25 Mayıs'ta Birleşik Krallık'ta ve 27 Mayıs'ta tüm dünyada vizyona girecek olan yeni Top Gun filmini, yani Top Gun: Maverick'i tanıtmak için TechRadar ile yaptığı özel bir röportajda yönetmen Joseph Kosinski, film için kendisinin ve ekibinin 800 saatten uzun bir süre çekim yaptığını söyledi.
Kosinski, açıklamasında “Bunun bir kısmı çok sayıda kameranın birlikte çalışmasının sonucuydu” dedi ve devam etti: "Kokpitte altı tane [Sony VENICE] kameramız vardı. Aynı anda çalışan iki jetimiz vardı. Yani 12 kamera. Yerden havaya çekim yapan dört kameramız, havadan havaya çekim yapan bir veya iki kameramız vardı ve uçakların dışına monte edilmiş kameralarımız da vardı.”
Yani 20 civarında farklı çekim kamerası bulunuyordu. Kosinski, "Bu kameralardan bazılarının uçaklar havalandığında açılması ve indiğinde kapanması gerekiyordu" diye ekledi. "Yani sadece çalışan kameraların miktarından bu kadar çok görüntü oluşturuyorsunuz."
Ancak yönetmenin açıkladığı üzere, çok sayıda kamera filmografik başarının garantisi olmuyor: “Konu hava fotoğrafçılığına geldiğinde, günde 14 saatlik bir çekim yapabilir ve bir veya iki dakikalık harika şeyler elde edebilirsiniz. Ve bu sadece uygulamalı hava çekimlerinin doğası, çünkü çok hızlı hareket eden, ara sıra birbirinin yanından geçen nesnelerden bahsediyoruz.”
Kosinski ve ekibinin bu 14 saatlik günleri nasıl kullandığı konusunda ise sıkı bir üretim programı uygulandığı belirtiliyor. Kosinski’nin Techradar’a söylediğine göre: “Sabah tüm pilotlar, oyuncular, kurgucu ve görüntü yönetmeni Tom [Cruise] ile iki saatlik bir brifing yapardık. Günün her bir karesini gözden geçirirdik - sanırım 3800 kadar hikaye taslağı oluşturdum - bu yüzden her zaman bir planımız vardı. Ardından, esasen F-18 kokpitinin bir maketi ile bir saatlik prova yapardık. Onlarla birlikte uçan aktör ve havacı yerde yanımda olurdu ve tekrar gözden geçirip vizörü yüzümüzde terletmekten kameraları açmaya kadar her şeyi prova ederdik.”
Bütün bunların ardından ise, tüm bu hazırlıklardan sonra, filmin yıldızlarının gerçekten gökyüzüne çıkması gerekiyordu. Kosinski, “O zaman yukarı çıkıp bir saat uçarlardı” dedi ve ekledi: “Geri gelirlerdi, görüntüleri yüklerdik, izlerdik, notlar verirdik ve tekrar gönderirdik. Dolayısıyla çok prova edilmiş bir süreçti.”