Rusya, 2030'da Güneş Sistemi'nin büyük gaz devi Jüpiter'e nükleer enerjiyle çalışan bir uzay aracı göndermeyi planlıyor. Rusya'nın federal uzay ajansı Roscosmos, geçtiğimiz hafta devasa 50 aylık yolculuk planını açıkladı. Yolculuk, uzay aracını Jüpiter'e gitmeden önce Ay ve Venüs çevresinde mola verdirecek, yol boyunca uzay aracı bırakarak, Güneş Sistemi'nde mini bir tura çıkaracak.
Daha spesifik olarak, Zeus olarak adlandırılan nükleer tabanlı bir taşıma ve enerji modülüne sahip bir "uzay römorkörü", bir uzay aracının ondan ayrılacağı Ay'a doğru yol alacak. Ardından, Jüpiter ve uydularından birine doğru ilerlemeden önce, yerçekimi destekli bir manevra yapmak ve başka bir uzay aracını bırakmak için Venüs'ün yanından geçecek.
TASS haber ajansına göre Roscosmos Uzun Vadeli Programlar ve Bilim İcra Direktörü Alexander Bloshenko, "Rusya Bilimler Akademisi ile birlikte, şu anda bu uçuşun balistik ve yük kapasitesi hakkında hesaplamalar yapıyoruz" diyor.
Çoğu uzay aracı, Güneş'in enerjisini elektriğe dönüştüren güneş panelleri kullanır. Bununla birlikte, bir uzay aracı Güneş Sisteminde ne kadar derine giderse, Güneş'ten o kadar uzaklaşır ve buna bağlı olarak daha az güneş enerjisi kullanılabilir. Bataryalar yedekleme için kullanılabilirken, Cassini ve Voyager gibi bazı görevler, izotopların radyoaktif bozunmasından gelen ısıyı kullanan bir nükleer bataryaya benzeyen bir radyoizotop termoelektrik jeneratöründen (RTG) güç almaktaydı. Ancak RTG'ler nükleer reaktör değildir ve zincirleme reaksiyon yaşanmaz.
Bunlarla karşılaştırıldığında yeni Zeus projesi, itici gücü sağlamak için füzyon reaksiyonlarını kullanacak tam bir nükleer reaktör. Rus devlet medyasının ifadesiyle, yaklaşık 22 ton ağırlığındaki 500 kilovatlık bir nükleer reaktörü içeren "2010'dan beri gizlilik yüklü bir geliştirme projesi".
Nükleer enerjiyle çalışan uzay yolculuğu, güneş enerjisine göre birçok avantaja sahip: Nispeten ucuz, son derece güvenilir ve büyük miktarda enerji toplayabilir.
Sovyetler Birliği, Soğuk Savaş sırasında 1967 ile 1988 yılları arasında fırlatılan bir dizi Sovyet nükleer casus uydusu olan RORSAT görevleri ile uzaya bir dizi nükleer reaktör fırlatmıştı. Öte yandan, ABD yalnızca bir adet fırlattı: 1965'te fırlatılan bir nükleer reaktör güç sistemi olan SNAP-10A veya SNAPSHOT.
ABD, son on yıllar içerisinde nükleer enerjili uzay yolculuğuna yeniden ilgi göstermeye başladı. Kısa bir süre önce, ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA), 2025'te düşük Dünya yörüngesinde teknolojiyi göstermek amacıyla ay yörüngesinde kullanılmak üzere nükleer füzyon termal roketleri geliştirmek için üç özel şirketi (Blue Origin, Lockheed Martin ve General Atomics) görevlendirdi.