Asus son yıllarda dizüstü bilgisayar kategorisinde kalıpların dışına çıkmak için epey bir çaba harcıyor. Hatırlarsanız bunun ilk adımını Zenbook serisine dahil ettiği ScreenPad özelliğiyle atmıştı. Ardından ekran ve klavye arasına yerleştirdiği ufak bir ikinci ekranla işleri bir adım daha ileriye taşıdı. Tabii yıllar geçtikçe bu özellikler de artık sıradanlaşmaya başladı. Zira teknik kadroda yapılan birkaç güncelleme yeni modellerde devasa bir yenilik göremedik. Ancak Asus da bu durumun farkına varmış olacak ki bu yılki modelde tamamen yeni bir şey denemiş.
Zenbook Duo’nun 2024 versiyonuyla beraber artık küçük bir klavye ve dokunmatik yüzey kullanmak zorunda değilsiniz. Artık klavyenin altına gizlenmiş 14 inçlik büyük bir ekranımız var. Evet, fikir oldukça güzel duruyor. Peki iş gerçek hayatta kullanmaya geldiğinde, Zenbook Duo yüksek fiyatının hakkını verebiliyor mu? Birkaç haftalık uzun bir kullanımın ardından tüm deneyimlerimizi paylaşacağız. Ancak ekranlara geçmeden önce gelin hızlıca bir tasarıma göz atalım.
Asus Zenbook Duo (2024) Tasarım Detayları
İlk bakışta Zenbook Duo, sıradan bir 14 inçlik dizüstü bilgisayar gibi görünüyor. Kapağını açtığınızda iki ekranlı bir dizüstü olduğunu anlamanız zor. Ancak diğer 14 inçlik bilgisayarlara göre ağır olduğunu söylemek lazım. Ayrıca çok da ince sayılmaz. Kalınlığı neredeyse kompakt boyutlardaki bir oyun bilgisayarı kadar. Yani ultrabook’lar kadar rahat taşınmıyor.
Yine de görsel açıdan tatmin etmeyi başarıyor. Minimalist tasarımı ve gri rengiyle gayet şık. Dışarıdan bakıldığında profesyonel kullanım odaklı olduğu anlaşılıyor. Mat kaplamasının parmak izi tutmaması da güzel yanlarından. Estetiğin yanı sıra kasası oldukça sağlam. Malzeme olarak yüzde 90 oranında geri dönüştürülmüş magnezyum ve alüminyum kullanılmış. Ancak dikkat etmeniz gereken asıl kısmının ekran olduğunu unutmamak lazım. Ekran kasa kadar sağlam olmadığından kötü bir senaryoda oldukça yüksek bir masraf çıkarabilir.
Bağlantı noktaları açısından Zenbook Duo çok zengin değil. Yanlardaki 2 Thunderbolt ve 1 USB-A dışında başka girişi yok. Klavye üzerindeki USB-C ise ne yazık ki sadece klavyeyi şarj etmeye yarıyor. Bunların dışında sağ tarafta birer adet HDMI ve 3,5 mm kulaklık girişi mevcut. Bir diğer hayal kırıklığı ise Asus'un SD kart yuvası için yer bulamamış olması. Profesyonel olarak fotoğraf veya video işleriyle uğraşanlar için büyük bir dezavantaj sağladığını söyleyebiliriz.
Unutmadan, ana ekranın üzerinde IR sensörlü 1080p bir kamera var. Ancak FHD çözünürlüğüne rağmen görüntü kalitesi vasat. Bazen pozlama konusunda zorlanıyor ve grenli bir görüntüye sebep oluyor. Hoparlörler de kamera ile benzer kaderi paylaşıyor. Harman/Kardon etiketine rağmen ses kalitesi ortalamanın altında. Ancak ses seviyesi olarak bakarsak yeterli seviyede.
