Haziran 2013'te Android 4.2 Jelly Bean işletim sistemine sahip olan Galaxy NX ilk kez ortaya çıktı, ve şimdi de kamerayı test merkezimizde inceliyoruz.
Samsung, kompakt sistem kamerası üreten ilk firmalardan. İlk APS-C boyutlu sensörü 2010 yılında Samsung NX10 ile ortaya çıkarmıştı. O günden bu güne NX'in çeşitli yenilikler sunan bazı sürümleri üretildi. NX'in Android işletim sistemini kullanan bir sürümünün çıkacağı söylentileri zaten geçen seneden beri ortalardaydı.
Samsung Galaxy NX, 20.3 milyon piksel APS-C boyutlu sensörü ile çok iyi resim kalitesiyle, Android Jelly Bean işletim sisteminin tüm eğlencesini bir araya getirmeyi hedefliyor.
Tıpkı Sony ve Panasonic gibi, Samsung da özel bir kamera üreticisi değil, genel bir elektronik devi. Bu yüzden, değişik şeyler deneme konusunda oldukça özgür davranabiliyor. Samsung Galaxy NX, Android ve 4G bağlantısına sahip dünyanın ilk değiştirilebilir lensli kamerası.
Android'li bir kamera
Android kullanan bir kameranın ne gibi avantajları olacağı ise tabii akla gelen ilk sorulardan. Samsung NX'in amacı görünüşe bakılırsa, an azından teoride, yüksek kalite resim tecrübesiyle, resimleri zaman kaybetmeden düzenleyip paylaşabilmeyi mümkün kılmak.
Wi-Fi, 3G/4G bağlantısı ve binlerce uygulaması olan Android işletim sistemi ile böyle bir kamera çok farklı kesimlerin ilgisini uyandırabilir. Instagram ve benzeri birçok uygulama ile resimlerinize klasik bir hava verip paylaşmak çok kolay olabilir. Ama gerçekten öyle mi? İlk önce kameranın iyi yönlerine bakalım.
Sensörü ve Android'in bildiğimiz özelliklerinin yanında, Samsung Galaxy NX diğer birçok ilginç özelliği de birlikte getiriyor. Drime IV Sinyal İşlemcisi sayesinde hız ve isabet oranı daha fazla.
İlk başta Panasonic G6 gibi orta seviye CSC'lerle aynı sınıfta olacağını düşündüğümüz kameranın yüksek fiyatını düşününce, Samsung'un Sony NEX-7, Olympus OM-D E-M5 ve Panasonic GH3 gibi üst uç seviyeyi hedeflediği açık.
Yapım kalitesi ve tutuş hissi
Samsung bu kamerada, daha düz bir kompakt tasarım yerine DSLR stili tasarımı tercih etmiş. Büyük tutma yeri sayesinde diğer NX kameralardan daha kolay tutuluyor, özellikle de tek elle çekim yaparken. Bununla birlikte herkesin zevkine uymayabileceğini ve alışmanın gerektiğini de belirtmek gerek.
Uzun sürelerle tek elle kullanmaya uygun olmaması da belirtilmesi gereken diğer bir yönü. Ekranın büyüklüğü nedeniyle, bir elinizle kamerayı tutarken diğer elinizle ekranı kullanmanız gerekiyor.
Kameranın arkası, 4.8 inç'lik dev ekranla kaplı olduğu için hiçbir fiziksel tuş yok. Bu boyut genelde kompakt sistem kameralarda ve DSLR'lerde karşılaştığımız 3 inç ekranlardan çok daha büyük ve kesinlikle etkileyici bir görünüşü var.
Kameranın birkaç tane fiziksel tuşu var ve bunlar kameranın üzerinde. Resim çekme düğmesi, flaşı kaldırmak için bir düğme ve video kayıt tuşu. Bir de birçok farklı işlev için kullanılabilen çevirmeli tuş var.
Özellikler, detaylar
Normal ayarlarda kamera 30 saniye sonra uyku moduna geçiyor. Bu çok kısa bir süre ve kamerayı tekrar kullanmak istediğinizde biraz zaman kaybetmenize sebep oluyor. Menüden bu ayarı değiştirmeyi denedik, ama cihaz yine de 30 saniye sonra kapanmakta ısrar etti.
