MIT Havacılık ve Uzay Bilimleri profesörü R. John Hansman'ın 2017'de verdiği bir röportaja göre bir dönem ki -özellikle de 2. Dünya Savaşı'ndan sonra- yolcu uçaklarının çoğunda aslında hiç boya kullanılmıyordu. American Airlines'ı örnek veren Hansman, uçakların uzun bir süre boyunca metal renginde olduğunu söylüyor. Ancak şöyle bir sorun vardı bu uçaklar kararmaya başlıyordu. Bu yüzden sık sık cilalamak gerekiyordu; bu da zahmetli, maliyetli bir işlemdi. Bu nedenle çoğu havayolu açık renge ve genellikle de beyaz renge geçiş yaptı.
TREND 1970'LERDE DEĞİŞTİ
Havacılık tarihçisi Shea Oakley'e göre Air France 1976'da ilk 'beyaz' dış görünüşünü piyasaya sunduğundan beri, tamamen beyaz gövde görünümü dünya havayolları için giderek standart hale geldi. Ona göre 21. yüzyılda uçak yapımında kompozit kullanımının büyük ölçüde artmasıyla birlikte de bu durum hızlandı. Peki, beyaz tercihinin altında hangi faktörler var?
1- Isınma: Yolcu uçaklarında beyaz veya açık renk tercihinin ana nedeni güneş ışığını yansıtması. Bu ise hem uçağın ısınmasını azaltıyor hem de güneş ışınlarından kaynaklanan olası zararı. Hansman'a göre bu durum temelde 'güneş kremi sürmekle' aynı şey. Ya da örneğin güneşli bir günde koyu renk kıyafet tercih ederseniz beyaz renge göre daha çok ısınırsınız. Arabalarda da açık renk tercihiyle aynı şey. Bu faktör maliyetle de ilgili. Daha az ısınan bir uçak daha düşük soğutma maliyeti anlamına gelir ki uçakların soğutma maliyeti de bir hayli yüksektir. Yine Hansman'a göre güneş ışığından korunması için en önemli parçalar karbon fiber, fiberglas gibi parçalar. Bunlar genellikle burun konisi oluyor çünkü arkasında bir radar var. Ayrıca, modern uçaklarda genellikle kontrol yüzeyleri de kompozit malzemelerden yapılır. Yani açık renk, kompozit malzemelerden yapılmış uçak parçalarının, yüksek irtifada ultraviyole radyasyonun neden olduğu hasardan korunmasına da katkı sağlar.
Las Vegas'taki Nevada Üniversitesi'nde profesör olan eski pilot Dan Bubb, Travel + Leisure'a verdiği röportajda "Çoğu uçak beyaza boyanıyor çünkü renk güneş ışığını yansıtıyor, uçakları daha serin tutuyor ve ısıdan kaynaklanan hasarı en aza indiriyor" sözleriyle durumu özetliyor.
2-Maliyet: Flightradar'a göre özellikle ticari havacılıkta beyaz tercihinde etkili bir faktör de maliyet. Beyaz renk, koyu renge göre daha yavaş soluyor. Bu nedenle beyaz uçakların, renklilere göre daha az düzenli olarak yeniden boyanması gerekiyor. Ayrıca, yeni bir boya işlemi uçak için ek bir ağırlık demektir. Ağırlık yakıt tüketimini artırır ve havayolları için kar marjını azaltır. Boeing havacılık verilerine göre bir yolcu jetindeki boya katmanları uçağa 273 ile 544 kg arasında ağırlık katabilir.
3-Bakım/uçuş güvenliği: Flightradar'a göre uçaktaki yağ, yakıt gibi olası bir sıvı madde sızıntıları beyaz bir renkte daha kolay fark edilebilir. Bununla beraber beyaz bir uçak, arama kurtarma durumlarında daha görünür olabilir. Aerocorner da aynı faktöre vurgu yapıyor ve "Beyaz tercih etmenin bir diğer avantajı ise daha açık renklerle uçağın gövdesinde oluşmuş olabilecek hasarları daha rahat görebilmenizdir. Beyaz bir uçakta korozyon, pas lekeleri, çatlaklar ve yağ sızıntıları koyu renklere göre daha kolay görülür" diyor. Bazı kaynaklara göre ise beyaz bir uçak kuşlar tarafından daha kolay fark edilebilir.
4-Görüntü: Bir diğer faktör ise boyanın zamanla oksitlenmesi. Örneğin uçak kırmızı ya da daha farklı bir koyu renk olursa güneş ve diğer çevresel faktörlerin etkisiyle zamanlanarak oksitlenme nedeniyle beyazlaşma eğilimi gösterecektir.
5-Mülkiyet değişikliği: Özellikle kiralık uçaklar, farklı şirketler arasında el değiştirdiğinde eğer rengi beyazsa daha ucuz ve daha kolay şekilde yeniden markalanabilir.