Samsung, bu yıl Galaxy S serisi ürün ailesini 10'uncu yıla özel 10'uncu modelleriyle güncelledi ve karşımıza Galaxy S10 5G, Galaxy S10, Galaxy S10 Plus ve Galaxy S10e olarak 4 yeni model çıkarttı. Galaxy S10 5G ülkemizde yer almayacağı için diğer 3 modelin de ön incelemesini, hatırlarsanız telefonların tanıtıldığı gece sizlerle paylaşmıştık. O günden bugüne kadar da Galaxy S10 ailesinin tartışmasız en iyi modeli, Galaxy S10 Plus'ı kullanıyoruz ve bugün, kullandığımız süre boyunca edindiğimiz tüm izlenimlerimizi sizlere aktaracağız.
Yaklaşık 3 haftadır Galaxy S10 Plus'ı kullanıyoruz ve bu süre içinde telefonda önemli yazılım güncellemeleri oldu ve bunun neticesinde telefon şu an tam performansına kavuştu diyebiliriz. Peki, Galaxy S10+ bizlere neler sunuyor; artık tüm detaylarıyla anlatmaya başlayalım. İlk olarak telefonun tasarımıyla söze başlayalım.
Samsung Galaxy S10 Plus Tasarımı
Galaxy S10 Plus, tasarımıyla yenilenmiş bir model kuşkusuz. Telefonun tasarımında en önemli nokta Infinity-O ekran ile beraber ekrana gelen kameralar, arka yüzde yer alan kamera setinin yatay forma kavuşmuş olması ve Galaxy S9 Plus'tan çok daha ince alüminyum kenarlar oluyor. Telefonun kenarları 7.8 mm kalınlığında. Bununla Galaxy S9+'ın 8.5 mm ve Huawei Mate 20 Pro'nun 8.6 mm kalınlığından çok daha ince bir telefon oluyor S10+.
Telefonun ağırlığı da yine 175 gram seviyesinde. Yine bununla da bu 3 model arasında en hafif amiral gemisi modeli oluyor keza. Prisma Siyah, Prizma Yeşil, Seramik Beyaz renk seçenekleriyle de bulunabilen Galaxy S10 Plus'ın, elimizde Prizma Beyaz rengiyle yer aldığı bilgisini de verelim.
Galaxy S10 Plus, -5G'li modeli saymazsak- S10 ailesinin en büyük boyutlu modeli oluyor kuşkusuz. Ancak tek el kullanımıyla dengesinin iyi olduğunu söylemek lazım. Yalnız biraz kaygan olduğunu da belirtmek gerek. Zira telefonun kenarları oldukça ince ve pürüzsüz. Arka yüzey de tamamen cam malzemeden oluştuğu için dikkat etmenizde fayda var. Bu arada Galaxy S10+'ta ekran Gorillas Glass 6 ile korunurken, arka cam yüzeyin Gorilla Glass 5 ile korunduğu bilgisini de verelim.
S10+, göze çok hoş gelen bir model olmuş. Ön taraftan baktığınızda karşınızda devasa bir ekran yer alırken, arka yüzde de merkeze yerleştirilen kameralarla gayet kibar görünüyor. Bu arada 3'lü kamera setinin köşede dikey değil de ortaya yatay şekilde konumlandırılması, telefonu masaya koyduğunuzda dengesiz durmasını engelliyor; bu da ince bir detay.
S10+'ın çevresine baktığımızda, üst kenarda SIM kart ve microSD kart çekmecesini görüyoruz. Sağ tarafta güç butonu, sol kenarda ses butonları ile Bixby tuşu yer alıyor. Alt kenara geldiğimizde de burada USB-C portunu, onun yanında hoparlör mazgalını ve 3.5 mm kulaklık girişini görüyoruz. Özellikle 3.5 mm kulaklık girişi bir hayli önemli. Pek çok akıllı telefon modelinde bunu artık göremiyoruz ve bizce olmaması büyük eksiklik. O nedenle Samsung doğru yolda devam ediyor.
Telefonun alt kenarda tek hoparlör mazgalı var ancak ahizeyi ikinci hoparlör olarak kullanıyor. Yani elbette stereo ses çıkışı bu telefonda mevcut. Ayrıca bu hoparlörler yine AKG. Dolby Atmos destekli hoparlörler fazlasıyla güzel ses veriyor. Yine kutu içeriğinde yer alan kulaklıkların da AKG olduğunu söyleyelim.
Galaxy S10+'ta parmak izi sensörü artık ekrana entegre şekilde yer alıyor. Ayrıca arka yüzeyde kablosuz ters şarj sağlayan bir alan da mevcut. Bunlardan ilerleyen adımlarda detaylıca bahsedeceğiz.
Telefonun tasarımına ilişkin son olarak, IP68 sertifikası sayesinde suya karşı korumalı yapıda olduğunu ve bununla 1.5 metre derinliğe kadar 30 dakika süreyle telefonu suda tutabileceğinizi söyleyelim ve şimdi ekrana geçelim.
Samsung Galaxy S10 Plus Ekranı
Samsung, daha önceki modellerinde ekran tasarımında 18.5:9 görüntü oranına geçmesiyle adeta akıllı telefon segmenti için yeni standardı belirlemişti. Galaxy S8'lerden sonra bir dizi akıllı telefon markasından benzer hamleyi gördük ve böylece kullanıcılara daha geniş bir görüntü deneyimi sunulmaya başlandı. Galaxy S10 Plus'ta ise ekran 19:9 görüntü oranına taşınıyor. Ekran kenarları da daha incelitmiş ve böylece karşımızda ekran – gövde oranıyla da çok daha geniş bir alan var. Telefonun ekran – gövde oranı tam olarak yüzde 88.9 seviyesinde.
Galaxy S10 Plus'ın ekranı 6.4 inç boyutunda. Ekran çözünürlüğü ise Full HD+ olarak varsayılan şekilde geliyor. Fakat ben daha net bir ekran istiyorum derseniz, bunu 3040x1440 piksel çözünürlüğe kadar çekebiliyorsunuz.
Galaxy S10'larda ekran Infinity-O Display olarak anılıyor. Başta da söylediğimiz gibi ekranda çift ön kameranın olduğu alan yuvarlatılmış dikdörtgen biçiminde bir delik şeklinde tasarlanmış. Samsung, böylece çentik yerine böylesi bir kullanım biçimiyle farklılık gösteriyor. Dilerseniz bu alanı yine çentikli telefonlarda da gördüğümüz gibi kapatmanız mümkün. Ancak o şekilde telefon çekiciliğini yitiriyor, onu da söyleyelim.
Bu noktada, bu iki ön kameranın yarattığı boşluğun bildirim çubuğuyla aynı hizaya oturduğunu, bu nedenle genel kullanımda, yani web'de gezindiğinizde, sosyal medya uygulamalarını kullandığınızda veya e-postalarınızı kontrol ederken sizi engellemediğinden bahsedebiliriz.
Telefon, Dinamik AMOLED panel kullanıyor. Bu yeni panelle beraber önceki Galaxy S modellerinden daha canlı bir görüntü sağlayan ekran, HDR 10+ sertifikalı. Böylece kabaca tabirle, siyahlar tam siyah, beyazlar da daha parlak şekilde görüntüleniyor diyebiliriz. Öte yandan ekranın güneş altında görülebilirliği de gayet tatmin edici, net şekilde bir görüntü sunuyor.
Dinamik AMOLED ekranla gelen önemli bir yenilik, zararlı mavi ışığı yüzde 42 oranında azaltması oluyor. Böylece mavi ışık filtresini uyguladığınızda, göz yorgunluğunu başka modellere kıyasla daha etkili şekilde azaltıyor S10+. Yine ekranın piksel yoğunluğunun da 522 ppi seviyesinde olduğunu söyleyelim.
Samsung Galaxy S10 Plus İşletim Sistemi
Samsung Galaxy S10 Plus, Android 9 Pie işletim sistemini kullanıyor, ancak arayüz olarak Güney Koreli şirketin yeni One UI arabirimini görüyoruz. Oldukça sade ve temiz bir görünüm sunan bu yeni arayüz, telefonun fiziksel tasarımına uygun olarak yuvarlatılmış hatlarıyla dikkat çekiyor.
Galaxy S serisi TouchWiz ile arayüz kariyerine pek de iyi bir başlangıç yapamamış olsa da, sonrasında gelen Samsung Experiences ile oldukça iyi bir hale bürünmüştü. Şimdi One UI ile daha sezgisel bir kullanım sağlanıyor. Bunu telefonu kullanırken adım adım hissediyorsunuz.
Yine uygulamaları ekrandan ekrana taşımak için, öğeleri seçip toplu taşıma yapabiliyorsunuz, Game Launcher ile oyunlarınıza tek bir alandan erişebiliyorsunuz ve dilerseniz Edge uygulamalarını belirleyerek hızlı şekilde erişim sağlayabiliyorsunuz.
Alt taraftaki navigasyon tuşlarının kullanım biçimini değiştirmeniz de mümkün. İsterseniz tamamen bu tuşları ortadan kaldırabilir ve daha sezgisel bir kullanım sağlayabilirsiniz. Öte yandan Always On Display'i yine kilit ekranı ayarlarından aktifleştirebilirsiniz. Bunu açtığınızda, gelen bildirimleriniz ve saat gibi bilgiler, ekranda her zaman görünür oluyor.
Telefonun ekranını sağa çektiğinizde, karşınıza Bixby Home çıkıyor. Burada eklediğiniz tüm hesaplardaki güncellemeleri kartlar şeklinde bir arada görebiliyorsunuz. Öte yandan telefonda Bixby Rutinler adında, günlük rutinlerinizi öğrenip dilerseniz sizin yerinize yapan bir asistan da mevcut. Bu işlev, mesela otomobil kullanırken otomatik olarak Bluetooth modunu devreye sokuyor; gece uyuyacağınız zaman telefonu gece moduna alıp alarmlarınızı aktif hale getiriyor.
Elbette bir parantez de Bixby'nin dil desteğine açmak lazım. Şu an dijital asistanın konuşma dili halen İngilizce. Ancak Samsung'dan aldığımız bilgilere göre şu an Bixby'ye Türkçe dil desteği gelmesi konusunda önemli çalışmalar yapılıyor. Çok uzamadan artık yakında Türkçe dil desteğinin geleceğini düşünüyoruz. Türkçe desteğinin gelmesiyle beraber, sesli iletişimde de Bixby'den çok daha faydalanılacağı açık.
Bu arada sol kenarda yer alan Bixby butonunu özelleştirmeniz mümkün. Yani bu tuş yalnızca Bixby'yi çağırmak için kullanılmıyor. Eğer Bixby'yi kullanmayacaksanız, bu tuşu en sık kullandığınız uygulamaya atayabiliyorsunuz.
Ultrasonic Parmak İzi Sensörü
Evet, gelelim Galaxy S10 ile beraber gelen ekrana entegre parmak izi sensörüne. Samsung, ekranın altına konumlandırdığı parmak izi sensörüne, ultrasonic parmak izi sensörü adını veriyor. Bu sensör, ultrasonic darbeleri kullanarak parmağınızı ekrana dokundurduğunuzu algılıyor ve çok hızlı şekilde sonuç almanızı sağlıyor. Öte yandan bu sensör, şu ana kadarki en güvenli parmak izi sensörü oluyor. Yani telefonunuzu sizden başka kimsenin açamayacağınızdan emin olabilirsiniz.
Bu arada şunu da söylemek lazım: Galaxy S10 tanıtılmadan önce sensörün yerine ilişkin çok sayıda sızıntı vardı. Bunlardan biri, telefonun ekranının herhangi bir yerine dokunduğunuzda parmak izinizin tanınacağı yönündeydi. Ancak son olarak bu sensör, telefonun ekranının alt kenarına sabitlenmiş olarak karşımıza çıktı. Bu da Galaxy S10+ gibi ekranı büyük bir modelde, başparmağın sensöre erişimini biraz zorlaştırmış açıkçası. Tek elle kilidi açmak istediğinizde, telefonu elinizde biraz kaydırmanız gerekiyor.
Bu yöntemi kullanmak istemezseniz, yüz tanıma özelliği de mevcut elbette. Hatta iki koruma yöntemini de aktifleştirdiğinizde, yüz tanıma daha hızlı davranıyor ve telefonun kilidini hızlıca açıyor. Bu arada yüz tanıma düşük ışık koşullarında da iyi şekilde çalışıyor, onu da belirtelim.
Ve son olarak ultrasonic parmak izi sensörüne ilişkin şunu da söylemekte fayda var: Telefonlarda bu güvenlik yöntemini kullananlar bilirler, parmağınız ıslakken sensör okumaz ve kilidi açamazsınız. Ancak Galaxy S10'larda bu tarihe karışıyor. Zira sensör, parmağınızı ıslakken de okuyabiliyor.
