Bazılarının kabul ettiği, bazen ise nefret edilen telefon çentiği, son zamanlarda çok tartışılır hale geldi. Bu yazımızda çentiğin neden bu kadar yaygın hale geldiği ve yakında neden ortadan kalkacağı hakkında konuşacağız.
Çentik Nasıl Doğdu?
Telefon üreticileri, ekran boyutunu büyütmek kadar, ekran alanını genişletmek için her sene ciddi bir çaba sarf ediyor. Yukarıda 2007'de çıkan ilk iPhone'u, 2015'te çıkan iPhone 6S'i ve 2017'de tanıtılan iPhone X'i görüyoruz. İlk iPhone'un ekran-gövde oranı yüzde 52 iken iPhone 6S'te bu oran yüzde 64 idi. iPhone XS Max'ta ise ekran oranı yüzde 85'e ulaştı. Çentikle beraber ekranın "boşa giden" alanı küçüldü ve telefonların ön yüzlerinin daha çok ekranla kaplı olması mümkün hale geldi.
Bazı üreticiler, çentiği daha da ileri taşıdı. Örneğin Samsung, Galaxy S6'dan beri amiral gemilerini kavisli bir ekranla üretiyor. Bu sayede ekranın sol ve sağ kenarları, neredeyse çerçevesiz gibi görünüyor.
Son zamanlarda sadece telefonların değil, neredeyse ekranı olan tüm cihazların çerçevesinin küçüldüğüne şahit olduk. Bugünkü TV'ler daha ince bir çerçeveye sahipler ve daha şık görünüyorlar. Aynı şekilde laptoplar, aynı alana daha fazla ekran sığdırabiliyorlar.
Çentiğin gerçek doğuşu ise aslında iPhone X ile değil, Essential Phone PH-1 ile oldu. Ağustos 2017'de piyasaya sürülen Essential Phone, iPhone X'teki gibi bir geniş dikdörtgen çentiğe değil, dairesel bir çentiğe sahipti. Bu küçük çentik sayesinde telefon, yüzde 85 ekran - gövde oranına ulaştı ve iPhone X'in yüzde 82'lik ekran - gövde oranını iPhone X piyasaya sürülmeden iki ay önce geçmeyi başardı.
Çentiğin Yaygınlaşması
iPhone X'in çentiği, kafası karışık olan cihaz tasarımcılarına adeta cesaret verdi. Huawei, Xiaomi, Google ve Oppo gibi bildiğimiz neredeyse her üretici, çentiğe sahip telefonlarını piyasaya sürdüler. Çentik, bir anda modern telefonların bir parçası haline geldi.
Üreticiler, iPhone'un bir kopyası olmamak için farklı çentik tasarımlarıyla karşımıza çıktılar. OnePlus 6T'de damla şekilli bir çentik yer alırken Huawei Mate 20 Pro, birkaç sensörü barındıran ince ve uzun bir çentikle geliyordu.
Bu cihazlar, çentiği tamamen kapatıp, üst çubukta sadece saati ve uyarıları görmenizi sağlayabiliyordu.
Çentiğin Yok Olması
Çentik daha ortaya çıkarken ve çentikli telefonlar yaygınlaşırken, aslında ondan kurtulmanın yolları da aranıyordu. Sonuçta çentik denen şey, bir sınırlamanın sonucuydu: sensörleri ve kulaklığı ekranın içine veya başka bir yere koyamadığınız için ekranın bir kısmını devre dışı bırakmak zorunda kalıyordunuz.
Bugün Oppo Find X ve Vivo Nex gibi bazı telefonlar, ön kamerayı elektrikli bir mekanizmayla telefonun içinde saklıyor. Ön kamerayı açtığınızda kamera, otomatik olarak ortaya çıkıyor. Xiaomi Mi Mix 3 ise kızaklı mekanizmasıyla, eski sürgülü telefonlara benzer bir işlev sunuyor ve telefonun gövdesini kaydırarak, ön kamerayı kullanmanızı sağlıyor.
En sıra dışı yöntemlerden birini ise Çinli Nubia X kullanıyor. Bu telefonun arkasında ikinci bir ekran bulunuyor, bu sayede arka kameralarla kendi fotoğrafınızı çekebiliyorsunuz.
"Tam Ekran" Telefonların Geleceği
Telefonlarına çentik eklemeyeceğini söyleyen Samsung, 2019 amiral gemisi Galaxy S10'da "Infinity-O" adıyla pazarladığı bir tür çentik kullandı. Çoğu zaman "delikli ekran" sözcükleriyle nitelenen bu ekran, yalnızca ön kamerayı barındırıyor. Galaxy S10, bu sayede yüzde 89'luk bir ekran oranına ulaşıyor. Bu tasarımın devam edip etmeyeceğini ise zaman gösterecek.
Üreticiler şu sıralar kamerayı ekranın altına yerleştirmenin yollarını arıyorlar. Parmak izi sensöründe bunu yapan Samsung, Huawei ve OnePlus gibi firmalar var. Bu tür bir gelişme ile ön yüzü tamamen ekrandan oluşan, hareketli mekanizmalara dayanmayan tam ekran telefonları yakında kullanmamız mümkün olabilir.