Dünyanın teknoloji sektöründe bir yarı iletken çip krizi yaşandığı artık sır değil. Bu küçücük çipler hayatımızın içine o kadar yerleşmiş durumda ki, üretimde yaşanan sıkıntılar küresel pazarda paniğe neden olacak kadar ciddi. Yarı iletken çipler, evlerimizde bulunan TV'lerden mikrodalga fırınlara, hayatımızı onsuz hayal edemeyeceğimiz dizüstü bilgisayarlara ve cep telefonlarına kadar hemen her türlü cihaz için gerekli. Ve şimdi, bu küçük çiplerin üretimi dünya için yeterli değil.
Peki ama küresel yarı iletken çip sıkıntısı neden yaşanıyor? Bu sıkıntı daha ne kadar sürecek?
Yarı İletken Çip Nedir?
CNBC'den Kif Leswing, yakın tarihli bir röportajda yarı iletken çipleri şu şekilde tanımlamıştı: "Yazılım dünyayı yiyorsa, çipler dişlerdir." Ve hemen söyleyelim, son derece haklı.
Çip ya da yonga olarak da adlandırılan yarı iletkenler, roketlerden jetlere, mikrodalgalardan cep telefonlarına kadar her şeye sessizce ama özenle güç veren küçük bileşenler. Silikon bazlı çipler 1947'de ABD'de tanıtıldı ve yeni bir bilgi işlem paradigmasını başlattı.
Önceden bilgisayarlar vakum tüplerinin üzerine kuruluyordu; artık onları birinci nesil bilgisayarlar olarak tanımlıyoruz. Vakum tabanlı bilgisayarlarla ilgili büyük bir sorun, çok fazla elektrik tüketmeleri, çok büyük olmaları ve çoğu zaman başarısız olmalarıydı. Örneğin ENIAC bilgisayarı iki günde bir çökerdi. Ancak silikon bazlı yarı iletken çiplerin ortaya çıkmasıyla birlikte işler değişti. Cihazlarımız ilk kez verimli, küçük ve güvenilir hale geldi. O zamandan beri de çok yol kat edildiği bir gerçek.
Yarı İletken Çip Sorununun Nedeni
Covid-19 salgını ve ardından gelen karantina kararları, devasa çip kıtlığının en büyük suçlusu olarak görülüyor. 2020'de dünya karantinaya girdiğinde, cihaz üreticileri ve onlara ek olarak tüm büyük otomobil üreticileri, satışlarda bir düşüş ön gördü. Bu onları üretimi kısmaya zorladı. Bir yan ürün olarak, yarı iletken çip siparişleri de askıya alındı.
Ancak tüm bunlar sırasında dikkate alınmayan şey, uzun süren karantinanın tüketici psikolojisi ve satın alma alışkanlıkları üzerindeki etkisiydi. Aylarca evlerine kapandıktan sonra, birçok tüketici ya yeni cihazlar almaya karar verdi ya da iş, eğitim veya eğlence için daha yeni cihazlara geçiş yaptı. Dahası, evde oturmak zorunda kalanlar bile, bu süre zarfında elektronik cihazlara daha fazla talep gösterdi. Bu, tüm büyük üreticilerin, artan pazar taleplerini karşılamak için yarı iletken siparişlerini artırmasıyla sonuçlandı. Ama beklemedikleri bir sorun vardı: Çip üreticileri, bu kadar büyük bir talep için yeterli kapasiteye sahip değildi...
Çip Krizini Aşmak İçin Neler Yapılıyor?
Mevcut tüm yarı iletken üreten fabrikalar tam kapasite üretime başlasa da, talep o kadar yüksek ki hedeflerini tutturamıyorlar. Daha fazla fabrika inşa etmenin çözüm olabileceğini düşünüyorsanız baştan söyleyelim: Haklısınız...
Ne yazık ki, tek bir çip üretim fabrikası kurmak bile zaman ve milyarlarca dolar gerektiriyor. Daha fazla üretim tesisi inşa etmek, gelecek için iyi bir strateji olacaktır. Ama bugünü kurtarmak için pek işe yaramayacaktır.
Bugünü kurtarmak için ne yapılabilir? Aslında pek yapılacak bir şey yok. 24 Şubat 2021'de yeni ABD Başkanı Biden, küresel yarı iletken kıtlığını gidermek için bir eylem planı imzaladı ve ABD'li üreticilerin üretimi artırması için destek sunacağını söyledi. Semiconductor Association'a göre, ABD'li çip şirketleri yarı iletken çip satışlarının yüzde 47'sinden sorumlu, ancak bu çiplerin sadece yüzde 12'si ABD sınırları içerisinde üretiliyor. Üretim biraz artırılabilse bile, bugünün talebini karşılayacak düzeye ulaşması mümkün değil. Zira Nesnelerin İnterneti (IoT) ve 5G teknolojilerinin talebi daha da artırdığı bir gerçek.
Buradaki bariz çözüm, tekrar böyle bir sorun yaşanmaması için bağımsız yarı iletken üretim tesisleri kurmak. Belki bir süre daha sorun yaşanacak ama en azından, yakın geleceği garanti altına almış olacağız.
Yarı İletken Sıkıntısı Ne Zaman Bitecek?
Yarı iletken endüstrisi uzmanlarına göre, sorun yakın zamanda hafifleyecek gibi görünmüyor. En azından 2021 yılı bitene kadar piyasada sıkıntı olacağı tahmin ediliyor. Başka bir deyişle, bir süre daha PlayStation 5 bulmakta zorlanacağız, bir süre daha yeni bir otomobil için sıra beklememiz gerekecek. Sıkıntının ne zaman biteceği hakkında net bir fikir üretmek de mümkün değil; bu biraz da yeni tesislerin açılma hızına ve mevcut tesislerin kapasitesinin ne kadar artacağına bağlı. En iyimser tahmin, 2022 yılının ortaları gibi görünüyor. Ama bazı tahminler 2023 yılını işaret ediyor...