Genç jenerasyonların üyeleri floppy disklerin veya Türkçesiyle disketlerin ne olduğunu bilmiyor bile olabilir. Çünkü bu teknoloji 2000'lerin başından itibaren unutulmaya başlandı. Ancak Dünyanın en refah ülkelerinden ABD ve Japonya'daki devlet memurları için disketleri unutmak pek mümkün olamadı.
ABD çok uzun zamandır devlet kurumlarında dijital dönüşüm projelerini hayata geçirmeye çalışsa da bu işe ödenek ayıramadığı için bazı devlet memurları hala verileri disketlere yazarak saklıyor ve disketler üzerinden okumak zorunda kalıyor. Aynı durum Japonya için de geçerliydi ancak Japonya nihayet devlet kurumlarında disket kullanımını tamamen bitirdiğini açıkladı.
Bırakın disketleri, CD'lerin bile tarihi eser olduğu 2024'te devlet kurumlarında hala disket kullanan Japonya da, sahip olduğu onca dev teknoloji şirketine rağmen, uzun zamandır dijital dönüşümü başaramıyordu.
Aslında Japonya'nın disketlerden vazgeçemeyişinin sebebi ABD'deki bütçe problemi olarak tanımlanamaz. Japonya disketlerin yerine kullanılacak CD, USB veya bulut sistemlerinin güvenli şekilde kullanımını, bu ortamlardaki verilerin gerektiğinde güvenli şekilde kaldırılmasını yasal bir düzeneğe oturtmayı başaramamıştı. Japonlar bu konuda gerekli yasaları ve yönetmelikleri ancak yeni oluşturdular.
Japonya, bu yasaların oluşturulması ve gerekli adımların atılması için 2022 ortasında bu konuda uzman bir ekipten oluşan Dijital Ajans isminde bir görev gücü kurdu. Bu görev gücünün yaklaşık 2 yıllık çalışması sonrasında Japonya güvenli olarak disketleri terk edebileceğine ikna oldu.
Eskimiş dijital teknolojiler tuzağı
ABD'de de ise devlet kurumlarındaki dijital sistemleri yenilemenin yüz milyarlarca dolarlık maliyeti nedeniyle disket kullanımını sonlandırmak mümkün olamıyor. Ayrıca bu bütçeyi ayırıp sistemlerini yenilemeye karar verdiklerinde bile Japonya'daki gibi yanlış bir veriyi silmediklerinden emin olmaları için yıllarca süren planlama ve hazırlık aşaması gerekecek.
Bu örnekler de bize gösteriyor ki, devlet yapıları gibi dev kurumlarda, dijital teknolojiyi güncel olarak takip etmedikçe, yeni teknolojilere adapte olmak giderek daha büyük bir soruna dönüşebiliyor. Türkiye diğer ülkelere oranla daha genç ve ileri seviye dijital alt yapıya sahip olsa da, bu teknolojileri güncellemekte yavaş kalırsak, 20 sene içinde eskiyen teknolojiye mahkum kalmış özel ve kamu kurumlarının hantallaşması riskiyle karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım.