Kullanıcıların çoğunun router'ının ayarlarından anladığını söylemek zor. Aslında bu şaşırtıcı değil çünkü bağlantı ve router konusu, birçok terimden oluşan, karmaşık bir konu. Bu yazımızdaki amacımız ise router'lar, bağlantı ve güvenlik hakkında akıllarda oluşan yanlış bilgi bulutlarını biraz olsun dağıtmak.
Efsane: Ağınızı hack'lemekle kimse uğraşmaz
Ağınızın hacker'lar için zaman kaybı olacağını, saldırıların sadece ünlüler, bankalar ve kredi kartı firmaları gibi büyük hedeflere yapıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Küçük çaplı ağların hack'lenmesinin daha zor, getirisinin daha az olduğu da doğru değildir. Siz uzaktaki Wi-Fi ağlarına bağlanamasanız da ellerindeki yüksek güçlü antenlerle yakındaki bağlantıları görebilirler.
Efsane: Çift/üç bantlı router'a gerek yok
Çoğu kullanıcı, bu tür router'ların bağlantı çılgınlarına yönelik olduğunu düşünür. Ancak gerçekte çoğumuz, en az çift bantlı router'lara ihtiyaç duyarız. Ağınızı birden fazla banda ayırarak onu genişletebilir, yavaşlamaları engelleyebilir ve bağlantı kararlılığını artırabilirsiniz.
Efsane: 2.4GHz veya 5GHz daha üstündür
Efsane: 2.4GHz veya 5GHz daha üstündür ve router'ınız, hep bu bantta kalmalıdır
Burada biraz gerçek payı olsa da durum, o kadar basit değil. Her bandın kendi avantajları ve zayıf noktaları var. Örneğin 5 GHz, cihazlarla dolu ağlarda 2.4GHz'e göre daha iyidir. 2.4GHz ise uzun mesafelerde veya beton duvar gibi maddelere işlemede daha başarılıdır.
Efsane: Router ayarlarınıza dokunmamalısınız
Bu efsane, genellikle korkudan ortaya çıkar. Kardeşinize router'ınızın ayarlarına dokunmamasını söylemekte haklı olabilirsiniz. Ayarları amaçsızca değiştirmenizi söylemiyoruz; ancak bazı ayarları değiştirerek daha yeni standartlara, daha yüksek güvenlik türlerine geçiş yapabilir, varsayılan kullanıcı adı ve parolayı değiştirebilir, güvenlik açıklarına neden olan WPS'i kapatabilirsiniz.
Efsane: SSID'yi gizlerseniz, ağınız hacker'lara görünmez olur
Kablosuz ağınızın ismini (yani SSID'yi) gizlediğinizde hacker'ların sizi bulamayacağını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu durumda Wi-Fi ağınız, komşularınıza görünmediğinden biraz daha güvende olabilirsiniz, ancak Windows 7 ve sonrasını kullanan PC'ler, ağınızı algılayabilir. Hacker'lar ise ağınızı zorlanmadan ortaya çıkarabilir.
Ayrıca SSID'yi kapattığınızda ortaya bir başka sorun daha çıkar. PC'niz, son bağlı olduğu ağa bağlanmak isteyeceğinden bir hacker, ağınızın SSID'sini kullanarak (SSID'niz gizli olsa da ağınızın kolayca bulunabileceğini söylemiştik) yeni bir erişim noktası oluşturarak, sizi izinsiz olarak kendi cihazına bağlayabilir.
3 router efsanesi daha!
Efsane: Router'ınız çalışıyorsa yeni bir router'a gerek yoktur
Çok gerekli olmasa da, yeni router'lar, daha yüksek hızlar sunan yeni standartlarla geliyorlar. "AC" router'ınız yoksa, yerel ağınızda en yüksek hızlara ulaşmayacaksınız demektir.
Efsane: WPA2-AES, bağlantıyı yavaşlatır
Bu, teknik anlamda doğru olsa da modern router'lar, AES şifrelemesinin altından kalkacak donanıma sahiptirler. Wi-Fi bağlantınızda fark edilir bir yavaşlama varsa, eski bir router'da AES şifrelemesi kullanıyor olabilirsiniz. Bu router'lar, WPA2-TKIP gibi biraz daha farklı protokoller için geliştirilmiştir. Bazı durumlarda bu router'ların firmware'ini güncellemek, yavaşlamaları azaltabilir.
Efsane: Şifreli bağlantıya ihtiyacınız yok, çünkü antivirüs'ünüz / firewall'unuz var
Firewall'lar ve antivirüsler, internetteki ve daha önce indirdiğiniz zararlılardan sizi koruma yeteneklerine sahiptirler. Ancak bu yazılımlar, bilgisayarınızın router ile arasındaki iletişimde koruma sağlamazlar. Şifreleme, bilgisayarınız ile router arasındaki veri iletişimini korumayı amaçlar. Yani internette güvende kalabilmeniz için hem şifrelemeye, hem de iyi bir antivirüs ve firewall'a ihtiyacınız var.