Bilim insanları, Batı Afrika kıyılarında iki gün boyunca su altında akan, ölçülen en uzun tortu çığının yaşandığını söylüyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, 14-16 Ocak 2020 tarihleri arasında meydana gelen müthiş bulanıklık akımında, birikintilerin devasa hareketi, saniyede 8 metreye varan hızlarla akmaktaydı.
Ekip, Earth ArXiv'de bulunan (henüz hakem tarafından gözden geçirilmeyen) bir ön baskı makalesinde, akımın Kongo nehrinin ağzından Kongo denizaltı kanyonu boyunca 4.500 metreden fazla derinliğe kadar 1.130 kilometreden fazla yol kat ettiğini bildiriyor.
Akışlar, iki deniz tabanı telekomünikasyon kablosunun, SAT-3 (Güney Atlantik 3) ve WAC'lerin (Batı Afrika Kablo Sistemi) kopmasına neden oldu ve Nijerya ile Güney Afrika arasındaki veri hızında bir azalmaya yol açtı - bu da kendi içinde insanlara deniz tabanında bir şeylerin gerçekleştiğine işaret etmekteydi. Kıyıya yakın WAC'lerin bir kısmı etkilenmedi, ancak toplanan veriler, daha fazla malzeme topladıkça akımın hızlandığını gösterdi.
Durham Üniversitesi'nden başyazar Profesör Peter Talling'in BBC News'e verdiği demeçte, "Olay tarafından etkilenen ve kabloları deniz tabanındaki demirlerinden koparan olay yavaş yavaş hızlandı ve hızlandı. Gittikçe deniz dibini aşındırdığı için kum ve çamuru toplar, bu da akışı daha yoğun ve daha hızlı hale getirdi. Dolayısıyla, sürekli olarak güçlenmesine yardımcı olan bir pozitif geri bildirime sahipti."
Kablolar 19 yıldır arızalanmamıştı ancak Ocak 2020 olayından sonra 9 Mart 2020'de ikinci bir bulanıklık akımı SAT-3'ün daha fazla hasar görmesine neden oldu. Bu devasa denizaltı çığlarının arkasında birden fazla faktör var ancak biri çok önemli görünüyor: Büyük seller.
Aralık 2019'da, Kongo nehrinde 50 yılda bir gerçekleşen bir olay olarak tanımlanan büyük bir sel yaşanmıştı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin başkenti Kinşasa'da nehir, 72 milyon litre deşarjla 1963'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Sel, 30 Aralık 2019'da nehir ağzına ulaştı, ilk bulanıklık akımı iki hafta sonra, ikincisi ise 10 hafta sonra oluştu ve özellikle güçlü bahar gelgitlerine denk geldi. Ekip, büyük sel olaylarının hızlı bulanıklık akımı riskini yalnızca haftalarca değil, muhtemelen birkaç yıla kadar artırdığına inanıyor.
Küresel telekomünikasyon söz konusu olduğunda su altı kablolarının önemi düşünülürse, bu akımların daha iyi anlaşılması, bunların onarımında daha hızlı müdahaleye imkanı yaratacaktır ve gelecekteki kablolar için risk altında olarak tanımlanan yerlerden kaçınmamızı sağlayabilir.