HP 2008 yılı içerisinde "Sahtecilikle Mücadele Programı" kapsamında Türkiye'de birçok baskın düzenledi. Yetkililerin yıl boyunca yaptığı ürün kontrolleri ve araştırmalar sonucu üzerinde HP logosu ya da etiketi bulunan, yasadışı kullanım için üretilmiş 120.000'e yakın sahte mürekkep kartuşu folyo bantları, etiketler, lazer toner çekme halkaları ele geçirildi. Bu rakamlar, ülkemizin sahte kullanım alanında Dünya'da üçüncü sırada yer bulmasına neden oluyor. 2005-2008 yılları arasında, 55 ülkede açılan 4 bin 260 adet soruşturma neticesinde 795 milyon dolar değerinde sahte HP tedarik ürününe el konuldu.
Ele geçirilen sahte kartuşlarla ilgili konuşan HP Baskı ve Görüntüleme Grubu Ülke Direktörü Arzu İlhan Babaoğlu, sahte kartuş kullanımının düşünüldüğü gibi firmalara işletme maliyeti konusunda bir avantaj sağlamadığını, sahte kartuş kullanılan cihazların bu yolla büyük oranda hasar görüp, garanti kapsamı dışına çıktığını söyledi. Babaoğlu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD), sahte ürünlerin uluslararası ticaretinden kaynaklanan yıllık değerin 200 milyar dolar ve dünya ticaretinin yüzde 2'si olduğunu tahmin ettiğini ifade ederek, şunları söyledi: ''Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Uluslararası Ticaret Odası (ICC), sahteciliğin yılda küresel ekonomiden yaklaşık 500 milyar avro değerinde bir miktarı alıp götürdüğüne inanmaktadır. Bu miktar, marka ürünlerin dünya çapındaki ticaretinin yaklaşık yüzde 5-8'ine eşittir.
Sahte kartuş sadece yazıcınıza zarar vermiyor
Sadece Avrupa'da sahtecilik faaliyetleri sebebiyle yaklaşık 200 bin işin kaybedildiği tahmin edilmektedir. ICC ve Almanya'daki IFO Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, görüşülen ekonomistlerin hemen hemen yüzde 83'ünün sahte ürünleri ve fikri mülkiyet hırsızlığını günümüzün global iş dünyasının en önemli sorunları arasında gördüğünü ortaya koymuştur.
HP'nin baskı ürünlerinin sahte üretimi ve satışıyla dünya çapında aktif bir şekilde mücadele ettiğini belirten Babaoğlu, sahte ürünleri tanımlamak ve bunlara el koymak, dağıtım kanallarını kesmek ve sahtecilikle uğraşan kişileri yargıya teslim etmek için kanun uygulayıcılarıyla (gümrük memurları, polis vb.) işbirliği halinde çalıştıklarını söyledi.
Basın bülteninden derlenmiştir.