Bundan yalnızca birkaç yıl öncesine kadar akıllı telefonlarımızda parola, pin ve desen gibi güvenlik yöntemleri kullanırken, artık geldiğimiz noktada çok daha ileri teknikler sunan biyometrik yöntemlerle karşılaşıyoruz. Parmak izi sensörlerinin doğruluğu ve performansı artık iyiden iyiye gelişti ve böylece akıllı telefonlarda kolay erişim ile güvenlik bir arada sağlanmaya başladı. Ancak Mate 20 Pro ile bu, bir adım öteye taşınıyor. Peki, nasıl?
Gelişmiş güvenlik yöntemleri
Huawei Mate 20 Pro'da herhangi bir fiziksel parmak izi sensörü bulunmuyor; bunun yerine bu sensörü ekranın altında, tamamen ekrana entegre şekilde bulabiliyoruz. Ergonomik tasarım ve dinamik basınç algılama teknolojisi sayesinde telefonunuzun kilidini anında ve güvenli şekilde açmak için parmağınızı ekrana dokundurmanız yeterli oluyor. Böylece daha işlevsel, daha basit ve daha güvenli bir güvenlik yöntemi sunan Mate 20 Pro, bununla da kalmıyor ve güvenlik konusundaki iddiasını bir adım daha öteye taşıyor.
3D yüz tanıma teknolojisi
Huawei Mate 20 Pro'da, tek güvenlik yöntemi entegre parmak izi sensörü değil. Mate 20 Pro'da ayrıca bir 3D yüz tanıma özelliği de var ve bu yöntem bugüne kadar gördüğümüz örneklerinden çok daha hızlı ve daha güvenli şekilde çalışıyor.
Ekranın üzerindeki çentikli alanda 3D Derinlik Algılama Kamerası bulunduran Mate 20 Pro, gelişmiş bu yüz tanıma teknolojisi ile güvenlik adımında önemli bir boşluğu dolduruyor. Tam 30000'den fazla noktayı yansıtabilen 3D Derinlik Algılama Kamerası sayesinde, Huawei Mate 20 Pro, sizi kolayca tanıyor ve yarım saniyede telefonunuzun kilidini açabiliyor.
3D Derinlik Algılama Kamerası'nın sağladığı bu güvenlik yönteminden yalnızca, Mate 20 Pro'nun ekranını açmakta yararlanmıyorsunuz. Bunun yanı sıra, uygulamalarınızı 3D yüz güvenliği ile kilitleyebilir, yine kişisel verilerinize ait özel bir ekrana, güvenli şekilde erişmek için de kullanabilirsiniz.