Event Horizon Teleskobu (EHT) geçtiğimiz birkaç yıl içinde iki süper kütleli kara deliğin gölgelerinin ilk görüntülerini yakalayarak tarihe geçti. Bulanık turuncu parıltı odak dışı görünebilir, ancak bu teknik bir başarıydı ve tek bir cihaz oluşturmak için gezegenin yüzeyinin her tarafındaki teleskopların bağlanmasını gerektiriyordu. Şimdi ekip, çözünürlüğü nasıl daha yükseğe çıkaracağını bulmuş gibi görünüyor.
Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (ALMA) de dahil olmak üzere İspanya, Hawai ve Şili'deki teleskopları bir araya getiren ekip, evrendeki sinyalleri 345 GHz frekansında ölçmeyi başardı. Artık süper kütleli kara delik görüntülerinin hassasiyetini en az yüzde 50 oranında artırabileceklerine inanıyorlar.
NASA'nın Jet İtiş Gücü Laboratuvarı'ndan makalenin eş yazarı Alexander Raymond yaptığı açıklamada, “EHT ile 230 GHz'de radyo dalgalarını tespit ederek kara deliklerin ilk görüntülerini gördük, ancak kara deliğin yerçekiminde bükülen ışığın oluşturduğu parlak halka hala bulanık görünüyordu çünkü görüntüleri ne kadar keskin yapabileceğimizin mutlak sınırlarındaydık” dedi ve devam etti: “345 GHz'de görüntülerimiz daha keskin ve ayrıntılı olacak, bu da muhtemelen hem daha önce tahmin edilen hem de belki de tahmin edilmeyen yeni özellikleri ortaya çıkaracaktır.”
Burada test edilen yaklaşımla henüz bir görüntü elde edilemedi, çünkü düzgün bir şey elde etmek için çok az araç vardı. Ayrıntıları 19 mikrosaniye arayla ölçebildiler. Bu da Ay'ın yüzeyinde bir madeni paradan biraz daha büyük bir nesneyi görebileceğiniz anlamına geliyor. Bu buluş o kadar heyecan verici ki, ekip bunun yeni keşifler getireceğinden emin.
CfA ve SAO'da astrofizikçi ve EHT'nin Kurucu Direktörü olan makalenin eş yazarı Sheperd “Shep” Doeleman, “Bunun neden büyük bir buluş olduğunu anlamak için, siyah beyaz fotoğraflardan renkliye geçtiğinizde elde ettiğiniz ekstra ayrıntı patlamasını düşünün” dedi ve ekledi: “Bu yeni 'renkli görüş', Einstein'ın kütleçekiminin etkilerini, kara delikleri besleyen ve galaktik mesafeler boyunca akan güçlü jetleri fırlatan sıcak gaz ve manyetik alanlardan ayırmamızı sağlıyor.”
Çalışma ile ilgili makale, The Astronomical Journal'da yayınlandı.