun biraz daha basite indirgenmesi iyi olabilir; bazen gerçekten bakmaktan yoruluyorsunuz. Oyunda yer alan bulmacaların da yer yer sizi epey zorlayacağını söyleyebiliriz; bu ise iyi bir şey.
Ve görsellik... Şa-ha-ne! Oyundaki her şey çarpıcı görünüyor. Bunun nedeni Burning Shores’un PlayStation 5’e özel bir yapım olması; tamamen PS5’e özel olarak optimize edilmiş olması. Böylece Sony’nin yeni nesil oyun konsolunun gücünü artık görüyoruz diyebiliriz. Bu yönüyle çıtayı ana oyunun üzerine çıkardığını rahatlıkla söylemek mümkün. Görüntüler, performans modunda bile kendine hayran bırakacak seviyede. Buna Burning Shores’un muazzam manzaralarını da ekleyince ortaya şahane bir tablo çıkıyor. Oyunda kendinizi bol bol lav nehirlerinin yanı sıra akarsular, kanyonlar ve gökyüzü hareketlerini seyrederken bulacaksınız. İşin aksiyon tarafındaysa, bu rengarenk dünyada yağ gibi akan dövüş mekanikleriyle birlikte gerçekten çok keyif alacağınızı düşünüyoruz.
Sonuç
Evet, Burning Shores, son zamanlarda geliştirilen en iyi DLC’ler arasına rahatlıkla tepeden girecek türden bir yapım. Horizon Forbidden West’e yeni bir soluk getiriyor ve serinin 3’üncü oyunu için heyecanı tazeliyor. Şahane görselliği, aksiyon dozu, hikaye anlatımı, oyun mekanikleri ve yapılan eklemelerle gerçekten keyifli saatler geçirmenizi sağlayacak bir yapım olmuş. Eğer serinin sıkı fanıysanız zaten şu ana kadar çoktan oynayıp bitirmişsinizdir, ancak hala kuşkularınız varsa kütüphanenize eklemekten imtina etmemeniz gereken bir oyun Burning Shores. Guerrilla Games’in Burning Shores ile artırdığı vites serinin 3’üncü oyununda nereye varacak, heyecanla bekliyoruz.
CHIP Notu: %87
KÜNYE
Tür: Aksiyon, Adventure, RPG
Platform: PS5
Dağıtımcı: Sony Interactive Entertainment
Geliştirici: Guerrilla Games
Satın Almak İçin: www.playstation.com