Dünyanın tropik bölgelerinde yeni bir ozon deliği tespit edildi ve yıl boyunca açık kalması sebebiyle araştırmacılar tarafından büyük bir küresel endişe olarak vurgulanıyor. Genellikle bu tür olayları tahmin edebilen iklim bilimcilerin modellerinden kaçınmayı başaran deliğin, 1980'lerden beri açık olduğu düşünülüyor ve Antarktika’daki deliğin özelliklerini tropik bölgelerde yansıtan mekanizmalar sayesinde bulundu.
Ozon delikleri, O3 (trioksijen, inorganik bir molekül) kaybının, çevreleyen atmosferde görülenden en az yüzde 25 daha fazla olduğu bir alan olarak tanımlanıyor. Dünya yüzeyindeki ultraviyole radyasyon seviyelerini artıran bu delikler, cilt kanseri geliştirme riskinin artması gibi insan sağlığı için bir tehdit oluşturuyor.
AIP Advances dergisinde bildirilen bu son ozon deliğinin, Antarktika ozon deliğinin yedi katı büyüklüğünde olduğu söyleniyor. Tropik bölgenin üzerinde yer aldığından dolayı ilerleyen dönemlerde küresel nüfusun büyük bir bölümü için risk yaratabilir.
Bilim insanları, 1970'lerin ortalarında, insan yapımı endüstriyel kimyasalların ozon tabakasını incelttiğini fark ettiler. Bu nedenle, kloroflorokarbonlar gibi kimyasallar yasaklandı. Ancak bu kimyasalların kullanıldıkları dönemde ozon tabakası üzerinde oluşturduğu etkiler devam ediyor. Ayrıca, Antarktika’daki ozon deliği mevsimsel bir döngüye sahipken tropik ozon deliği çok daha sabit gözüküyor.