Watch Dogs: Legion İncelemesi

Daha önce bu kadar çok ana karakteri olan bir oyun oynamadığınıza eminiz. Londra'yı özgürlüğüne kavuşturmak için direnişe kimleri ekleyeceksiniz? Seçim sizin!

İnceleme: Watch Dogs: Legion

Bizler Akdeniz insanlarıyız. Dolayısıyla kasvetli bir yapısı olan Londra'nın hayranıyız desek yalan olur. Watch Dogs: Legion'ın ilk fragmanları dönmeye başladığı sıralarda öne çıkarılan inovatif oyun mekanikleri çok fazla ilgimizi çekmiş olsa da oyun alanı olan Londra'nın orijinaline yakın bir şekilde mükemmel biçimde modellenmiş olmasının bizde ekstra bir hayranlık yarattığını söyleyemeyeceğiz. Elbette bu bizim düşüncemiz. Diğer taraftan popüler şehirlerin geçmişlerini resmeden ya da gelecekteki distopik tasvirlerini içeren oyunlara olan ilgimizden dolayı da oyunu merakla bekliyorduk. Yoğun oyun trafiğinden bir önceki oyunu bitirme şansımız olmamıştı ama Xbox One X'de bile çok iyi görünen bu oyunu bitirilecek oyunlar listesine aldığımızı söyleyeyim. Umarım ilerleyen dönemde oyuna Series X üzerinde devam etme şansı da buluruz. Şimdi, gelelim teknolojiyi ve onu hacklemeyi ana mekanik olarak benimsemiş Watch Dogs serisinin en yeni oyununa...

Eskiden bilim kurgu filmlerinde görünce hayret ettiğimiz teknolojiler bugün çevremizi sarmış durumda ve artık yadırgamıyoruz bile. Üstelik bu yeni bir şey de değil. 2014 yılında yayınlanan Watch Dogs 2'de de her yerdeydiler. Bugün altı yıl sonra sadece hayatımızda daha fazla mevcutlar. Günlük hayatımızda bizi çevreleyen sonsuz bir teknoloji listesine sahibiz ve Watch Dogs: Legion, serideki önceki oyunlar gibi, bu teknolojilerin her zaman gizemli saldırganlar tarafından bize karşı kullanılabileceği olasılığını önümüze sürüyor. Farklı olarak yeni oyunda kötü güçlere karşı savaşımızda tek başımıza değiliz ve Londra halkını da karşı koymak için ortak bir amaç altında birleştirmeye çalışıyoruz. Oyunun yenilikçi noktası da işte tam da burada kendini gösteriyor.

Son dönemde gördüğümüz en inovatif açık dünya

Son dönemde gördüğümüz en inovatif açık dünya

Legion içinde Londra'da dolaşırken sokakta karşılaştığınız herkesi potansiyel bir ekip üyesi olarak tarafınıza çekmeniz ve oyuna onla devam etmeniz mümkün. Mesleklerine bağlı olarak farklı yeteneklerini, hikaye ilerlerken karşılaştığınız sorunları çözmekte kullanabiliyorsunuz. Daha önce bu kadar geniş kapsamda farklı karakteri kullandığımız bir oyun olmamıştı. Olasılıkları düşününce heyecanlanmamak mümkün değil. Başta bu şekilde oyunu farklı karakterler ve hikayeler ile defalarca farklı şekilde bitiririm diye düşünüyorsunuz. Ancak devamında bunu ister misiniz bilemeyiz. Neden mi? Cevabı incelemenin ilerleyen bölümünde vereceğiz.

İlk bakışta Legion, oyunu yaşlı bir teyze, tamirci ya da avukat gibi Londra'da herhangi biri olarak oynamanıza izin veriyor olması ile heyecan yaratıyor olsa da bu meçhul orduyu oluşturan vatandaşları karakteriniz gibi sahiplenemiyorsunuz. Her birinin bir hikayesi olsa da oyun, karakterleri sanki birer birey olmaktan çok sorunların üstesinden gelmek için kullandığınız araçlar gibi hissettiriyor. RPG öğeleri içeren oyunlarda ilerledikçe açtığınız yeteneklerin vücut bulmuş hali gibiler.

Londra bu hale nasıl geldi

Londra bu hale nasıl geldi

Gelelim hikayeye. Oyun Londra'da gerçekleşen tarihinin en büyük terör saldırısının şehrin en büyük hacktivist grubu DedSec'in üzerine kalması ile başlıyor. Normal polis teşkilatına güven kalmadığı için şehrin güvenliği Albion isimli özel bir şirkete devrediliyor ve bu da grubun sonu oluyor. Zaman içinde Albion'un üst düzey teknolojileri ile sürekli halkı gözetim altında tuttuğu Londra'da DedSec'in boşluğunu ise Kelley isimli bir çete dolduruyor. İşte biz tam bu noktada olaya dahil oluyoruz ve dağılma noktasına gelen DedSec'i eski güzel günlerine döndürmek için Londra halkı ile elele veriyoruz.