Bu yöntemi, telefon bize ilk geldiğinde denediğimizde, pek de etkili şekilde çalışmadığını görmüştük. Ancak sonradan gelen yazılım güncellemesiyle beraber bu giderilmiş ve sensör şu an gayet akıcı şekilde çalışıyor.
Samsung Galaxy S10 Plus Performansı
Samsung Galaxy S10 Plus, kuşkusuz günümüzün en iyi oyun telefonlarıyla rekabet edebilecek seviyede güçlü ve bu telefonun, donanımında en iyi özelliklere sahip olduğu anlamına geliyor. ABD ve Çin'de yine Qualcomm Snapdragon 855 ile bulunabilen S10+, EMEA bölgesinde ise Exynos 9820 işlemcisiyle yer alıyor. Elimizdeki modelde de 8 çekirdekli yapıda Exynos 9820 işlemcisi bulunuyor ve bu işlemci, 2 adet 2.73 GHz frekanslı Mongoose M4, 2 adet 2.31 GHz frekanslı Cortex-A75 ve 4 adet 1.95 GHz frekanslı Cortex-A55 yongalarından güç sağlıyor.
8 GB RAM kapasitesi telefonda dikkat çekerken, 128 GB dahili depolama alanı bu telefonda mevcut. Ayrıca 512 GB daha microSD kart kullanarak alanı genişletebiliyorsunuz. Telefonda grafik işlemci olarak da Mali-G76 birimi yer alıyor.
Galaxy S10+, Samsung'un açıklamasına göre işlemcisiyle selef modele kıyasla yüzde 29 oranında, grafik işlemci yönüyle de yüzde 37 oranında daha yüksek performans gösteriyor. S10+'ı karşılaştırmalı olarak Galaxy S9+ ve diğer amiral gemisi akıllı telefonlarla yan yana koyduğumuzda, arada önemli bir performans farkı olduğunu görüyoruz. Mesela Geekbench testine baktığımızda, Galaxy S10 Plus'ın tek çekirdek skoruyla 4564 puan topladığını görmek mümkün. Çoklu çekirdekte ise tam 10370 puanla barajı aşıyor.
Bu skorlarla, şu an Mate 20 Pro'yu da geride bırakan Galaxy S10 Plus, böylece performansıyla tepeye yerleşiyor diyebiliriz.
Bu performansı AnTuTu Benchmark'ta da sürdüren S10 Plus, bu senaryoda da tam 330649 puan topluyor ve burada da kendine zirvede yer buluyor.
Bu sonuçlarla Galaxy S10 Plus'ın performansa gölge düşürmediği bir gerçek. 3 haftalık kullanım deneyimimizde de bunu yekten gördük. Çoklu uygulamalarla çalışma performansı olsun, yoğun oyun seanslarında olsun, fazlasıyla akıcı bir performans gösterdi telefon bizlere. Kullandığımız süre boyunca PUBG ve Asphalt 9 oyunlarını yüksek grafik değerlerinde -ki PUBG'yi HDR modunda en yüksek kare sayısı değerinde oynadık- gayet akıcı bir performans gösterdi. Isınmaya dayalı olarak da bir gecikme yaşamadık, zaten telefonun rahatsız edici derecede ısınmadığını da belirtelim. Galaxy S10+'ta bunun için özel bir buhar hazneli soğutma sistemi kullanılmış. Böylece cihaz oyun oynarken serin çalışabiliyor. Bu arada bu buhar hazneli soğutma sistemi, Galaxy S10 ve Galaxy S10e modellerinde bulunmuyor.
Galaxy S10+'ın özellik bakımından getirdiği önemli bir diğer yenilik de telefonda Wi-Fi 6 desteğinin bulunması oluyor. Wi-Fi 6, 802.11ax olarak da belirtilen, 802.11ac'nin yenilenmiş standardı. Bununla beraber dünyanın ilk Wi-Fi 6 destekli akıllı telefonu olan S10+, Wi-Fi hızında Galaxy S9'a kıyasla yüzde 20 oranında daha yüksek indirme hızları sunabiliyor. Elbette telefonun bu özelliğinden faydalanmak için Wi-Fi 6 destekli yeni bir yönlendiriciye ihtiyacınız olacak. Böylece Wi-Fi'ya bağlı olduğunuzda 1.2 Gbps indirme ve yükleme hızlarını destekleyen S10+, ayrıca LTE noktasında da 2.0 Gpbs indirme hızına sahip.
