Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) fizikçilerinin gerçekleştirdikleri bir deneyde, modern bilimin en büyük sırlarından biri olan "anti-madde" elde edildi. Bilim adamları, anti-maddeyi saniyenin onda biri süresince hapsederek gözlemlenmeyi başardı. Böylece evrenin ortaya çıktığı Büyük Patlama'dan sonra anti-maddeye ne olduğunun anlaşılmasına bir adım daha yaklaşıldı.
"Alfa" deneyinde, elde edilen 38 adet anti-hidrojen atomu, üzerinde yeterince gözlem yapılacak bir süre boyunca, yani saniyenin onda birinde, belirli bir ortamda tutularak (hapsedilerek) incelendi.
Elde edilen anti-maddenin, madde ile temas anında yok olmasından ötürü, gözlemlenmesi için, madde ile temas kuramayacağı bir ortamda yalıtılarak hapsedilmesi gerekiyordu.
Nature dergisinde yer alan makaleye göre, hidrojen atomlarının karşıtı olan anti-hidrojen atomlarını vakumlu bir ortamda üretmeyi başaran fizikçiler, bu atomları, üzerinde çalışmayı yetecek süre boyunca yalıtılmış ortamda tutmayı başardılar.
Bu anti-madde atomlar üzerinde yapılan gözlemler, evrenin ortaya çıktığı Büyük Patlama'dan sonra anti-maddeye ne olduğunun anlaşılmasını sağlayabilecek. Deneyle ilgili araştırmacılardan Jeffrey Hangst, "hiç kimsenin henüz anlayamadığı nedenlerden dolayı doğa, anti-maddeyi dışlamış durumda" diyerek, bunun, anti-maddenin sakladığı sırları ortaya çıkarma konusunda kendileri açısından teşvik edici olduğunu belirtti.
Anti-madde nedir, neden bu kadar önemli?
İngiliz fizikçi Paul Dirac'ın 1931'de açıkladığı teoriye göre, enerji maddeye dönüştüğü zaman, yansıması olan ve zıt elektrik yüklü bir parçacık ortaya çıkıyor. Buna anti-parçacık ismi veriliyor.
Parçacıklar ile anti-parçacıklar çarpıştığı zaman, az miktarda enerji ortaya çıkararak birbirlerini yok ediyorlar. Eğer evrenin oluşumunda her şey eşit miktarda oluşmuş olsaydı, madde ve anti-madde de aynı miktarlarda ortaya çıkmış olacaktı. Eğer zıt parçacıklar birbirlerini yok etseydi, bugün evren varlık halini alamazdı. Gerçekte ise madde çok daha baskın iken, anti-madde evrende çok nadir bulunuyor.
Ancak bu büyük dengesizliği anlamaya çalışmak ortaya ürkütücü boyutlarda zorluklar çıkarıyor. Bugüne dek, hidrojen atomu üzerinde yapılan deneylerle üretilen anti-atomlar, bu konunun anlaşılmasında yardımcı olamadı. Çünkü sıradan maddeyle çarpışarak yok olan serbest haldeki anti atomlar yapılarının ölçülmesine veya üzerinde çalışılmasına imkan vermedi.
Hurriyet