Oyunda, bir zorluğun üstesinden gelmek için birçok farklı yol bulunuyor. Önceki iki oyunda olduğu gibi, Watch Dogs Legion da orta düzey bir deneyim sunuyor. Bir Albion karargahına en iyi nasıl sızılacağını veya bir rehinenin nasıl kurtarılacağını bulmak için farklı yollar denerken gerçekten çok eğleniyorsunuz. Ancak yönetebileceğiniz tesadüfi oluşturulmuş yeteneklere, güçlere ve dezavantajlara sahip sokaklardaki sonsuz sayıdaki insan, karakteri sahiplenmeyi imkansız hale getiriyor.

Herkes emrinize amade!

Herkes emrinize amade!

Watch Dogs'da her zaman kötü şirketlere karşı mücadele verdik. Önce Marcus Holloway ardından da Aiden Pierce, şirketlere karşı tek başına savaşan dijital bir gerilla gibiydi. Adı üzerinde Watch Dogs: Legion'da ise Londra sokaklarında teknolojiyi çok iyi kullanan düşmana karşı gerçek bir lejyona liderlik ediyor, herkese ve her şeye karşı koyuyorsunuz. Sürekli vurguladığımız gibi Legion'da tek bir oyuncu karakteri yok. Bunun yerine, verilen görevi yerine getirmek için sahip oldukları beceri ve silahlarını kullanabileceğiniz milisleriniz bulunuyor ve gerektikçe bu üyeler arasında geçiş yapmanız gerekiyor. İster büyük bir inşaat drone'una sahip bir inşaat işçisi, ister susturuculu bir tabancaya ve şık bir casus arabasına sahip profesyonel bir casus olsun, sahip oldukları avantajlara göre ekibinize kattığınız karakterlerden hangisini kullanacağınıza karar vermek size kalmış.

Watch Dogs: Legion özünde gizliliğin ön planda olduğu bir aksiyon oyunu. Oynayanların bileceği gibi bir önceki oyun Watch Dogs 2'de, genellikle bize düşmanlara teknolojik tuzaklar kurma veya onları vurma seçeneği verilirdi. Legion'da şiddet daha ikinci planda yer alıyor ve gizlilik seçenekleri daha da artırılmış. Örneğin bir polis karakoluna girmekle ilgili bir göreviniz varsa, bir miktar dışarda gezip DedSec'e katmak için bir polisi ikna edebilirsiniz. Bu şekilde karakolunun içinde istediğiniz gibi dolaşma şansına kavuşmanız mümkün. Bu çözüm yollarından sadece biri. Elbette oyunda eliniz kolunuz olacak minik örümcek robotunuzu kullanarak içeri tamamen gizli bir şekilde sızmak ya da silahlı çatışmaya girmeyi de tercih edebilirsiniz.

Bu kadar çok insan gerçekten de gerekli mi?

Bu kadar çok insan gerçekten de gerekli mi?

Peki bu milis ordusunu nasıl oluşturuyoruz? Aslında görüldüğünden daha da basit. Yolda yürürken gözünüze kestirdiğiniz birini telefonunuzla taratıyorsunuz ve o kişinin kişisel bilgileri, işleri, silahları ve becerileri size sunuluyor. Bu detaylar arasında o kişinin size katılıp katılmayacağını gösteren bir de simge bulunuyor. Eğer bu kimse ya da bir yakını geçmişinde DedSec yüzünden zarar görmüşse onu etkileyemeyeceğiniz anlamına geliyor. Ancak Albion şirketinden mutlu olmayan halktan biri ile kısa bir muhabbet sonucu hikayesini dinledikten sonra küçük bir görev sonrası ekibinize katabiliyorsunuz. Ana hikaye ve yan görevlere ek olarak bu küçük görevler de oyuna oldukça renk katıyorlar.

Oyunu oynarken özellikle denemek için sayabileceğimizden çok daha fazla karakter arasında dolaşıp durduk. Açıkça söylemek gerekirse bunların adlarını, kişisel ayrıntılarını ve alışkanlıklarını hatırlıyoruz desem yalan olur. Oyunu bitirdikten sonra Aiden Pierce gibi adını hatırlayacağımız bir karakter olmayacak. İlk başta meraktan siz de bizim gibi yapmak isteyeceksiniz. Ama tavsiyemiz seçici olup olabildiğince sınırlı sayıda ekip oluşturup onlarla devam etmeniz olacak. Emin olun çok fazla bir şey kaybetmezsiniz ve oyunla ilgili daha fazla anınız olur.

