Virüsler hakkında öğrendiğimiz her şey, düşündüğümüzden daha tuhaf varlıklar olduklarını tekrar tekrar kanıtlamaya devam ediyor. Bilim insanları, geçtiğimiz ay yayınlanan bir çalışmada, kendilerini kopyalamak için bakterilere bulaşan diğer virüslerin mekanizmalarını ele geçiren iki yeni virüs keşfettiklerini söylüyorlar. Hatta bu vampir virüslerinden biri, bu ismi hak eder bir şekilde, bakterilere aynı anda girebilmeleri için yardımcı virüslerini “ısırıyor” gibi görünüyor.
Virüsler, en basit ifadeyle DNA veya RNA gibi küçük genetik materyal paketleridir. Virüslerin temel özelliği, tek hücreli bakterilerden cilt hücrelerimize kadar uzanan konakçılara sahip diğer organizmaların yardımı olmadan çoğalamamalarıdır. Çoğu zaman bu süreç, konağın sağlığını iyi yönde etkilemez. Bu nedenle virüsler, insan hastalıklarının yaygın bir kaynağıdır. Doğası gereği parazit olmalarına sebep olan bu ve benzeri özellikleri, bilim insanlarının virüslerin bir yaşam biçimi olarak kabul edilip edilmeyeceği konusunda tartışmaya devam etmelerinin ana nedenidir.
Ancak bu gizemli ölçekte diğerlerinden daha da fazla faydalanan varlıklar olduğu bulundu. Uydu virüslerin, kapsid adı verilen kendilerine özgü bir protein kabuğu vardır ve genellikle diğer virüsler gibi hücrelere girerler, ancak çoğalma sürecini başlatmak için aynı hücreyi birlikte enfekte eden başka bir yardımcı virüse ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, uydu nükleik asitler, enfekte olmuş hücrelerden ayrılmaları ve daha fazla yayılmaları için gereken kapsid ve/veya kuyruğu oluşturmak için de yardımcıları kullanır.
Maryland Üniversitesi ve Baltimore County'deki bilim insanları, kendilerine özgü bazı özelliklere sahip gibi görünen iki yeni uydu virüsü keşfettiklerini bildiriyor. Bulguları, geçtiğimiz ayın sonlarında The ISME Journal’da yayınlandı.
Araştırma makalesine göre bu virüsler Missouri ve Maryland’den toplanan toprak örneklerinde bulundu. Yeni virüsler, Streptomyces bakteri türlerini hedef alan bakteriyofajların (bakterileri enfekte eden virüsler) uydu virüsleri gibi görünüyorlar. Uydu ve yardımcı kombinasyonları sırasıyla Mulch ve Flayer faj sistemleri olarak adlandırıldı.
Çoğalmak için bakteriyofajlara güvendiği bilinen ilk uydu virüsler (daha önceleri yalnızca bağlı uydu nükleik asitlerin varlığı biliniyordu) olmalarından dolayı bu keşif başlı başına ilgi çekici olsa da, Flayer sistemi diğer virüsleri “ısırıyor” gibi göründüğü için durum daha da tuhaflaşıyor.
Uydular, genellikle yardımcı bir virüsün gelmesini beklerken bir hücreye girip fark edilmeden hücrenin içinde kalmak için kendi yöntemlerine sahiptir. Bu yöntemler, çoğu zaman kendilerini konakçı hücrenin genomuna entegre etmeyi gerektiriyor. Ancak MiniFlayer adı verilen Flayer uydusu bu yeteneğe sahip değil. Bunun yerine, MindFlayer adı verilen yardımcı virüsün “boynuna” bağlanabilen özel bir mini kuyruğu bulunuyor. Araştırmacılar, mikroskop altında incelenen MindFlayer fajlarının çoğunda, onlara sıkı bir şekilde bağlı bir MiniFlayer bulunduğunu ve hatta ısırılmış olmayan bazı serbest fajların, kuyruklarının tabanı çevresinde neredeyse “ısırık izleri” gibi lif izleri bulunduğunu söylüyor.
Fotografik kanıtlara ve başka bir makul açıklamanın bulunmamasına dayanarak yazarlar, MiniFlayer’ın bu bağlantıyı, yardımcılarıyla aynı anda konak hücreyi istila etmek için kullandığına inanıyorlar. Bu kanıtlanırsa, bu sınıftaki virüsler için başka bir yeni keşif olacak.
Araştırmanın baş yazarı ve UMBC biyoloğu Tagide deCarvalho, üniversite tarafından yayınlanan bir bildiride, “Bunu gördüğümde ‘Buna inanamıyorum’ dedim. Hiç kimse bir bakteriyofajın veya başka bir virüsün başka bir virüse bağlandığını görmedi.”
Bulguların diğer bilim insanları tarafından doğrulanmasının ardından, bu keşifler, virüsler ve onların evrimsel yolculukları hakkında halen sınırlı olan bilgimizi genişleten en yeni keşifler olacak.