Cihaz tamamen kapalı durumdayken, açılması bir tablet veya akıllı cepte olduğu kadar uzun sürüyor. Yani çekmeye hazır hale gelmesi için 10 saniye veya daha fazlasına ihtiyacınız var. Bu durum ilginç bir anın fotoğrafını yakalamaya çalıştığınızda sinirinizi bozabilir.
Tepki süresi gayet iyi olan ekranı, kameranın neredeyse tüm ayarlarını kontrol etmek için kullanılabiliyor. Mesela diyafram ayarını ekrandan sürükleyerek değiştirebiliyoruz. Bazen ekranda dokunmamız gereken yer çok küçük olabildiği için istemediğimiz yerlere dokunabiliyoruz. Dokunmatik ekranla çevirmeli düğmeyi birlikte kullanmak bizce en iyi tecrübeyi sunacaktır.
Dokunmatik ekranın diğer avantajlarından biri ise odak noktasını istediğimiz yere kolaylıkla koyabilmemiz. Ama odak noktasının resim çektikten sonra her defasında eski yerine geri dönmesi kullanışlılığını yok ediyor.
Fark ettiğimiz diğer bir eksi, playback modundayken, sağ üst köşedeki sanal "sil" tuşuna yanlışlıkla basmanın ne kadar kolay olduğuydu. Silme onayı sayesinde hemen silinmesi tehlikesi olmasa da, sinir bozucu bir durum.
Ekranda bir anda çok fazla resim görüntülenemediği için resimler arasında gidip gelmek de biraz zor olabiliyor.
Android'e gelirsek
Galaxy NX'in Android bölümüne ulaşmak için, ekranın sağ tarafından Home tuşuna basmamız yeterli. Bundan sonrası zaten diğer Android cihazlardan pek farklı değil. Kendinden yüklü gelen bazı uygulamaların yanında, tabii ki Google Play Store'dan istediğimiz uygulamayı indirebiliyoruz.
Fakat görünüşe bakılırsa kamera bazı uygulamalarla çalışmıyor. Mesela Instagram kullanırken kamera odaklanmıyor, bu yüzden sadece zaten çektiğimiz resimleri kullanabiliyoruz. Sanki Galaxy NX'in Android kısmı kamera kısmından tamamen ayrı ve kopuk gibi. Böyle olunca da Android'li bir kamera olmanın özelliği biraz azalıyor.
Piyasadaki diğer kompakt sistem kameraların aksine, Samsung kamerada elektronik vizör (EVF) kullanmış. Dokunmatik ekranla vizör arasındaki geçiş mükemmel. Gözünüze yaklaştırınca otomatik olarak geçiş yapıyor. Elektronik vizörün görüntü kalitesi çok net ve keskin, neredeyse optik vizör kadar iyi diyebiliriz.
Elektronik vizörün bir avantajı, yaptığınız değişiklikleri hemen görebilmeniz ve resimlere bakabilmeniz. Bu sayede her defasında gözünüzü kameradan ayırmak zorunda kalmıyorsunuz.
Performans
Samsung, NX serisi kameralarda uzun zamandır aynı sensörü kullanıyor. Sensör çok iyi olduğu için tabii ki bunda bir sorun yok.
Renkler çok iyi, zengin ve canlı, aşırı renk doygunluğu da yok. Buna ek olarak, kameranın yakaladığı detay seviyesi gerçekten etkileyici. 20 milyon piksel ile, bir resmi kesseniz bile hala iyi bir çözünürlükte kalıyor.
Metering özelliği, yüksek kontrastlı sahnelerde dahil, genelde iyi iş çıkarıyor. Kameranın zorlandığını görürseniz spot metering'e geçmekte fayda var.
Galaxy NX, standart olarak 18-55mm f/3.5 - 5.6 lens ile geliyor. Oldukça iyi performansıyla yanınızda taşımak için harika bir lens. Çekilen resimler keskin ve detaylı, renk sapması ise çok az seviyede.