Teknolojinin karanlık yüzü bu olsa gerek

Teknolojinin karanlık yüzü bu olsa gerek

Hikaye ile ilgili spoiler vermek istemediğimiz için doğrudan bahsetmeyeceğimiz ama teknolojinin akla hayale gelmeyecek kadar kötü niyetli kullanımı ile ilgili tanıklık edeceğiniz ve akıllara kazınacak çok çarpıcı anlar olduğunu da eklemek istiyoruz. Bunlar kimin aklına geldiyse tebrik etmek gerekiyor. Legion, hayatlarımızı işgal eden teknolojiye dair önceki iki Watch Dogs oyununa göre çok daha cesur bir hikaye anlatımına sahip.

Son iki oyunda olduğu gibi, temel insan haklarımızı geri almak için bu oyunda da teknolojik kötü adam figürlerine karşı savaşıyoruz ve bu sefer kötü adamımız, özel güvenlik kuvveti Albion'dan sorumlu Nigel Cass adında bir savaş suçlusu. Baş kötümüzün en büyük gücü teknoloji olduğu için bizim de oyun içinde kullandığımız en büyük güç elbette her zaman olduğu gibi hack'leme oluyor.

Ne kadar teknoloji o kadar hack!

Ne kadar teknoloji o kadar hack!

Şehirde neredeyse her şeyi hack'leyebiliyor oluşumuz işimizi oldukça kolaylaştırıyor. Elbette ilk başta yeteneklerimiz daha kısıtlı. Oyun içindeki toplanabilir teknoloji puanları ile yeteneklerinizi geliştirebileceğiniz gibi ekibe kattığınız halkın yeteneklerinden de faydalanabiliyorsunuz. Şehrin içindeki tüm güvenlik kameralarını izleyebileceğiniz gibi akıllı araçları hackleyip yolunuzdan çekebiliyor ya da takip ediliyorsanız onlardan kurtulabiliyorsunuz. Yollardaki bariyerleri aktif etmek de peşinizdekilerden kurtulmak için bir çözüm. Posta dronelarından para çalabiliyor ya da zamanla daha büyük kargo drone'larını şehrin daha üst kısımlarına çıkmak için ya da üzerine silah monte edip saldırıcı amaçlı olarak da kullanabiliyorsunuz. Dikkat dağıtmak için telefonları hacklemek yapabileceğiniz en basit şeylerden biri. Hack, bu oyunun temel mekaniğini oluşturuyor.

Ancak oyunun büyük bir kısmının düşman bölgesine sız, sistemi hack'le, birini kaçır, ölmeden kaç şeklinde devam ediyor olması ister istemez tekrar hissi uyandırıyor. Bu durumda farklı karakterleri ve farklı yöntemleri kullanıp oyunu renklendirmek size kalmış. Ayrıca oyunun hemen başında size sunulan kesin ölüm seçeneğini aktif hale getirerek oyuna ekstra renk katmanız da mümkün. Bu durumda ekip üyelerinizin ölüp tamamen oyundan çıkma ihtimali oluyor ki hiç ekip üyeniz kalmazsa oyunu kaybediyorsunuz.

Sonuç

Sonuç

Watch Dogs: Legion, oldukça inovatif bir açık dünya aksiyon oyunu. Büyük bir potansiyeli olan güzel bir fikir ile karşımıza çıkıyor. Ancak bence bu potansiyelin sadece çok küçük bir kısmı hayata geçirebilmiş gibi duruyor. Ubisoft bu noktada biraz daha garantili ilerlemeyi tercih etmiş. Belki ilerde DLC'ler ile aysbergin görünmeyen yüzünü de ortaya çıkarırlar.

Diğer taraftan kesinlikle oynanmayı hak eden ve kaçırılmaması gereken bir oyun olmuş. Oyun mekaniklerinin öğrenmesi ve kullanması oldukça kolay ve oynarken çok fazla eğlendiğimizi de söyleyelim. Oyunun en başından itibaren elinizdeki güç çok fazla ve şehirde her şeye müdahale edebilme oyuncuya çok büyük bir haz veriyor. Londra'yı sevenler için oyunu bırakıp etrafta gezilecek kadar etkileyici bir haritası var. Özellikle serinin fanatiklerinin alternatifleri deneyerek defalarca oynayacağına eminiz.

80

Yapımcı: Ubisoft
Dağıtım: Ubisoft
Platform: Xbox/PS/PC
Tür: Açık dünya/Aksiyon
Web: www.ubisoft.com/en-us/game/watch-dogs/legion

Okuyucu Yorumları