Avusturalya'daki Adelaide Üniversitesi'nde bir grup bilim insanı, bir süredir yapay zekanın hastalar üzerindeki etkisini araştırıyor ve bu konuda çalışmalar yürütüyordu. Özellikle bir hastanın kalan yaşam süresini tahmin etme yolunda yapay zeka ile yaptıkları çalışmalar, artık meyvesini vermeye başlamış gibi görünüyor. AI'nin sonucu yüzde 69'luk bir doğruluk payı ile tahmin ettiği çalışma, elbete yapay zekanın hastayı incelemesi ile mümkün oluyor.
48 kişi üzerinden yapılan araştırmalarda, hastanın göğüs hastalıklarına bağlı olarak kalan ömür tahmininde bulunan yapay zeka, doktorların manüel kontrolleriyle karşılaştırıldığında, yüzde 69 oranında doğruluk payına sahip. Elbette bu doğruluk payı şimdilik yeterli değil; bunun geliştirilmesi gerekiyor.
Yapay zekanın bu konudaki yeteneklerinin geliştirilmesi gerektiğini savunan araştırmacı gruptan Luke Oakden-Rayner, özellikle hastalığın teşhisinde yapay zekadan yüksek oranda faydalanılabileceğini düşünüyor. Zira bir doktorun eğitilemeyeceği kadar çok bilgiyi biriktirebilen ve aynı anda erişebilen bir yapay zeka sisteminin, özellikle kanser vakalarında büyük yardımda bulunacağı düşünülüyor.
Yapay zekanın bu konudaki çalışmaları sürecek. Bir sonraki durak ise, akciğer kanseri için CT taramalarında kullanılacak bir yapay zeka sistemi. Her ne kadar bu sistemin tam kapasite hayatımızın içine girmesi daha uzun yıllar alacaksa da, öte yandan bazı noktalarda yapay zekadan faal olarak yararlanmaya başladığımızı da söyleyebiliriz. IBM'in yapay zeka sistemi Watson, bazı hastanelerde hastaların sorularını yanıtlamaya başladı bile. Elbette şimdilik pilot olarak yürütülen çalışma, ilerleyen yıllarda daha fazla güçlenecek.