Asus Zenbook Duo (2024) Ekran Özellikleri
Şimdi, gelelim Zenbook Duo’nun ekranlarına. Bu noktada işler klavyeyi çıkardıktan sonra ilginçleşiyor. Zira bunu yaptığınızda karşınıza ana ekranla birebir aynı özelliklere sahip bir ekran çıkıyor. Her iki ekran da 3K (2880 x 1800) çözünürlüğe ve 16:10 en boy oranına sahip dokunmatik OLED panellerden oluşuyor. 120 Hz yenileme hızı bu tür bir laptop için gayet yeterli. Ancak 500 nit tepe parlaklığı bazı durumlarda sorun yaratabiliyor. Ekran yoğun ışıkta epey bir parladığından en yüksek ayarda bile yetersiz kalabiliyor. Ancak yansıma olmadığında her açıdan renkleri canlı ve görüntü keskin. Pantone onaylı her iki ekran da HDR True Black 500 ve TÜV Rheinland sertifikalı. SGS Göz Koruma ve Dolby Vision Atmos gibi özellikler de unutulmamış.
Peki ekranlar gerçek hayatta istenileni veriyor mu? Sonuçta buradaki asıl amaç çalışmak için daha fazla alan sağlanması. Bunun için yapmanız gereken tek şey klavyeyi yerinden sökmek. Klavye söküldüğünde bilgisayar anında algılayıp ikinci ekranı aktifleştiriyor. Eğer yazılımla, tasarımla veya video edit işleriyle uğraşan biriyseniz Zenbook Duo işinizi fazlasıyla kolaylaştırıyor. Hatta bizim gibi devamlı yazı yazıyorsanız da oldukça kullanışlı.
Bu noktada Zenbook Duo’yu kullanmak için 2 seçeneğiniz var. Bunlardan ilki klavyeyi Bluetooth ile bağlayıp bir masaüstü bilgisayar gibi kullanmak. Diğeriyse alt ekrandaki sanal klavyeyi ve touchpad’i kullanmak. Alt ekrana üç parmağınızla dokunduğunuzda sanal touchpad’i kolayca aktifleştirebiliyorsunuz. Sekiz parmağınızla (Sekiz parmak olayı NE DEMEK?) dokunduğunuzdaysa sanal bir klavye beliriyor ve masaüstü bilgisayar kullanıyormuşçasına klavye/touchpad kombinasyonu yaratabiliyorsunuz. Ancak alt ekran tavana baktığından yukarıda bir ışık kaynağı varsa kullanırken biraz zorlanabiliyorsunuz. Bu yüzden çoğu durumda Bluetooth klavye ile kullanmak en iyisi.
Bluetooth klavye ile kullanmanın en güzel yanıysa ekranlara istediğiniz açıyı verebilmeniz. Kasanın altındaki metal stand yardımıyla bilgisayarı sağlam bir şekilde sabitleyebiliyorsunuz. Ancak şöyle bir şey var; klavye Bluetooth modundayken yalnızca 1-1.5 saat çalışabiliyor. Bu nedenle klavyeyi sık sık şarja takmak gerekiyor. Bunun dışında bilgisayarı yan yatırıp ekranları dikey olarak da kullanabiliyorsunuz. Ancak ekranların açısı tam olarak ayarlanmıyor. Menteşenin yapısından dolayı ekranlardan biri daha arkada kalıyor ve farklı bir yöne bakıyor. Bu da çok verimli olmayan bir çalışma ortamı yaratıyor.
Ekranların dokunmatik duyarlılığıysa gayet başarılı. Ekranlar birbirine tamamen birleştirmediğinden bir tablet edasında kullanamıyorsunuz. Ancak Zenbook Duo’yla birlikte gelen Stylus kalem özellikle tasarımcılar için bu noktada oldukça kullanışlı olabilir. Olabilir diyoruz, zira Asus’un bize yolladığı kutudan kalem çıkmadı. Dolayısıyla bu konuda fikir beyan etmemiz doğru olmaz.
