Tehlikeli, gizlenmiş materyallerin takibi genellikle önemli bir insan gücünün yanında, maliyetli ve özel araçları da gerektirir. Ancak bir grup araştırmacı, kutularda veya çantalarda saklanan tehdit unsuru nesnelerin Wi-Fi kullanılarak tespit edilebileceği bir yol bulduğunu düşünüyor.
Rutgers Üniversitesi, Indiana Üniversitesi, Purdue Üniversitesi ve Binghamton Üniversitesi'nden mühendisleri kapsayan araştırma ekibi bu ay, sıradan Wi-Fi'ın yüksek tarama maliyetine sahip olan kamusal alanlarda patlayıcı kimyasalları, silahları, bombaları kolayca ve verimli bir şekilde tespit etmek için kullanılabileceği bir yöntemi ayrıntıları ile anlatan bir çalışma yayınladı.
Rutgers-New Brunswick Mühendislik Okulu'nda Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde öğretim üyesi olan Prof. Yingying (Jennifer) Chen, "Bu halkı tehlikeli nesnelerden korumada büyük bir etkiye sahip olabilir" dedi. "Son zamanlarda buna olan ihtiyaç artışa geçti." diye ekledi.
Çalışmada 2013 Boston Maratonu bombalaması, 2017 Las Vegas silahlı saldırısı ve bu yıl Florida'da düzenlenen Parkland Lisesi'ndeki silahlı saldırı, saklanması ve taşınması kolay silahların oluşturduğu artan tehdidin örnekleri olarak listeleniyor.
Çalışma ayrıca Parkland Lisesi'ndeki güvenlik önlemlerine de değiniyor. Saydam çantalar taşıması zorunlu olan öğrencilere yapılanın, bir güvenlik önlemi değil, özel hayatın ihlali olduğunu söyleyen araştırmacılar, kamusal mekanlarda daha az baskıcı tespit sistemleri için bariz bir ihtiyaç olduğuna inandıklarını ekledi.
Araştırmacıların sistemi sıradan WiFi'ın kanal durumu bilgilerini (CSI) kullanıyor. Öncelikle çantaların içi aranmak zorunda kalınmadan tehlikeli nesnelerin olup olmadığı belirlenebiliyor. Daha sonra malzemenin ne olduğunu ve risk seviyesinin ne olduğu tespit ediliyor. Araştırmacılar, 3 farklı kategoriden(metal, sıvı ve tehlikeli olmayan) 15 farklı nesneyi; aralarında sırt çantası, el çantası, karton kutu ve kalın plastik torbanın da olduğu pek çok farklı ortamda tehlike durumlarına göre kategorize edebildiklerini iddia etti.
Araştırmacılara göre, tehlikeli ve tehlikeli olmayan nesnelerin tam olarak tanımlanması gerçekleştiğinde, sistemin doğruluk oranı %99'a çıkacak. Çalışmada ise, tehlikeli nesnenin metal mi yoksa sıvı mı olduğu belirlenirken bu oran %97'ydi. Çeşitli malzemeden çantalarda şüpheli nesneleri tespit oranı ise yüzde 95'in üzerine çıktı.
Araştırmacılar yayınladıkları makalede, algılama sistemlerinin yalnızca iki ila üç antene sahip bir WiFi cihazına ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Chen, "Büyük kamu alanlarında, havaalanlarındakine benzer pahalı bir tarama altyapısı kurmak zor" dedi ve ekledi: "Torbaları kontrol etmek için insan gücüne her zaman ihtiyaç vardır ve insan gücünü azaltmaya çalışmak için tamamlayıcı bir yöntem geliştirmek istedik."
Bu tür bir sistemin büyük kamusal alanlarda hayata geçip geçmeyeceği açık değil. Geliştirme sürecinde olan çalışma, WiFi ağlarına sızacak hackerların oluşturabileceği potansiyel tehlikelere değinmemekte. Ancak son derece pahalı ekipmanların, sıkı güvenlik kontrollerinin ve kişisel gizliliğinizin ihlal edilmesinin, verimli güvenlik kontrolleri olarak kabul edilmesinin her zaman doğru olmadığını gösterir nitelikte.