Artık hayatımıza iyiden iyiye giren yapay zeka, bilgisayar bilimine öncülük eden, aynı zamanda sınırlarını belirleyen alanlardan. Henüz insana yakın yapay zekalara tam anlamıyla ulaşamamış olsak da, günümüz yapay zekası, insanlar tarafından oluşturulan oyunlarda insanları yenebiliyor. Sadece ihtimallere değil, sezgilere de dayalı bir oyun olan AlphaGo'da yapay zekanın elde ettiği başarı, bunun iyi bir örneği.
Bu yazımızda insanların bilgisayarlara kaybettiği o önemli anları gözden geçirmek istiyoruz.
1. Satranç ve Deep Blue
IBM'in Deep Blue bilgisayarı ve Garry Kasparov, insan ve makine arasındaki en büyük çarpışmalardan birine imza atmışlardı. Kasparov, Deep Blue'nun küçük kardeşi Deep Thought'u 1989'da yendikten sonra IBM, 1996'da daha gelişmiş bir bilgisayarla, Deep Blue ile geri döndü.
Kasparov ilk oyunda galip gelirken ikinci maç, beraberlikle sonuçlandı. Ancak Kasparov, sonraki üç maçta üst üste kazandı. 1997'deki ikinci karşılaşmada Deep Blue, Kasparov'u altı oyunda yenmeyi başardı. Bu iki karşılaşma arasında Deep Blue'nun donanımında önemli değişiklikler yapılmıştı. Son Deep Blue, her hamle için Kasparov'un tüm hamlelerini ve ilerisini düşünebiliyor, saniyede milyonlarca olasılığı hesaplayabiliyordu.
2. Poker ve Polaris
Polaris, 2007 ve 2008 yıllarında olmak üzere poker oyuncularıyla iki kez karşılaştı. 2008'de altı oyuncuyla karşılaşan Polaris, ilk oyunda berabere kaldı ve ikincisinde kaybetti. Ancak bilgisayar her şeye rağmen geriden gelerek iki oyunu kazandı ve turnuvanın galibi oldu.
Poker, satrancın aksine "kaba kuvvet" yoluyla ihtimallerin hesaplanması üzerine kurulamayan bir oyun. Polarisin galibiyetinin sırrı ise "agent" adındaki programlardı. Bu programların her biri, farklı bir stratejiye sahipti. Strateji, bilgisayarın elindeki kartlara göre seçiliyordu.
Polaris her biri 4 işlemci ve 8GB RAM'den oluşan 8 bilgisayardan meydana geliyordu.
3. Jeopardy ve Watson
Jeopardy, oynayanları zorlamasıyla tanınan bir oyun. Eşsiz bir özelliği ise ipuçlarının cevap niteliğinde olması ve katılımcıların soru yöneltme zorunluluğu. Watson, bu oyunun şampiyonları olan Brad Rutter ve Ken Jennings karşısındaki sınavını başarıyla geçmeyi başarmıştı.
Watson'u eşsiz yapan, doğal dili kullanabilmesiydi. IBM'in Deep QA olarak adlandırdığı bu teknoloji, bilgisayarın "sorulara cevap verme" niteliğini anlatıyordu. Deep Blue gibi Watson da IBM'in Power PC platformu üzerine kurulmuştu. Watson, 90 çekirdekli, 16TB RAM'li bir bilgisayar kümesinden faydalanıyordu.
4. Asteroid ve Deepmind
Belirli Atari oyunlarında insanları yenmeye başlayan Deepmind, Asteroid ve Gravitar gibi oyunlarda henüz bizi alt edemiyordu. Bir "sinirsel ağ" olan Deepmind, insan beyninin çalışma biçimini taklit ediyor ve kendi kendini eğitebiliyordu. Deepmind'ın sadece bazı oyunlarda başarılı olmasının nedeni ise bir defada en fazla dört kareyi analiz edebilmesiydi. Bu durum, yapay zekanın bulmacaları çözme veya hızlı davranma yeteneğini kısıtlıyordu.
5. Go ve Alpha Go
Bir Deepmind projesi olan AlphaGo, iki profesyonel Go şampiyonunu yenmeyi başarmıştı. Oyuncular ve maç spikerlerine göre yapay zeka, savunmaya yönelik bir oyun sergiledi. Bunun nedeni elbette bu şekilde programlanmış olmalarıydı.
AlphaGo, yoğun hesaplamalara dayanan algoritması için çok güçlü bir bilgisayara ihtiyaç duyuyor. Maçları oynayan yapay zeka, gücünü toplam 1.920 işlemci ve 280 GPU'nun dağıtıldığı sunuculardan almıştı.