Asus Zenbook Duo (2024) Teknik Özellikler ve Performans
Şimdi, bildiğiniz gibi Zenbook Duo üretkenlik odaklı bir dizüstü bilgisayar. Dolayısıyla 4K videoları montajlarken, büyük ölçekli uygulamalar geliştirirken veya büyük boyutlu fotoğraflar üzerinde çalışırken sorun çıkarmaması gerekiyor -ki öyle de oluyor. Zenbook Duo, gücünü 5.1 Ghz hızında çalışan 16 çekirdekli Intel Core Ultra 9 185H işlemcisinden alıyor. İşlemci ayrıca yapay zeka uygulamalarını hızlandırmak için tasarlanmış bir NPU (nöral işlem birimi) içeriyor. Ne yazık ki harici bir ekran kartı yok, ancak dahili Intel Arc grafik birimi tüm işlerinizi büyük oranda çözüyor.
Kullandığımız süre boyunca işlemci, masaüstü modunda kullanırken son derece hızlıydı ve çoklu görevlerde hiçbir sorun çıkarmadı. Ana ekranda 4K bir video üzerinde çalıştığımız esnada diğer ekranda birçok Chrome penceresi açık olmasına rağmen yavaşlama göstermedi. Öte yandan Zenbook Duo her ne kadar oyun oynamak için çok uygun olmasa da ufak çaplı birkaç oyun testi yapmayı da ihmal etmedik. Bağımsız birkaç yapım dışında popüler oyunların performansından bahsetmek gerekirse, Counter-Strike 2’de çözünürlüğü biraz düşürerek iyi bir performans alabilmek mümkün. Valorant’ta ise tüm ayarlar en yüksekteyken bile son derece akıcı oynanıyor. Tabii burada Valorant’ın ekran kartından çok işlemci gücünü kullandığını unutmamak lazım.
Bu arada bilgisayarın çoklu görevlerde iyi bir performans göstermesini sağlayan şeylerden biri de 32 GB’lık RAM’i. Bu kapasitenin günümüz için gayet yeterli. Ancak teknik kılavuzda yazana göre bilgisayarda ekstra bir RAM slotu yok. Yani ilerleyen yıllarda yükseltme yapmak isterseniz aynı slotu kullanmanız gerekiyor. Depolama tarafındaysa 2 TB’lık bir SSD var. Tabii bu özelliklerin bizim elimizdeki model için geçerli olduğunu belirtelim. Zenbook Duo’yu farklı konfigürasyonlarda da satın alabiliyorsunuz. Bizdeki en üst donanıma sahip modeli, haliyle de fiyatı oldukça yüksek. Bu yüzden diğer seçeneklere de bakmanızda fayda var.
Kapanışa geçmeden önce pil performansından da bahsedelim. Zenbook Duo, dizüstü modunda web’de gezindiğimiz, YouTube’da video izlediğimiz ve Spotify’da müzik dinlediğimiz standart bir kullanım senaryosunda 8 saat dayanmayı başardı. Ancak ikinci ekranla beraber kullandığımızda bu süre 4-5 saat civarına kadar indi. Çok yüksek olmasa da yeterli bir süre. Yine de şarj cihazını yanınızda gezdirmeniz fena olmaz. Zaten diğer dizüstü bilgisayarların aksine şarj cihazının boyutu oldukça küçük olduğundan taşıması da sorun yaratmıyor.
Sonuç
Evet, toparlamak gerekirse Zenbook Duo, çantasında bir masaüstü bilgisayar gezdirmek isteyenler için en iyi seçeneklerden biri. Elbette masaüstü bilgisayar benzetmesi sadece kullanım kolaylığı açısından geçerli. Zira o kadar yüksek bir performans beklerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Tabii yine de çoğu işinizi görecek kadar güçlü. Fiyat konusuna gelirsek, şu anda stoğunun olduğu herhangi bir site bulamadık. Ancak en son hatırladığımızda fiyatı 110 bin civarlarında seyrediyordu. Bize sorarsanız birkaç eksiğini de dahil ettiğimizde fiyatı hak ettiğinden yüksek kalıyor.