Samsung Galaxy S10 Plus'a uyguladığımız performans testlerini hemen yukarıdaki videomuzda görebilirsiniz.
Samsung Galaxy S10 Plus Pil Ömrü
Şimdi S10 Plus'ın pil performansına bakalım. Telefonda 4100 mAh kapasitesinde bir batarya yer alıyor. Bu kapasite, geçen yılın modelinden daha yüksek. S9+'ta 3500 mAh kapasite yer alıyordu. Bu anlamda Galaxy S10 Plus'ın pil performansıyla, tüm gün mobil kullanım ihtiyacını karşılayacağı açık. Kullandığımız süre boyunca da bunun karşılığını aldık.
Öyle ki, birkaç saat boyunca aktif Spotify kullanımı, telefon görüşmeleri, sosyal medya kullanımı, Netflix üzerinden 2 saate kadar video izleme ve aynı oranda oyun performansıyla beraber, geceyi yüzde 30 batarya oranıyla yakalayabilen Galaxy S10+, böylece iyi bir pil performansı sergiliyor. Eğer daha ağırlaştırılmış senaryoda kullanırsanız ve telefonu elinizden bir an bile düşürmezseniz, 10 saat 5 dakika boyunca pil sizi götürüyor. En azından bizim kullandığımız şekilde böylesi bir performans gösterdi.
Eğer ekran çözünürlüğünü Full HD+'tan QHD+'a yükseltir ve o şekilde kullanır, ayrıca Always On özelliğini de çalıştırırsanız, kuşkusuz pilin biraz daha hızlı tükendiğini göreceksiniz. Bu da yaklaşık olarak yüzde 10'luk bir orana tekabül ediyor. Bu nedenle bataryanın daha uzun süre gitmesi için ekran çözünürlüğünü Full HD+'ta tutmakta fayda var.
Bu arada telefonda farklı güç tasarruf yöntemleri de bulunuyor. Adaptif güç tasarrufunu aktifleştirdiğinizde, telefon kullanım şeklinize göre güç koruması sağlayabiliyor. Ayrıca yüksek performans, optimize, orta düzey güç tasarrufu veya maksimum güç tasarrufu şeklinde manüel olarak da ayarlayabiliyorsunuz. Bu noktada seçenek çok.
Galaxy S10+'ın kutusunda 15W'lık şarj adaptörü yer alıyor. Keşke bu biraz daha yüksek oranda tutulsaymış diye söylemeden geçmemek lazım. Telefonu bu adaptör ile şarj ettiğinizde, tam kapasite oranında 1 saat 58 dakikada şarj edebiliyorsunuz.
Yine Galaxy S10 Plus'ın 15W gücünde kablosuz şarj desteği de bulunuyor. Ayrıca satın alacağınız bir Samsung kablosuz şarj pediyle telefonu kablosuz olarak da tıpkı kablolu olduğu sürede şarj etmek böylece mümkün.
Kablosuz şarjdan bahsetmişken, daha önce Mate 20 Pro'da da gördüğümüz kablosuz ters şarj özelliği Galaxy S10+'ta da yer alıyor. Böylece kablosuz şarj desteği olan diğer cihazları da telefonun arka yüzüne temas ettirerek doldurabiliyorsunuz. Bu özellikten Samsung'un akıllı saatlerini ve kablosuz kulaklığını şarj ederek de yararlanabilirsiniz. Bunun için telefonun Wireless PowerShare özelliğini aktif hale getirmeniz yeterli oluyor.
Samsung Galaxy S10 Plus Kamerası
Gelelim Galaxy S10+'ın kameralarına. Telefonun arka yüzünde 3'lü kamera dizilimi olduğunu söylemiştik. Bu kameralar arasında 12 MP ölçüsünde f/1.5 ile f/2.4 diyafram arasında geçiş yapabilen geniş ölçekli ana kamera yer alıyor. Bu kamera Dual Pixel faz algıma otofokus sahibi ve optik imaj sensörü barındırıyor. Bir diğer kamera ise f/2.4 diyaframlı 12 MP ölçüsünde 2x optik zumlu telefoto lens olurken, diğer yanda da 16 MP ve f/2.2 diyaframlı 12mm'lik ultra geniş kamera bulunuyor.
