Geçtiğimiz senenin sonlarına doğru yeni nesil konsolların duyurulmasının ardından gözler hemen yeni nesile özel oyunlara çevrilmişti. O dönemde duyurulan oyunlar arasında Microsoft exclusive (Xbox Series X"S ve PC) olarak gelecek birçok çarpıcı oyun da listendi. Çoğu oyun severin olduğu gibi bizim de radarımıza giren Medium da bunlardan biriydi. Özellikle Resident Evil 2 ve 3'ün Remake'leri ile geleneksel tipteki korku oyunlarının tekrar popülerlik kazandığı bir yıldan sonra korku oyunları konusunda kendini kanıtlamış Bloober Team'in geliştirici koltuğunda olmasının da bunda etkisi büyük elbette. Ve sonunda Medium karşımızda ve beklentilerimizin de boşa olmadığı görmüş olduk. Xbox için sadece yeni nesile özel olarak çıkış yapan ilk oyun olan Medium; hikayesi, inovatif oyun mekanikleri, grafikleri ve müzikleri ile gerçekten adından uzun süre söz ettirecek bir oyun olmuş. Şimdi isterseniz gelin hep birlikte detaylara bir göz atalım.
Özlediğimiz korku oyunu tarzı geri dönüyor
Layers of Fear, Observer ve Blair Witch gibi tüyleri diken diken eden korku oyunlarını geliştiren Bloober Team, ilk 3. şahıs oyunu Medium ile çıtayı iyice yükseltmiş. İlk bakışta, sabit kamera açısına sahip üçüncü şahıs bir "old school" korku oyunu gibi görünse de iki farklı gerçekliğin aynı anda oynanabildiği ve bulmacaların bunun üzerine kurulu olduğu yepyeni oyun mekanikleri ile oyuncuyu etkilemeyi başarıyor. Hepimiz yıllarca oyunlarda sabit kamera kullanımının yarattığı sorunlarla boğuşmuşuzdur. Dolayısıyla hemen akıllara ilk takılacak soruyu cevaplayalım. Sabit kamera kullanımının bu oyuna, en ufak bir negatif etkisini görmedik. Aksine birçok pozitif yönü bulunuyor. Biz oyun boyunca deneyimi etkileyecek bir hatalı kamera açısı ile karşılaşmadık. Aksine kontrolün oyunda olması, yaratılan sinematik deneyimin zenginleştirilmesinde ve ara sahnelerin daha kesintisiz girmesi ile atmosferin güçlendirilmesinde büyük etkisi oluyor. Ekranda sizi hikayeden kopartacak görünür bir kullanıcı arabiriminin yer almaması da cabası.
İki dünyayı birden aynı anda kontrol edebilecek misiniz?
Hikaye demişken adı üzerinde oyunda gerçek ve ruhani olmak üzere iki farklı dünyada birden bulunabilen Marianne adındaki bir medyumu yönetiyoruz. Sürekli olarak, öldürülen bir çocuğun olduğu rüyalar gören medyumumuz, üvey babasının cenazesinin olduğu gün aldığı gizemli bir telefon ile trajedinin yaşandığı terk edilmiş bir otele doğru yola çıkıyor ve bu olayı çözmeye çalışıyor. Her iki dünyaya da erişebilen bir medyum olduğumuz için önümüze çıkan sorunları çözmek için çok daha geniş bir perspektife sahibiz. Hiçbir şey göründüğü gibi değil ve her iki dünyada da yaptığımız eylemlerin birbirini etkileyen sonucu oluyor. Bize sunulan 10 saate yakın hikayenin üçte birinde işte bu iki dünyada birden eş zamanlı olarak hareket ediyoruz. Bu mekanik üzerine kurulu olan oyundaki bulmacalar da giderek daha karmaşık bir hal almaya başlıyor ve kendini tekrar ettiğini söylemek çok zor.
