Yayınlanan yeni bir rapora göre, PC talebindeki düşüş ve SSD'nin benimsenme hızının birleşik etkisi, geçtiğimiz çeyrekte sabit disk sevkiyatlarında önemli bir düşüşe neden oldu.
Analist firması Trendfocus'un verileri, HDD sevkiyatlarının 2. çeyrekte, çeyrekten çeyreğe %15,4 düştüğünü ve Toshiba gibi satıcıların birim satışlarının %17,3'e varan oranda azaldığını gösteriyor.
Performans odaklı kurumsal sürücüler ve nearline üniteler (çevrimiçi ve çevrimdışı depolama arasındaki boşluğu dolduran) söz konusu olduğunda tablo biraz daha az kasvetli görünse de, çoğu HDD segmentine yönelik talep dönem boyunca şüpheli haneli yüzdelerle düştü.
HDD'nin ölümü mü?
Yorumcular, SSD'lerin sabit disk pazarına yönelik oluşturduğu tehdidin yakınlığını uzun süredir dile getiriyor. HDD'ler önemli ölçüde daha yavaş olmalarına rağmen kapasite başına maliyetleri daha düşük, bu da büyük hacimlerde veri depolaması gereken kuruluşların hala fayda sağlayacağı anlamına geliyor. Düşük fiyatlı tüketici cihazlarında da HDD'ler hala nispeten yaygın durumda. Ancak katı hal sürücüleri daha hızlı, daha ucuz ve daha kapasiteli hale geldikçe, HDD'nin kullanım alanlarının sayısı şüphesiz azalıyor.
Örneğin bu yılın başlarında Micron, en ucuz dizüstü bilgisayarlara bile SSD'leri getirme potansiyeline sahip bir gelişme olan 176 katmanlı QLC NAND flaşı hacimli olarak sevk eden ilk şirket oldu.
Microsoft ayrıca, muhtemelen Windows 11 donanımında performans seviyesini ve tutarlılığını artırmak amacıyla PC üreticilerini HDD önyükleme sürücülerinden vazgeçmeye zorlamaya hazırlanıyor. Bu yalnızca önyükleme sürücüleri için geçerli olsa da, çift sürücülü sistemler nadirdir, bu da HDD'lerin etkili bir şekilde PC pazarının sınırlarına itileceği anlamına gelir.
Bu arada kurumsal bağlamda, yeni teknolojiler sayesinde maksimum SSD kapasitesinin önemli ölçüde artması (belki 400TB'a kadar) ve kapasite başına maliyet açısından sabit disklerle arasındaki farkı kapatması bekleniyor.
HDD'ler aynı zamanda ters yönden de sıkıştırılıyor; manyetik bant kapasitesindeki artışlar (mevcut nesil LTO-9, 18TB doğal kapasiteye sahiptir), arşivleme amacıyla sabit disklerin kullanılması durumunun giderek zayıfladığı anlamına geliyor.
Analistler işletmelere en iyi hizmetin teyp, HDD ve SSD'lerden oluşan ve her kullanım durumunu en ekonomik şekilde karşılayacak dengeli bir depolama yığınının sağlanmasıyla verileceğini savunsa da, sabit diskler kendilerini giderek daha tehlikeli bir konumda bulacaklar gibi görünüyor.