Gunk, kelime anlamı ile tuhaf, yağlı, yapışkan ve istenmeyen pis madde olarak geçiyor. World of Goo oyununu hatırlıyor musunuz? İşte oradaki maddenin sevimsiz olanı olarak düşünebilirsiniz. Keşfetme ve kaynak toplama konusunda tek oyunculu bir deneyim sunan Xbox'ın en son exclusive oyunu The Gunk'da da ismi üzerinde bu madde ile başa çıkmaya çalışıyoruz. Ancak sorunumuz pek küçük değil ve tüm bir gezegen olumsuz etkilenmiş durumda.
Oyunda keşfedilmemiş bir gezegenden gelen sinyal sonrası kendini burada bulan bir çift galaksi "çöpçüsü"nden biri olan Rani adlı karakteri yönetiyoruz. Gemimiz ilk bakışta gri ve cansız görünen bir dünyaya indikten sonra kontrollere henüz yeni alışmaya başlamışken bu yapışkan madde ile ilk karşılaşmamızı yaşıyoruz. Görevimiz tamamen bu yeni dünyayı keşfetmekle ilgiliyken, yardımcı kâşifimiz Becks ise sinyal kaynağına ve bunun ikili için uzun vadede ne anlama gelebileceğine odaklanıyor. Hikâye ilerledikçe, bu farklı odaklar iki iyi arkadaş arasında sorunlara da neden oluyor. Bu konuda daha fazla detay verip heyecanı kaçırmayalım.
Gunk dediğin şey Goo'nun sevimsiz olanı!
Önceki işinde bir kolunun yarısını kaybetmiş olan kahramanımız Rani, Balkabağı (Pumpkin) adını verdiği bir güç eldiveni kullanıyor. Ortamdaki şeyleri emebilen ve aslında pisliği süpürmek için uygun olan süpürge benzeri bir işlevi var. Balkabağı ayrıca anahtarları tetiklemek ve düşmanları sersemletmek için kullanılabilecek küçük bir darbe topuna da sahip. Evet, bir süre sonra gezegenin o kadar da cansız olmadığını öğreniyoruz. Gunk, yeni canlılar oluşturabiliyor ve ne yazık ki bunların hiçbiri dostça değil. Oyunda küçük yaratıklardan boğa gibi canavarlara kadar üç farklı düşman türü var ve Rani pek o kadar da kavgacı olmadığı için mesafenizi korumanızı öneririz. Küçük düşmanları alt etmek için Balkabağı'nı kullanarak, onları yakalayıp yere çalmanız yeterli oluyor. Daha büyükler için ise onları vurarak sersemlettikten sonra üzerlerindeki onlara enerji veren maddeyi yine süpürgeniz ile emmeniz gerekiyor.
Savaş yok değil ama önemli olan doğa
Savaştığınız bölüm sonu canavarları olsa da aslında The Gunk'ın çoğunda, alanları temizlemek ve onlara yeniden hayat vermek için pisliği süpürüyorsunuz. Gunk büyük bir ekolojik etkiye sahip olduğundan ve doğal çevreyi öldürdüğünden, gerçek dünyadaki kirlilik ve bunun neden olduğu yıkım için aslında doğrudan bir alegori. Gunk, aşırı sanayileşmeye karşı bir doğa hikayesi ve bu konuyu çok iyi bir şekilde ele alıyor. Zaten çevre, hikaye anlatımının çoğunu Rani'nin diyaloglarından çok daha iyi anlatıyor.
Başta da bahsettiğimiz gibi The Gunk, çöpleri temizlemenin ve yaratıkları savuşturmanın yanı sıra, kaynak toplama ile de ilgili. Balkabağımız; bazı bitkiler, hayvanlar ve çevredeki diğer ilgi çekici noktalar hakkında bilgi edinmenize olanak tanıyan bir tarayıcı işlevine de sahip. Bunu yapmak metal, organik ve lif gibi kaynakları bulmanızı sağlıyor ve bunların tümü ihtiyacınız olan yükseltmeleri yapmak için kullanılıyor. Elbette bunun için kamp alanına geri dönmelisiniz. Ziyaret ettiğiniz her bölgede, üsse hızlı bir şekilde geri dönebilmeniz için bir hızlı transfer noktası ayarlamak da mümkün. Yapabileceğiniz yükseltmeler içinde Pumpkin'in havada gezinme işlevini daha güçlü hale getirmekten Rani'ye ek sağlık sağlamaya ve düşmanları cezbeden bir yem oluşturmaya kadar farklı özellikler bulunuyor.
Bulmacalar eğlenceli ve sıkmıyor
Yeni dünyayı keşfederken ve The Gunk'ın hikayesinde ilerlerken bir dizi çevresel bulmaca da karşınıza çıkıyor. Bu bulmacaları çözmek için, sağlam bir doğal platform oluşturacak bir tohum bitkisi veya bomba görevi gören başka bir bitkiyi kullanmanız gerekebiliyor. Bulmacalar basit başlasa da ilerledikçe daha karmaşık hale geliyor ve çözüm daha geniş bir alana yayılıyor. Ancak hiçbir zaman uzun süre takılıp kalacağınız kadar karmaşık hale gelmediğini söyleyebiliriz.
Gunk'ı yaklaşık 6-7 saatte rahatlıkla bitirmek mümkün. Oyun boyunca gereken animasyonun devreye girmemesi gibi ufak tefek birkaç küçük hata yüzünden biz birkaç kez ana menüye dönüp oyunu tekrar başlatmak zorunda kaldık. Şükür ki oyun sık sık kaydettiği için çok fazla ilerleme kaybetmedik. Bu yüzden bunu çok dert etmeye değmez.
Sonuç
Biz oyunu her zaman olduğu gibi Xbox Series S üzerinde denedik. The Gunk, pisliği temizlediğinizde umut hissi veren renklerle açılan ortamlarla çok iyi bir görsel stile sahipken, daha gri ve kasvetli alanlar gerçekten bir baskı ve korku duygusu uyandırma konusunda büyük bir başarı gösteriyor. Rani (Fiona Nova) ve Becks'in (Abigail Turner) arkasındaki aktörler ile seslendirme de çok iyi yapılmış, hem performanslar çok güçlü hem de bu iki karakterin birbirini uzun zamandır tanıdığı hissini çok iyi veriyor.
The Gunk, sevimli bir kahraman eşliğinde kirlilik ve sanayileşme hakkında sosyal bir mesaj içeren çok eğlenceli bir macera. Heyecan, altı yedi saatlik yolculuğun sonuna doğru biraz düşse de harika görsel stiliyle oynanması keyifli bir oyun olmuş. Uzayda kargoculuk yaptınız neden çöpçülük de yapmayasınız ki? Üstelik Xbox Game Pass üzerinden de ücretsiz olarak oynanabiliyor.
75
Geliştirici: Image & Form
Yayıncı: Thunderful
Tür: TPS, Macera
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC
Web: https://imageform.se/game/the-gunk/