Rusya, Ukrayna’yı işgal etmesi sonrasında bu on yılın ortasına kadar Uluslararası Uzay İstasyonu programından çekileceğine dair açıklamalarda bulunmuştu. Buna rağmen, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) katılımını sürdürme konusunda iç tartışmalar yaşıyor.
Roscosmos'taki insan uzay programları başkanı Sergei Krikalev yaptığı açıklamada, Rus uzay ajansının "ISS programına katılımını genişletmek için hükümetle görüşmelerde bulunduğunu ve gelecek yıl devam etmek için izin almayı umduğunu" söyledi.
Bu açıklama, Roscosmos başkanı Yuri Borisov’un Rusya'nın 2024'ten sonra istasyondan ayrılma ve bunun yerine kendi yörünge istasyonunu inşa etme planlarını açıklamasından sadece birkaç ay sonra geldi. ISS, ABD, Rusya, Kanada, Japonya ve Avrupa uzay ajansları arasında ortaklaşa işletiliyor. Amerika, istasyonu 2030 yılına kadar işletmeyi taahhüt ediyor.
Ancak Krikalev, 2025 yılına kadar yeni bir Rus istasyonunun hazır olmayabileceğini düşünüyor: “Bunun çok [hızlı bir şekilde] olmayacağını biliyoruz, bu yüzden muhtemelen izin verecek yeni bir altyapımız olana kadar [ISS'de] uçmaya devam edeceğiz. Alçak Dünya yörüngesinde sürekli insan varlığı önemli.”
5 Ekim'de bir kozmonot, ABD ile Rusya arasında yakın zamanda yapılan bir astronot taşıma değişimi anlaşmasının bir parçası olan SpaceX Crew Dragon uzay aracında ilk kez IS’e uçtu. Amerikalı astronot Francisco Rubio, anlaşmanın bir parçası olarak geçen ay bir Rus Soyuz uzay aracıyla ISS'ye fırlatılmıştı.
Krikalev, "Değişim programımızın sağlamlığını artırmak ve programımızı daha güvenilir hale getirmek için bu uygulamaya devam edeceğiz" dedi.
Rusya ve ABD on yıllardır ISS'de işbirliği yaparken, iki ülke arasındaki gerilim, Rusya'nın Şubat ayında Ukrayna'yı işgalinden bu yana tırmanıyor. Bu gerginliğe rağmen, NASA'nın ISS programı yöneticisi Joel Montalbano medya brifinginde, Amerikan personelinin hâlâ Rusya'da, Moskova Görev Kontrol Merkezi ve diğer yerlerde Roscosmos ile birlikte çalıştığını söylüyor. NASA'nın Moskova'daki Amerikan Büyükelçiliği ile sık sık temas halinde olduğunu ve bir Amerikan astronotunu taşıyacak bir sonraki Soyuz lansmanında herhangi bir etki beklemediğini de sözlerine ekliyor.