Kameralarda, Görsel Zeka'dan faydalanılıyor ve böylece görüntü ayalarında ince ayar yapmak için yapay zekayı kullanabiliyorsunuz. Görsel Zeka'yı aktifleştirdiğinizde 30'a kadar sahneyi tanıyabiliyor ve böylece herhangi bir ayar yapmadan en iyi kareyi yakalayabiliyorsunuz. Gece çekimlerinde de bu özellikten faydalanmak mümkün. Veya manüel moddan diyaframı f/1.5'e getirerek düşük ışıklı koşullarda aydınlatılmış pozlar yakalayabilirsiniz.
3'lü kamera diziliminden elbette anlık olarak aynı sahneyi 3 farklı şekilde çekmede yararlanabiliyorsunuz. Ultra geniş lens, 123 derecelik bir görüş alanına sahip ve böylece ekrana daha fazla görüntü sığdırabiliyorsunuz. Fotoğraf modunda altta yer alan ikonlarla kameralar arasında geçişi hızlıca sağlayabiliyorsunuz.
Hemen onun yanında ayrıca canlı odak modu da yer alıyor. Burada da farklı efektler sunulmuş. İsterseniz objenin arkasını bulanıklaştırabilir veya yalnzıca objeyi renkli, arka planı siyah / beyaz şeklinde çekebilirsiniz.
Kameralara ilişkin önemli bir ayrıntı, telefonda yer alan nöral işlemci ünitesi sayesinde fotoğrafları nasıl daha düzgün çekebileceğiniz konusunda size uyarılarda bulunması oluyor. Kamerayı doğrulttuğunuzda, ekranda "en iyi çekim" şeklinde bir ibare gösteren S10+, böylece daha iyi bir açıyla fotoğrafı çekmenizi sağlıyor.
Telefonda çok sayıda farklı mod mevcut. Bunlar arasında hiper geçiş, ağır çekim, ultra ağır çekim, profesyonel mod, panorama, yiyecek ve yeni güncelleme ile beraber gelen Instagram modu seçenekler arasında. Instagram modunda çektiğiniz fotoğrafı, hızlıca Instagram akışına veya hikayenize ekleyebiliyorsunuz. Oldukça pratik bir kullanım şekli.
Bu arada Galaxy S10+ yalnızca fotoğraflarda değil, aynı zamanda videolarda da iddialı. 4K / 60 kare video kaydı yapabilen arka kamera ayrıca HDR10+ video kaydı da yapabiliyor. Yine ayrıca dijital video sabitleme özelliği de burada iyi iş çıkartıyor. Son olarak 4K video kaydının yalnızca arka kamera özelinde olmadığını söyleyelim. Ön kamerada da Ultra HD video kaydı yapabiliyorsunuz ki bu rakipler karşısında oldukça önemli bir özellik.
Galaxy S10+'ın ön yüzüne geldiğimizde, burada da biri 10 MP diğeri 8 MP çift kamera yer alıyor. 8 MP olan derinlik sensörü olarak çalışıyor ve bununla portre çekimlerinde canlı odak desteği gösteriyor. Selfie çekmekten hoşlananların, Galaxy S10 Plus ile aradıkları eğlenceyi bulacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Samsung Galaxy S10 Plus ile yaptığımız örnek çekimleri hemen yukarıdaki videomuzda görebilirsiniz.
Özetle
Sonuç olarak toparlayacak olursak, Galaxy S10 Plus, -5G modelini bir kenara koyarsak- Samsung'un şu an için en büyük ve en iyi telefonu oluyor. Galaxy S9+'a göre önemli güncellemeler yer alırken, performansıyla da şu an için zirveye yerleşiyor. Bu anlamda iyi bir amiral gemisi akıllı telefon satın almak isteyenler, gönül rahatlığıyla Galaxy S10 Plus'ı tercih edebilirler. Peki, telefonun fiyatı ne kadar? Şu an Galaxy S10 Plus'ın elimizdeki 128 GB'lık modelini 7499 TL fiyatla bulabiliyorsunuz.
Kimler Almalı
Şu an üst seviye bir akıllı telefon almak isteyenler ve telefondan her yönüyle faydalanmak isteyen kullanıcılar Samsung Galaxy S10+'ı değerlendirebilirler.
Alternatifleri
Samsung Galaxy S10 Plus'a alternatif olarak Huawei Mate 20 Pro modeli de değerlendirilebilir.