HMS Titanic muhtemelen tüm zamanların en ünlü batığı olabilir. 1985 yılında Kuzey Atlantik Okyanusu'nda deniz seviyesinin 3.800 metre altındaki şaşırtıcı bir derinlikte keşfedilmesinin ardından şu anda Las Vegas’taki Luxor Hotel and Casino'da bulunan gibi küçük bir gövde parçasını bile görmek için dünyanın her yerinden ziyaretçiler buraya akın ediyor. On yıllar boyunca pek çok farklı sergi, Titanik'te olmanın nasıl bir şey olduğunu görebilmeleri için ziyaretçileri yolcuların yerine koydu ve bu trajik yolculuğun büyüleyici etkisinin uzun yıllar boyunca devam edeceği açık bir şekilde görülebiliyor.
Bu yüzden, bazıları tarihsel araştırma hırsları için, diğerleri para için olsa da, insanların geminin enkazını okyanusun derinliklerden çıkarmaya çalışmaları şaşırtıcı değil.
Enkaz şu anda UNESCO sözleşmesi tarafından korunuyor ve bu nedenle yerinde rahatsız edilmeden kalması gerekiyor. Ancak bu, Titanik'in suyun derinliklerinden nasıl çıkarılabileceğine dair tarih boyunca ortaya atılan ve kesinlikle çılgın olarak değerlendirilebilecek bazı önerileri durdurmuş değil.
Batık kurtarma, kurtarma değeri yasal olarak kurtarana ait olduğu için büyük bir iş alanı olabilir, ancak gemiler genellikle çok ağırdır ve sığ sularda olmadıkları durumda deniz tabanından kurtarılması genellikle pek makul bir çalışma olmaz. Gemilerin yaşı da bir başka sorunu beraberinde getirir: Zaman içerisinde suyun doğal etkileri sebebiyle yıpranarak hareket ettirilmeleri neredeyse imkansız hale gelebilir.
Batık gemiler nasıl kurtarılıyor?
Ancak bu batıkları kurtarmak için de bazı seçenekler bulunuyor. Hafif gemilerin altlarına yüzdürme torbaları yerleştirilebilir ve şişirilerek enkaz yüzeye çıkartılabilir. Mary Rose gibi eski ve kırılgan gemilerde, geminin etrafına bir kafes bağlanır ve ardından kaldırılarak yapı üzerindeki baskı azaltılır. Son olarak, kurtarıcılar enkazı parçalara ayırabilir ve bunlar daha sonra ayrı ayrı kurtarılarak yeniden bir araya getirilebilir.
Yaklaşık 4 kilometre derinlikte olması ve 52.300 ton ağırlığında olması Titanik'in muhtemelen yüzdürme yardımcıları ve kafesler için biraz büyük olması anlamına geliyor ve parçalarına ayrılması, yaşı nedeniyle oldukça riskli bir çalışma olarak gerektireceği muazzam maliyeti karşılamayacaktır. Bu yüzden alışıldık yollar dışında kalan bazı yöntemler tarih boyunca önerildi ve önerilmeye devam ediliyor.
Şimdi gelin, bu çılgın kurtarma fikirlerine göz atalım...
Titanik'i pinpon topları ile kurtarmak
Ciddi olup olmadığını kesin olarak söylemesi zor olan ilk fikir, masa tenisi topları kullanarak enkazı suyun üzerine kaldırmak. Bu plan, Titanik'in enkazının bir yerine iki parça olduğu bilgisiyle çökmüş olsa da, tek parça olduğunu varsayarsak, gövdeye yerleştirildiğinde yapının batmaz hale gelmesi için kaç pinpon topuna ihtiyaç duyulacağı hesaplandı. YouTuber Tom Rocks Maths bu hesaplamanın harika bir özetini sunuyor, ancak kısa cevap 1,5 milyar civarında. Ne yazık ki, 3,8 kilometre derinlikteki su basıncı topları düz ve işe yaramaz hale getirecektir, ancak bazı fizik ders kitaplarında bile görülmesi, bu planın mantıklı olduğuna inanan kişilerin varlığına işaret ediyor.
Titanik'i polyester torbalar ve vazelinle kurtarmak
Bir diğer fikir ise, Titanik keşfedildikten kısa bir süre sonra, bilim insanlarının enkazı kurtarmak için akıllarına gelen her fikri ortaya attıkları sırada, 1985 yılında Stamford, Connecticut'ta bulunan bir mühendisten geliyor. The Night Lives On kitabında yer alan fikir, geminin gövdesine polyester torbalar yerleştirmek ve ardından içlerine sert ve yüzer hale gelecek olan Vazelin pompalamayı içeriyor. Daha sonra bu torbalar enkazı tek parça halinde yüzeye çıkaracaktı.
Daha sonra bunun için gerekli vazelin hesabını yapan bir kişi, devasa yapıyı kaldırmaya yetecek kaldırma kuvveti sağlamak için 180.000 ton Vazelin gerektiğini buldu. Dünyanın en büyük kargo gemisi yaklaşık 120.000 ton taşıyabildiği düşünülürse, bu muazzam miktarda Vazelini sadece Titanic’in yakınına getirmek bile inanılmaz bir çaba harcanmasını gerektiriyor. Bütün bu Vazelini taşımanın ve denizin altına pompalamanın ne kadar zor olacağını göz ardı ettiğimizde bile, torbalar muhtemelen çürüyen metalin üst kısmını koparacak veya yapı yükselmeye başladığında açıkta kalan taraftan dışarı fırlayacaktır. Yine de bu fikrin ilginç olduğu reddedilemez.
Titanik'i buzdağlarını kullanarak kurtarmak
Belki de açık ara en iyi ve en ironik fikir ise, Titanik’in batmasına sebep olan buzdağlarını kullanarak tekrar suyun üzerine çıkmasını sağlamak.
Arthur Hickey adında biri, enkaz keşfedilmeden önce Titanik ile birlikte gömülen zenginlikleri geri alma umuduyla kendisini Titanik Kurtarma Şirketi'nin başına atadı. Gemideki varlıkların o zamanlar 1 milyar sterlin civarında olan değeri, şu anda neredeyse 5 milyar sterline eşdeğer. Enkazın etrafında bir buzdağı oluşturmak için kullanılacak ve daha sonra yüzeye çıkacak olan sıvı nitrojenin fiyatını sorması için ona ilham veren bir rüya gördü.
Hickey, hayalini gerçeğe dönüştürmek için bir endüstriyel gaz şirketi olan BOC grubuna danıştı. Hatta bu fikir bilim insanları tarafından kontrol edildi ve yaklaşık yarım milyon ton sıvı nitrojene ihtiyaç duyulacağını buldular. Bu, enkazın üzerinde tam bir sıvı nitrojen sıvılaştırma tesisi oluşturmak ve onu aşağı doğru pompalamak anlamına gelirdi. Ve belki de pek şaşırtıcı olmayan bir şekilde şirket bunu yapmamaya karar verdi.
Tabi ki Titanik’i kurtarmak için önerilenler listesi bunlarla sınırlı değil ve muhtemelen gelecekte de çok daha çılgınca ve farklı fikirlerin önerileceğini tahmin edebiliriz. Ancak şimdilik, Titanik öngörülebilir gelecekte kurtarılamayacak bir batık olarak efsanesini hikayelerde sürdürecek gibi gözüküyor.