Medyumluğun onda dokuzu kaçmaktır
Oyun içinde bir dövüş mekaniği bulunmuyor. Dolayısıyla hikaye ilerledikçe karşımızda çıkan "kötü ruhlar" ile mücadele etmek için gerçek dünyada saklanmaktan öte şansımız bulunmuyor. Sadece belirli ipuçlarını hissetme yeteneğimiz var ve bunu da LB tuşu ile kullanabiliyorsunuz. Ruhlar alemindeki Marianne'nın ise bir güç alanı ile kendinizi koruyabilme ya da ışığa karşı duyarlı yaratıklara yakalandığında ise bir ışık patlaması ile anlık kurtulabilme şansı var. Elbette bunun için öncesinde belli noktalarda bulunan güç kaynaklarından takviye yapmış olması gerekiyor. Oyunun üçte birini iki dünya üzerinde de aynı anda oynadığımızdan bahsetmiştik. Farklı dünyalar için A ve X olarak iki ayrı aksiyon tuşu atanmış. Böylece hangi dünyada aksiyon almak istiyorsanız onu kullanıyorsunuz. Her iki dünya birbirinden farklı olduğu için bazı noktalarda sadece gerçek dünyada önümüzde çıkan bir engeli aşmak için gerçek bedenimizi belli bir süreliğine terk edip sadece ruhani gerçeklikte ilerlememiz de mümkün. Ancak bunun için kısıtlı bir süremiz var ve sorunu çözüp en kısa süre içinde gerçek vücudumuza dönmemiz gerekiyor. Hikayenin ilerleyen aşamalarında iki dünya arasında geçiş yapmak için de bir çözüm buluyorsunuz ama bu da sürpriz olsun.
Sadece yeni nesil konsollara geliyor
Medium, bizlere aynı anda iki dünyayı birden ışın izleme teknoloji, HDR ve benzeri teknolojiler ile sunmak zorunda olduğu için sadece yeni nesil konsolları destekliyor ve güçlü konfigürasyona sahip bir PC gerektiriyor. İlk defa yeni nesil bir oyun denediğimiz Xbox Series S ile ilgili olarak şunu belirtmemiz gerekiyor ki yeni nesildeki küçük kardeş, performans ve yeni nesil özellikler konusunda abisinin gerisinde kalmayarak bizleri oldukça şaşırttı. Elbette Series X üzerinde native 4K çözünürlük ile daha da net görüntüler elde etmek mümkün ancak bu kadar zorlayıcı bir oyunun altından başarılı ile kalkması ile bizce Series S artık rüştünü ispat etmiş oldu. Bütçe dostu çözüm arayanlar için tavsiye edebiliriz.
Müzikler efsane Akira Yamaoka'dan
Şimdi tekrar dönelim oyunumuza. Başarılı grafikler, etkileyici bir atmosfer ve sinematik ara sahneler ile desteklenen başarılı kamera açıları seçimi ile Medium, her anında tüylerinizi diken diken etmeyi başarıyor. Bulmacalar bıktıracak kadar zor değil ama rekabetçi. Medium için özlediğimiz "old school" korku oyunlarının yeni nesil oynanış ile harmanlandığı bir oyun diyebiliriz. Motion capture kullanılan animasyonlar ve ara sahneler oldukça gerçekçi ancak oyun içinde bir şey almak, bir düğmeye basmak ya da benzeri animasyonlar konusundan Bloober Team gerçekten "old school" kalmış ve bu noktalarda karakterin animasyona dahil olmaması gerçekçiliğe sekte vuruyor. Bu, sanırız oyunla ilgili gördüğümüz tek olumsuz nokta olabilir. Yapımcının ilk 3. şahıs oyununda zorlandığı anlaşılıyor. Bllober Team'den Arkadiusz Reikowski'nin ve Silent Hill'den tanıdığımız efsanevi müzisyen Akira Yamaoka'nın bestelediği muhteşem "ikili" oyun müzikleri için ise başka bir şey söylemeye gerek yok.
Sonuç
Medium'un yapımcıları bir röportajda esprili bir dil ile özellikle hikaye kurgusunda yapımcı Naughty Dog'un kullandıkları araçlara çok yabancı olmadıklarını belirtmekten kaçınmamıştı. Zaten Medium içinde de The Last Of Us'a çok yabancı hissettirmeyen bir oyun deneyimi sunuluyor. Biraz Resident Evil ve biraz da Silent Hill ile harmanlanarak bu etkileyici oyun ortaya çıkarılmış. Medium ile birlikte sanırız Microsoft, Xbox exclusive oyun kütüphanesinde eksik olan türleri de bu şekilde yavaş yavaş dolduracağını göstermiş oluyor. Etkileyici ve sürprizlerle dolu hikayesi ile korku ve gerilim oyunlarını sevenler kaçırmasın. Oyun çıktığı ilk gün GamePass'de yerini alacağı için tüm GamePass sahiplerine de tavsiye ediyoruz.
85
Yapım Bloober Team
Dağıtım Bloober Team
Tür Korku, Macera
Platform Xbox Series X"S, PC
Web https://themediumgame.com