Uzay, gelişen teknolojinin belki de hala ne kadar yavaş ilerlediğini biz dünyalılara gösterebilen tek yaratım. Ona her baktığımızda farklı bir şey çıkarabiliyor karşımıza.
Bir gurup uluslar arası araştırmacının yaptığı deneylerse, bize uzayın sonsuzluğunu bir kez daha ispat etti. Parkers ve Lovell radyo teleskoplarını kullanan araştırmacılar tamamen elmastan yapılmış bir gezegen ile karşılaştılar. Bu karşılaşmaysa ilk olarak bir puslar (titreşen yıldız) görmeleriyle başladı. Pulsar denen cisimler aslında çapı 20 km'yi geçmeyen ve kendi etraflarında dönerek eksenlerine radyo dalgaları yayan yıldızlar olarak biliniyor. Yıldız kendi etrafında döndükçe yaydığı radyo sinyalleri dünyaya düzenli olarak gönderilir ve dünya üzerinde bulunan radyo teleskopları tarafından düzenli sinyaller olarak alınır.
Pulsar varış saatleri, PSR J1719 - 1438 olarak da bilinen bir sistem ile belirgin ve sistematik bir şekilde modüle edildi. Araştırmacılarsa sonradan, yıldızda bulunan bir sapmanın kendi yörüngesinde dolaşan bir diğer cisim tarafından, kütle çekimine bağlı olarak pulsar üzerinde zıt kuvvetler uyguladığını keşfetti.
Avustralya'nın Melbourne şehrinde bulunan Swinburne University of Technology üniversitesinde çalışan Profesör Bailes'e göre; pulsar ve bağlı olduğu gezegen Samanyolu'nun içerisinde barınan yıldızlar topluluğuna bağlı ve Serpens olarak bilinen takımyıldızından sadece 4,000 ışık yılı mesafe uzaklıkta.
Elmastan bir gezegen olabilir mi?
Aralarında 600,000 km bulunan bu iki obje arasındaki mesafe, güneşimizin yarıçapından daha az. Bulunan gezgense, pulsar'ı iki saat on dakikalık bir mesafeden yörüngesinde barındırıyor. Kendisi sahip olduğu 60,00 km'den küçük ebatlarına rağmen, Jüpiter'den birazcık daha fazla kütleye sahip.
Bütün bu olayların ışığındaysa Profesör Bailes; "Bu yüksek yoğunluk gezegenin kökeni için bir ipucu sağlar." diyor. Kendisi "Elmas Gezegen" konusunda; tek ve çok büyük bir yıldızdan geri kalanların olduğunu iddia ediyor. Araştırma sonucunda ortaya çıkan ve bu büyük yıldızdan arta kalanların hepsinin pulsar'a doğru çekilmesiyse onun konu hakkındaki en büyük inancı.
Pulsar J1719 - 1438 ve beraberinde gezen arkadaşı, gereğinden o kadar fazla yakınlar ki yörüngede gezen cisim dış katmanını ve gerçek kütlesinin yüzde 99.9'unu kaybetmiş durumda. "Bu grup, daha çok içerisinde fazlasıyla karbon ve oksijen barındıracaktır çünkü yıldızın hammaddesi olan hidrojen ve helyum gibi maddeler çok daha hafif elementlerdir. Bu hafif maddelerse ölçülen yörünge zamanlarına uymak için çok büyük geleceklerdir." diyen CSIRO'dan Dr. Michael Keith, bu bilgileri tamamen doğruladı.
Yoğunluksa, maddenin kesinlikle kristalleşmesine sebep olabilir, bu durumda bulunan yıldızın da büyük bir parçasının elmaslaşmış olabileceği şimdilik herkesi heyecanlandırmış durumda.