Analist firması TrendForce'un tahminine göre, neredeyse 60 yıldır bilişim endüstrisinde önemli bir yere sahip olan mekanik sabit diskler, PC'lerde depolama sistemlerinin SSD tabanlı çözümlere geçilmesi ile büyük düşüş yaşıyor.
Mekanik sabit diskler, IBM'nin ilk modelini - RAMAC - 1956 yılında ticarileştirmesi ile beraber bilişim endüstrisinde yeni bir çağ başlattı. Bu diskler, birler ve sıfırları küçük manyetik bilgi noktaları olarak dönen plaklara yazıyordu. Ancak bunlar, telefonlarla, USB belleklerle veya kamera hafıza kartları ile yarışamıyor ve "flash" olarak tanımlanan bellek çiplerine yeniliyor. PC'lerde mekanik sabit disk kullanımı halen yaygın ancak en hızlı makineler, "solid-state drive" (SSD) kullanıyor.
SSD'ler artık ulaşılmaz da değil. Bu yıl, satılan kişisel dizüstü bilgisayarların yüzde 33'ü SSD sahibi olarak satıldı ve TrendForce'un tahminine göre 2018 yılında bu oran yüzde 56'ya ulaşacak.
SSD'lerin mekanik disklerden çok daha hızlı olduğu düşünülürse de bunun tüketiciler için iyi bir haber olduğu söylenebilir. Ancak mekanik sabit disklerin SSD'lere göre bazı büyük avantajları da bulunmakta. Öncelikli olarak en büyük avantajın, HDD'lerin çok daha ucuz ve çok daha yüksek bellek oranlarına sahip olmaları. Bir SSD ile aynı fiyata alınan bir HDD'de, sekiz kat daha fazla depolama alanı bulmak mümkün olabiliyor. Ayrıca SSD'ler, tekil bellek çiplerindeki bilginin tekrar ve tekrar yazılmasından dolayı çok daha kısa sürede ömürlerini tüketiyor.
Yine de firmalar, bulut bilişim hizmetleri için binlerce HDD almaya devam ediyorlar. Başka bir deyiş ile, son kullanıcı tarafında SSD'lerin yükselişte olduğu kesin ama mekanik disklerin artık işlevlerini yitirdiklerini söylemek de pek mümkün değil...