Odaklanması hızlı, ama yine de aşırı derecede hızlı odaklanmaya sahip Panasonic ve Olympus Micro Four Thirds kameralara yetişemiyor. Otomatik odaklanma genelde iyi iş çıkarsa da bazen odaklanacak en iyi noktayı seçemeyebiliyor. Mesela cihaz test esnasında çekmeye çalıştığımız modelin arkasındaki ağaca inatla odaklanmaya çalıştı.
Yok olan resimler
İşleme hızı, bu kameranın en büyük hayal kırıklıklarından. Yavaşlığa Android'in mi sebep olduğunu bilmiyoruz, ama RAW formatta çekilen fotoğrafların işlenmesi 10 saniyeye kadar sürebiliyor. Daha da kötüsü, kamera bazı resimleri rastgele yok edebiliyor. Eğer profesyönel modda çekiyorsanız, hassasiyet gibi bir ayarı değiştirdiğinizde önceki çekimleriniz kaydedilmeden yok oluyor. Standart modda bu durumdan kurtulmanın bir yolu var, ama yine de çok tuhaf bir durum. Bunu özellikle aynı modeldeki farklı cihazlarda da test ettik ve aynı sorunla onlarda da karşılaştık.
Diğer modellerin aksine, yaratıcı şeyler denemek için ayarlar daha sınırlı. Ama Google Play'den indirebileceğimiz uygulamalarla bu açığı kapatabiliriz.
Android kullanan bir cihazdan bekleneceği gibi, pil kullanımı oldukça fazla. Pil normal kullanımda neredeyse tüm gün dayanıyor, ama cihazın Android bölümünü çok kullanırsanız pilin bu kadar dayanmayacağını söyleyelim.
Sonuç
Galaxy NX beğenmek istediğimiz bir kamera, ama ne yazık ki daha tam olarak tamamlanmamış gibi. Evet, resim kalitesi gerçekten çok iyi, ama resimlerin kaybolması gibi tuhaf yanlarıyla oldukça rahatsız edici.
Eğer böyle problemleri sizin için önemli değilse, bu sefer cihazın uçuk fiyatıyla karşılaşacaksınız (yurt dışı fiyatı 18-55mm lensle beraber 1.700 dolar). Bu fiyat düzeyinde diğer üst düzey markaların son derece ciddi ürünlerinin bulunduğu düşünülünce, bize tamamlanmamış izlenimi veren NX'i tavsiye etmek zor.
Kamerada eksiksiz bir Android işletim sistemini kullanmak çok iyi bir fikir - en azından teoride. Bu, çektiğiniz yüksek çözünürlüklü resimleri hemen paylaşabileceğiniz, ve Google Play'in dev uygulama arşivinden faydalanabileceğiniz anlamına geliyor. Instagram gibi bazı uygulamaların kamerayla uyumsuz olması ise üzücü.
Beğendiğimiz yönleri
Şöyle bir bakınca, kameranın beğenecek çok özelliği var gibi. Dev ekranı dikkat çekici, ve Android kullanmak için de kullanışlı. Resim kalitesi de iyi, tabii kamerayı istediğiniz gibi kullanabilirseniz.
Beğenmediğimiz yönleri
Nereden başlasak? Ne yazık ki o kadar çok beğenilmeyecek yönü var ki, kameranın bir hayal kırıklığı olduğunu söylemek yanlış olmaz. RAW ve JPEG dosyalarının kafasına göre kaybolması belki de en büyük problem, ne güzel yakaladığınız bir anı, ne olduğunu anlamadan kaybedebilirsiniz. "Profesyönel" modundaki işleme süreleri de kabul edilemeyecek kadar yavaş.
Son kararımız
Sonuç olarak, bu kameranın nasıl bir kitleyi hedef alarak yapıldığını tam olarak anlayamadık. Böyle bir kameraya verecek kadar parası olan profesyöneller, kameranın bazı eksilerinden çok rahatsız olacaklardır. Buna karşılık amatörler de büyük ekrandan ve Android'den etkilenecek ama bu kadar parayı vermek istemeyecektir.
Ne yazık ki, bu kamera böyle bir fiyata tavsiye edebileceğimiz kadar iyi değil. Belki gelecekte çıkacak bir modelle veya güncellemeyle bazı sorunlar giderilebilir, ama o zamana kadar bu kamerayı tavsiye etmiyoruz.