Çinli akıllı telefon üreticisi Xiaomi, akıllı telefon pazarında yaşanan küçülmeye rağmen 2018'in dördüncü çeyreğinde kârını üç katına çıkarmayı başardı. Çinli akıllı telefon üreticisinin bu başarısnın arkasında sayılan nedenlerin arasında markanın uluslararası pazara olan eğilimi, gittikçe genişleyen ürün portföyü bulunuyor. Uzmanlara göre bu faktörler, Xiaomi'ye pazardaki doygunluk ve anavatanı Çin'deki ekonomik durgunluk ile mücadele etmesinde yardımcı oldu.
Şirketin yükselen kâr oranları, son çeyrekte 1,7 milyar Yuan seviyesindeki beklentiyi aşarak 1,9 milyar Yuan (214 milyon £) oldu. Bu sayede şirketin gelirleri 35,1 milyar Yuan'dan (4 milyar £) 44,4 milyar Yuan'a (5 milyar £) yükseldi. IDC'ye göre, Xiaomi 2018 yılında akıllı telefon sevkiyatını da %32,3 oranında artırdı.
Xiaomi CFO'su Shou Zi Chew CNBC'ye konuşarak: "2018 yılı için faaliyet giderlerimizin tamamı toplam gelirimizin yüzde onunun altındaydı. Yapmaya çalıştığımız şey, şirket olarak daha verimli çalışabilmek ve elde ettiğimiz tasarrufları kullanıcılarımıza geri yansıtmak. Bu, 2018'de elde ettiğimiz ve gelecekte elde edeceğimiz başarıların esas sebebi." ifadelerini kullandı.
Xiaomi, Çin dışında Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde önemli bir başarı elde ederken Three'nin ana şirketi CK Hutchison ile yaptığı işbirliği sayesinde yeni ortaya çıkan Xiaomi Mi 9 gibi üst seviye cihazlarını Avrupalı tüketicilere sunmayı planlıyor. Xiaomi ayrıca bağlı cihazlar ve Nesnelerin İnterneti'ni (IoT) yakın gelecekte büyüme gösterecek olan alanlar olarak görüyor. Çinli devin geniş ürün yelpazesi arasında internete bağlı çamaşır makineleri, elektrikli süpürgeler ve televizyonlar bulunuyor ancak Xiaomi, giyilebilirlik teknoloji alanında Apple'ın gerisinde kalmayı sürdürüyor. Xiaomi, ayrıca cihazlarında kâr marjını oldukça düşük bir oranda tutmasına olanak tanıyan internet servislerine yakın gelecekte daha fazla yönlenmeyi planlıyor.
Sonuçlar, şirketin geçtiğimiz Temmuz ayında Hong Kong Borsası'ndaki çıkışından bu yana gelirlerinin art arda yükseldiği üçüncü çeyrek olma özelliğini taşıyor. Ancak yatırımcıların bu gelişmeyi beklendiği kadar iyi karşılamamış olması, Çinli devin hisselerinin yüzde 5 oranında düşüş yaşamasına neden oldu.