Son zamanlarda NASA'da Ay ile ilgili çok fazla hareketlilik var ve bu durumun arkasındaki sebep oldukça önemli. İnsanları Ay'a indiren ilk uzay uçuşu olan Apollo 11'in 50. yıldönümü Temmuz ayına denk geliyor. Ay'a iniş yapan ilk uzay aracının Apollo 11 olduğu oldukça yaygın bir bilgi. Ancak bu görevde sismik verileri ele alan bir deneyin de kurgulandığını bilmiyor olabilirsiniz: İnsanlar uzun süredir Ay yüzeyindeki sismik hareketleri takip ediyor.
NASA'nın Apollo görevleri, 1969 ile 1977 arasında dört ayrı noktada uydu üzerinde gerçekleşen depremleri kaydeden sismometrelerin verilerini de içeriyor ancak depremin merkez üsleri şu ana dek araştırmacılar tarafından kesin olarak tespit edilemedi. Fakat araştırmacılar, artık merkez üssü konumlarının daha doğru tahminlerini veren bir algoritma geliştirdi. Ekip bulgularını Mayıs ayında Nature Geoscience dergisinde yayımladı.
NASA, iç kısmı soğudukça bir kuru üzüm gibi kırışan Ay'ın yavaşça küçüldüğünü düşünüyor. Kabuk kırılgan olsa da, bu durum araştırmacıların dikkatini uzun süredir çeken itme faylarını oluşturuyordu.
Smithsonian Ulusal Hava ve Uzay Müzesi'nden Thomas Watters, "Analizimiz, bu fayların hala aktif olduğunu ve Ay'ın yavaş yavaş daralmaya devam ettiği için bugün Ay depremleri ürettiğini gösteriyor" ifadeleriyle açıklamada bulundu. Watters, Ay depremleri çalışmasının baş araştırmacısı konumunda.
Çalışmada 28 sığ Ay depremine yakından bakıldı ve bu depremlerden 8 tanesinin merkez üssü, NASA'nın Lunar Reconnaissance Orbiter tarafından yakalanan görüntülerde tespit edilen 18,6 mil (30 kilometre) fayın içinde olduğu tespit edildi. Bu, söz konusu depremlerin yakınlardaki faylardan kaynaklanabileceği anlamına geliyor.
Çalışma, ay depremlerinin faylara yakın olduğu ve ayın yüzeyindeki malzemenin faylar ile çakışmasıyla aynı anda faylara yakın olması durumunun Ay'ın "tektonik olarak aktif" olduğuna işaret ettiği sonucuna varıyor.
Araştırmacıların bir sonraki hedefi Ay'a yeni sismometreler yerleştirmek. Ortak yazar ve NASA'da sismolog olarak görev yapan Renee Weber'e göre bu, hem Ay'ın içinde neler gerçekleştiği hakkında daha fazla bilgi edinmek ve ne kadar tehlikeli depremlerin meydana geldiğini belirlemek için öncelikli olarak atılması gereken bir adım.