Instagram, Facebook, Snapchat ve TikTok gibi sosyal medya platformları birçok kişi için "günlük bir doz" haline gelmiş olabilir. Ama dünya çapındaki hükümetler bu platformların olumsuz sonuçları da olabileceğini nihayet fark etmeye başladı.
Pek çok psikolog, bu sosyal ağlarda çocukların gördükleri hayatlara ve yanlış yönlendirmelere kolayca kapılıp etki altında kalabildikleri ve bunun gelişimlerini olumsuz etkilediği konusunda uyarırken, geçtiğimiz yıl Avustralya cesur bir adım atarak 16 yaş altı çocukların sosyal medyaya erişimini yasaklamak için ilk adımı attı. Yani Avustralya için sosyal medya servisleri içki içmek, sigara kullanmak veya pornografik sitelere girmekle eşdeğer şekilde zararlı görüldü. Reşit olmayan çocukların ebeveyn izniyle bile bu kısıtlamaları aşması yasak ve sosyal medya platformları çocukların erişimini engelleyemezse 50 milyon Avustralya dolarına (32,5 milyon dolar) kadar para cezası alabilirler.
Mevzuat, bir yıllık test aşamasının ardından yürürlüğe girecek. Ancak bu, şu anda mevcut olan yaş doğrulama sistemlerinin etkinliği hakkında soruları gündeme getirdi. İngiltere de benzer adımlar attı ve 16 yaş altındakiler için sosyal medyayı yasaklamayı planlıyor.
Türkiye'nin de bu konuda adım atması ve 16 yaş altı çocukların TikTok başta olmak üzere, sosyal medya servislerine erişimlerinin yasaklanması bekleniyor. Ancak Türkiye ile birlikte, dünyadaki başka ülkeler de aynı yasak konusunda adım atmaya hazırlanıyor.
Zuckerberg'in tutuklanma korkusu
İngiltere'de, medyaya yansıyan genç öyküleri ise çok dramatik. Örneğin, bazı okul yönetimleri sosyal medya devi Meta'ya dava açtı ve şirketi öğrencilerini sosyal medyaya bağımlı hale getirmek ve gençlerin ruh sağlığına zarar vermek gibi sebeplerle suçladı. İngiliz hakimleri muhtemelen bu suçlamaları haklı bulacak ve Zuckerberg'e, çocukları sömürdüğü için ağır cezalar çıkacak.
Zaten Zuckerberg uzun yıllardır tutuklanma korkusuyla İngiltere'ye giriş yapamıyordu. 2016 ABD seçimleri öncesinde, İngiltere'deki bir araştırma şirketiyle ortak olarak, sayısız insan üzerinde ağır psikolojik sonuçları olabilecek deneyleri gizlice yaptıkları ve insanların ruh halleriyle oynadıkları ortaya çıkmıştı. Bu şekilde, sosyal medya üzerinden insanları istedikleri şekilde yönlendirip yönlendiremeceklerini test etmek, öneğin belli bir siyasi partiye oy vermelerini sağlamak istemişlerdi.
Skandal ortaya çıktığında, Cambridge Analytica isimli bu İngiliz şirket kapatılırken, açılan davada Zuckerberg'in İngiliz Mahkemelerine getirilmesi ve ifade vermesi kararı çıkmıştı. O dönem, İngiltere'ye giren üst düzey Facebook yöneticileri havalimanlarında tutuklanıp laptoplarına da el konuyordu.
Başka bir örnekte ise sosyal medyada çocuklara yönelik, "şimdi al, sonra öde" kampanyaları dikkat çekti. Çocuklar hiçbir para ödemeden eve bazı ürünleri sipariş ediyor ve ürün teslim edildikten sonra faturalar ebeveynlere gönderiliyordu. Elbette ebeveynlerin bu satın almalardan haberi bile olmuyor ve faturaları görünce şok geçiriyorlardı. Sosyal medyadaki dolandırıcıların ise çocukları bu yöntemle ürünler satın alabileceklerine inandırmaları ayrı bir vaka konusuydu.
ABD de sosyal medya yasaklarının eşiğinde. Bu ayın başlarında Kaliforniya'da bir yargıç, çocuklara yönelik "bağımlılık yaratan yayınlara" yasak getirerek, sosyal medya uygulamalarının çocuklara yasaklanmasının önünü açmış oldu.