Uzunca bir süredir FPS ve TPS, açık dünya konsepti ile birlikte özellikle AAA oyun geliştiren firmalar tarafından en çok tercih edilen oyun türleri arasında yer alıyor. Risk almayı sevmeyen firmalar için bu satış garantili bir formül. Ama ne yazık ki eskiden olduğu gibi bir oyun çeşitliliği de kalmadı maalesef. Tümü bu iki türe evriliyor.
Ne mutlu ki arada sırada bağımsız yapımcılardan özlediğimiz farklı kamera açılarını da görüyoruz. Çıktıkları zaman hak ettikleri kadar ilgi görmüyorlar belki ama ağzının tadını bilen oyunseverler için her zaman büyük bir nimet oluyor. Diablo'dan çok iyi bildiğimiz izometrik kamera açısı da bunlardan biri. Biz bu bakış açısıyla oyun oynamayı seviyoruz. Daha önce incelediğimiz Hades'in ardından çıktığı gibi Xbox Game Pass'e eklenen The Ascent de bizi bu türe doyuracak oyunlardan biri. İzometrik oyunlar, özellikle oyuncunun çevresine daha iyi hakim olmasına imkan tanımasının yanı sıra The Ascent oyunundaki "twin stick shooter" gibi temel savaş mekanikleri ile de mükemmel işliyor. İsterseniz şimdi gelin neon renkleri ile göz kamaştıran bir siberpunk oyun olan The Ascent nasıl olmuş birlikte göz atalım.
Cyberpunk 2077 işte tam da bu kadar detaylı olmalıydı
Her şeyden önce ilk olarak geliştirici Neon Giant'ın izometrik kamera açısının da sağladığı avantaj ile distopik kabusu tek kelime ile mükemmel bir şekilde ekrana yansıttığını söylemek istiyoruz. Her köşesi siberpunk evreninin olmazsa olmaz neon ışıkları ile dolu oyun alanına bakmaya devam ettikçe daha fazlasını görüyorsunuz. Detaylarla dolu her santimetrede bir hareket, bir animasyon var. Neon Giant'ın sadece 12 kişilik çekirdek kadro ile bu kadar canlı bir oyun alanı tasarlamış olmasına gerçekten şaşırmamak elde değil. Oyun alanı o kadar etkileyici ki bir çok kez olup bitene dalıp öldüğümüzü de söylemeden geçmeyelim. İnsan, Cyberpunk 2077 işte tam da bu kadar detaylı olmalıydı demekten kendini alamıyor.
Kapitalist düzenin kölesi olmanın modası geçmiyor
Oyun, The Ascent Group isimli hükümetler üstü bir güce sahip şirketin yönettiği Veles isimli bir gezegende geçiyor. Veles'te parası olmayanların şirkete çalışmak zorunda olduğu ömür boyu kölelik benzeri bir sistem mevcut. Biz de aslında bu şirket için çalışıyoruz ancak daha sonra yavaş yavaş gerçekleri öğrenmemiz ile işler karışıyor. Hayatta kalmak için şirketin verdiği işleri tamamlamamız gerekiyor ancak kısmen rakip şirketler ve suç örgütleri nedeniyle her an kendimizi bir çatışma içinde bulabiliyoruz. Görevler ve işler arasındaki savaşların zorluk seviyesi oldukça dengeli ayarlanmış ve savaşlar hikayeye çok iyi bir şekilde yedirilmiş. Tatmin edici savaşlar, sürükleyici hikaye ve göz alıcı atmosferik manzaralar oyunun çekici yönleri arasında yer alsa da bence yerel ya da çevrimiçi olarak üç arkadaşa kadar birlikte oynayabilme imkanı onu zirveye taşıyor.
Sıkmayan ama detaylı RPG sistemi
The Ascent siberpunk bir shooter olmasına rağmen Diablo III'ü de hatırlatmıyor değil. İzometrik RPG'lerde sevdiğimiz aynı bağımlılık yapıcı tada sahip. Etrafta koşmak, yuvarlanmak ve düşmanları öldürmek çok keyifli. RPG öğeleri eksiksiz, detaylı ama hiçbir şekilde kafa karıştırıcı değil ve oldukça pratik bir şekilde işliyor. Böylelikle ihtiyacınız olan güçlendirmeleri ayarladıktan ve yetenek puanlarını dağıttıktan sonra hızlı bir şekilde hemen aksiyona geri dönebiliyorsunuz.
Farklı güçlendirmeler ve silahlar, karakter tasarlayıcı ile birlikte, ister tek başınıza ister arkadaşlarınızla saatlerce eğlenmek için fazlasıyla çeşitlilik sağlıyor. Oyunun fütüristik distopik şehri Veles'i keşfetmek bu şekilde daha anlamlı hale geliyor. Dünyaya yer alan, takip etmemiz gereken önemli ayrıntılar ile güçlendirmeler için mecburen yapmak zorunda olduğumuz sıkıcı loot süreci arasındaki denge çok iyi tutulmuş.
Güçlendirmelerden ve karakter gelişiminden bahsetmişken biz yetenek puanlarını sadece Critical Hit Rate 20, Weapon Handling 15, Evasion 20, Vital Signs 20 ve Body Battery 15 olacak şekilde paylaştırarak sorunsuz bir şekilde ilerleyebildik. Genel oynanış için herkese uygun olabilir. Elbette farklı oyun stiline sahip olanlar kendi dağılımını yapmalılar.
Sonuç
Küçük bir ekibin geliştirdiği bu siberpunk teması ile süslenmiş aksiyon RPG oyunu, türü sevenler için mutlaka değerlendirilmesi gereken bir yapım. Tek başınıza da çok eğlenceli ama mutlaka arkadaşlarınız ile birlikte denemenizi tavsiye ederiz. Oyun ile ilgili söylenebilecek tek sorun uzun yükleme süreleri olabilir. Oyunu denediğimiz hızlı bir SSD'ye sahip Xbox Series S'de bile ilk yüklenme süresi için hatırı sayılır bir zaman beklememiz gerekti. PC'nizde SSD yoksa daha uzun sürebilir. Oyunu Xbox Game Pass ile ücretsiz bir şekilde oynayabilirsiniz, mutlaka deneyin.
80
Yapım: Neon Giant
Dağıtım: Curve Digital
Tür: İzometrik, Aksiyon, RPG
Platform: Xbox One, Xbox Series S/X, PC
Web: www.curve-digital.com/en-us/games/featured/156/the-ascent/