Mağazalardaki televizyon satıcısı, kafanızı çeşitli taktiklerle karıştırıp korku hissinizi kullanabilir, küçük yalanlarla sizi yanlış yönlendirebilir. Bunu kötü niyetle veya kötü insanlar olduklarından yaptıklarını tabi ki söylemiyoruz, ancak yine de bazı şeyleri bilmenizde fayda var. Birçok hatalı bilginin doğru olarak bilindiğini de hatırlatmamız gerekiyor.
"Bu televizyon 1 milyona 1 konstast oranına sahip": Kısacası öyle değil, çünkü her TV üreticisi kontrast oranı hakkında yalan söyler. Plazmalar, LCD ve LED'lere göre daha iyi kontrast oranına sahiptir.
"Bu TV'nin sesi daha iyi": Doğru söylüyor olsalar bile, şöyle deseler daha yerinde olurdu: "Bu TV'nin sesi, diğerinkinden daha az kötü." Düz panel TV'lerin inceliği, hoparlörlerin küçük olması anlamına gelir. Bu ise hiçbir TV'deki ses sisteminin iyi olmadığı demek.
"TV'ler hemen bozulur. Ek garanti alın": Bunun diğer bir şekli "TV'ler hep tamire geliyor"dur. Bu doğru söylenmiş, ek garanti almak çok etkili bir kanıt sayılabilir. Ancak satış elemanının size söylemediği bir şey var: tüm TV'ler tamir için gelmezler (çoğu bunun için gelmez).
"LED'ler en iyi görüntü kalitesine sahiptir": Hayır. Öncelikle aslında"LED TV" diye bir şey yoktur, her LED TV "eski" aydınlatma yöntemi olan CCFL yerine LED'i kullanan bir LCD'dir. LCD'ler, kendi avantajlarına sahiptir ancak sadece resim kalitesi karşılaştırması yapıldığında plazmalar, daha iyi siyah seviyelerine, daha iyi bakış açılarına ve kontrast oranlarına sahiptir.
"En iyi görüntü ve ses için en iyi HDMI kablosunu almalısınız": HDMI kabloları arasında herhangi bir ses veya görüntü kalitesi farkı yoktur. 10 liralık bir kablo da, 200 liralık bir kablo da size aynı ses ve görüntüyü sunacaktır.