Z kuşağı olarak, yaşamış en zengin insanın Elon Musk olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Tarihte öyle servetler var ki, binlerce yıldır kimse o servetlerin yanına bile yaklaşamadı.
İnsanlık tarihinde bilinen en zengin insan Mısır firavunu Amenhotep'ti. Bu isim size yabancı geliyorsa, daha popüler bir Mısır firavunu olan Tutankamon'un dedesi olarak onu düşünebilirsiniz.
Amenhotep, 3.400 yıl önce Antik Mısır'ı güçlerinin zirvesinde yönetiyordu ve yaşayan bir tanrı olarak tapınılıyordu. Şimdi, bilim insanlarının çalışmalarıyla, III. Amenhotep'in gerçek yüzü ortaya çıktı.
Bir arkeoloğun "şimdiye kadar yaşamış en zengin adamlardan biri" olarak tanımladığı firavun, Mısır'a benzeri görülmemiş bir refah ve uluslararası güç dönemi yaşatmıştı. Servetinin boyutunu şöyle düşünebilirsiniz. Dünyanın en büyük piramitlerinden birini yaptırmak için yüz binlerce işçiyi yıllarca çalıştıracak ve uzak bölgelerden çölün ortasına yüz binlerce dev taş blok taşıtan ve bunun için servetinin küçük bir bölümünü harcayan bir imparatordan bahsediyoruz.
Elbette eşi benzeri görülmemiş kölelik, idamlar, işkenceler, halkına dayattığı zulüm ile de ünlü olan bu firavunlar tam anlamıyla antik çağların dev korku abideleri olarak sahip oldukları tüm imkanlarla, bugün bile erişilmesi zor bir "güce" hükmediyorlardı.
Amenhotep en büyük firavunlardan biri olarak kabul ediliyor ve diğerlerinden daha fazla sayıda bugüne ulaşan heykeli var, ancak yüzünün bilimsel olarak yeniden yapılandırılması hiçbir zaman yapılmamıştı.
Şimdi, çok uluslu bir ekip, mumyasının kafatasından elde edilen verileri kullanarak, neredeyse 3.400 yıldır ilk kez onun gerçek benzerliğini ortaya çıkardı.
Mısır'ın gerçekten büyük krallarından biri olmasına rağmen vücut boyu yaklaşık 156 cm, bu da onu korunmuş mumyalarından tanıdığımız en küçük krallardan biri yapıyor. Bu oldukça küçük vücut boyu sanatta yansıtılmıyor; sanat eserlerinde devasa heykelleriyle ünlü.
Yüzü hayata döndüren Brezilyalı grafik uzmanı Cicero Moraes, yeniden oluşturmanın, mumyasından alınan görüntüler ve veriler kullanılarak firavunun kafatasının dijital olarak yeniden yaratılmasıyla başladığını söyledi. Daha sonra kralın burnunun, kulaklarının, gözlerinin ve dudaklarının olası boyutları ve konumu hakkında bilgi edinmek için ek veriler kullanıldı.